Bandırma Ticaret Borsası Başkanı Halit Sezgin, Rusya, Ukrayna ve Kazakistan'ın dünya buğday piyasasında baş aktör olmak için işbirliği yaptığını belirterek, Türkiye'nin bu dev pazarla rekabet edebilmesi için tarıma verilen desteklerin arttırılması ve planlı üretim yapılması gerektiğini söyledi.

Ticaret Borsası Başkanı Halit Sezgin yaptığı açıklamada, dünyada tarım sektöründe yeni oluşan dengelere karşı Türkiye'nin rekabet edebilmesi için tarım sektöründe yeni düzenlemeler yapması gerektiğine değindi. Türk tarımının bir çok dezavantajlarına rağmen halen dünyada çok saygın bir yerde olduğunu belirten Sezgin, planlı tarımsal üretim yapıldığı takdirde Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünün artacağını söyledi.

Buğday piyasası için Rusya, Ukrayna ve Kazakistan'ın ortak pazar konusunda anlaşma sağladıklarını belirten Sezgin, "Dünyada büyük üreticiler yani üretim gücünü elinde bulunduranlar hububat da alanında güç birliği oluşturma çabası içindedirler. Rusya'nın Saint Petersburg şehrinde düzenlenen Dünya Tahıl Forum'unda bir araya gelen Rusya, Ukrayna ve Kazakistan ülke yetkililerinin ortak pazar konusunda anlaşma sağlamışlardır. Dünya buğday pazarının büyük bölümünü elinde bulunduran söz konusu üç ülkenin bu ortak girişiminin amacı,buğday piyasasını yönlendirebilmek, baş aktör olmaktır.

Ülkemizin ekonomik gelişiminde önemli bir yere sahip olan tarım sektörünün bu dev pazarla rekabet edebilmesi için tarıma verilen desteklerinin artırılması, üreticilerimizin kaliteli ve verimli üretime teşvik edilmesi gerekmektedir. Modern tarım tekniklerini bilen ve uygulayan, ürettiğinin katma değerine sahip çıkan üreticilerimiz tarımdaki sorunların çözülebilmesi açısından önemli bir adım niteliğinde olacaktır. Tarım Arazilerimizden en iyi verimi almak için üniversiteler ile işbirliği yapılmalıdır" dedi.

"TÜRK TARIMI DÜNYAYLA YARIŞABİLECEK ALTYAPI VE BİRİKİME SAHİPTİR"
Borsa Başkanı Halit Sezgin, Türk tarımının dünyayla yarışabilecek altyapıya, birikime ve vizyona sahip olduğunu da vurgulayarak, "Dünyada,Türkiye 'nin dışında tarım planlamasını yapmayan ülke kalmadı.Tarımsal planlama sayesinde üreticisine ne yetiştireceğini önceden söyleyip ürünün heder olmasının önüne geçilebilir. Türkiye'nin tarım planlamasından yoksun olması, bir çok dezavantajları da beraberinde getiriyor. Buna rağmen Türk tarımı dünyada çok saygın bir yerdedir. Elbette, geliştirilecek olan farklı ürünlerimiz var. T

ürk tarımı, dünyayla yarışabilecek altyapıya, birikime ve vizyona sahiptir. Ancak belli bir zirai ürünün fiyatı artığında, o sene herkes aynı ürünü üretiyor. İkinci sene tam tersi bir sonuç ortaya çıkıyor. Arz ve talep planlaması yapılmadığı için bu hem ülkemiz bütçesine büyük ölçüde yük getiriyor hem de vatandaşların mağduriyetine neden oluyor. Dünyadaki gelişmeler de takip edilerek bir plan yapılmadığı için tarımdan istenilen fayda sağlanamıyor.

Eğer planlı tarımsal üretim yapılsa tarımda verimlilik artacak, üreticinin karı artacak, arz-talep dengesi sağlanacak Türkiye'nin uluslararası rekabet gücü artabilecektir. Yakın zamanda ortaya atılan Türkiye'de Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli tarımsal planlama konusunda ülkemizde yakın zamanda atılan bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu modelin uygulanmasıyla birlikte etkin üretim planlaması yapılabilecektir. Biyolojik çeşitlilik, toprak ve su kaynaklarının korunması mümkün olabilecektir. Bu modelin uygulanmasını destekleyen unsurların en başında, Ürün bazında verilen desteklerin yöresel olarak değerlendirilmesi gelecektir. Örnek olarak Ege bölgesinde yetişen üzüme,pamuğa,Trakya'da üretilen ayçiçeğine, Çukurova da yetiştirilen pamuğa,soya fasulyesine destek verilmelidir" şeklinde konuştu.

iha

Yayın Tarihi : 26 Haziran 2009 Cuma 17:32:19