7
Mayıs
2024
Salı
BALIKESİR

Recai Kutan Balıkesir'de

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Recai Kutan, AK Parti'de bulunan birçok siyasetçiyle geçmişte beraber çalıştıklarını, ancak Fazilet Partisi döneminde ortaya çıkan görüş ayrılığı neticesinde kendilerinden ayrılanların bedel ödemek istemeyip 'milli görüş' gömleğini çıkardıklarını öne sürdü. 

Balıkesir'deki temaslarını sürdüren SP Genel Başkanı Recai Kutan, cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) içinden seçilmesi gerektiğini savundu. Son olarak kapatılan Fazilet Partisi'nin döneminde bugünkü AK Parti kadrolarında bulunan birçok isimle beraber çalıştıklarını, fakat görüş ayrılığı sebebiyle yolların da ayrıldığını kaydeden Recai Kutan, AK Parti'nin 'milli görüş'ü temsil etmediğini ileri sürdü. SP Genel Başkanı Kutan, "Bu arkadaşlarımız bizlerle beraber çalıştılar. Hakikaten muhterem Erbakan hocanın rahleyi tedrisinde bulundular. O dönemdeki çalışmalarına, o dönemdeki konuşmalarına bir bakınız. Geçende bir vesileyle ifade ettim. Afganistan'a asker gönderildiği dönemde Meclis'te partimiz adına sayın Abdullah Gül bir konuşma yapmıştı. O yaptığı konuşmayla bugün savunduğu görüşler taban tabana zıttır. Peki niye bu değişiklikler oldu? Şimdi, bu arkadaşlarımız şöyle bir düşünce içine girdiler, 'biz milli görüşü temsil ediyoruz'. Samimiyetle inanıyoruz ki, Türkiye'nin kurtuluşu ancak bu milli görüşledir. Ancak, Türkiye'de alışılmış bir parti düzeni var. Osmanlı'nın yıkılışı döneminde ittihat terakki zihniyeti gelmiş, bazı değişik isimlerle devam ediyor. Bunların tamamen dışında bir parti çıkmış, ancak bunlar da art arda kapanmış (Milli Nizam, Milli Selamet, Refah, Fazilet). Demek ki, biz bu çizgide devam ettiğimiz sürece bize siyaset yapma imkanı tanınmayacak. Fazilet Partisi'nin son döneminde partide iki farklı görüş ortaya çıktı. Bizler, 'hayır, inandığımız çizgide devam edeceğiz, bunun gerekirse bedelini ödemeye hazırız' dedik. Bu arkadaşlar da, 'hayır, biz bedel ödemeye hazır değiliz, kulvar değişikliği yapacağız' dediler. Zaman zaman sayın Erdoğan da söylüyor, 'biz Turgut Özal'ın politikasını en iyi tatbik edeniz' diye. Dolayısıyla bu arkadaşlarımız bilinçli olarak farklı bir kulvara gittiler, şartlar ne gerektiriyorsa ona uyacağız deyip milli görüş gömleğini de çıkardılar. Yani şimdi bunların yaptıklarıyla bundan evvel bazı partilerin yaptıkları arasında hiç fark yok" diye konuştu. 

Geçmişte 'milli görüş'ün iktidarda olduğu dönemde İsrail ile hiçbir anlaşma yapılmadığını vurgulayan Recai Kutan, 1980 yılında Meclis'te yapılan müzakerelerde, İsrail'in Kudüs'ü bütünüyle başkent ilan etmesine şiddetle itiraz ettiklerini, dönemin Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen'i gen soruyla görevinden aldırdıklarını hatırlattı. Şehit annelerinin feryatlarının dinmesi gerektiğini kaydeden SP Genel Başkanı Recai Kutan, acemi birliğini bitirdikten sonra eline silah verilip teröristlerin karşısına çıkarılan askerlerin ailelerinin feryat ettiğini belirtti. Recai Kutan, "Evladını kaybeden, özellikle annelerin bu feryadına çok dikkat etmemiz lazım. Ne iddia ediyor bu hanımefendiler? 'Benim çocuğumu aldılar, 3 aylık eğitimden geçirdiler, silah atmasını bile bilmiyor. Bunu profesyonel 10 yıldır dağda olan haydutların karşısına götürdüler ve silah atmasını bilmeyen çocuğum orada vuruldu'. Ardından da diyor ki, 'şehit değil. Eğer, bir Çanakkale savaşı, bir İstiklal savaşı olsaydı orada hayatını kaybetseydi şehit olurdu'. O bir defa kirli bir şey. Savaş değil, bir acayip mücadele. Bundan birkaç gün evvel sayın yeni Genelkurmay Başkanımız ne dedi, 'Biz bütün bu ortaya konulan görüşlere saygı duyuyoruz, bunları söyleyenlerin hepsinin ellerini öperim' dedi. Aslında, sayın Başbakan'a da düşen buydu. 'Evet bunu halledeceğiz, böylesine amatör insanları bu profesyonellerin karşısına çıkarmayacağız' demesi gerekirken, şimdi her gün birkaç tane şehit cenazesi geliyor. Demek ki, üzerinde oturulup düşünülmesi gereken bir şey bu" şeklinde konuştu. 

SP Genel Başkanı Recai Kutan, cumhurbaşkanının Meclis'ten seçilmesi gerektiğini savundu. Türkiye'de belli güçlerin bulunduğunu ileri süren Kutan, "Ben, cumhurbaşkanı olarak kendi kadrolarından birinin olmasını arzu ediyordum, bunu yadırgamıyorum. Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden seçilmesi talebinde bulundum. Bundan önceki seçimlerde nasıl üzücü olayların cereyan ettiğini en yakından bilen birisi olarak bunu ifade ettim. Ancak, AKP kadrolarını, 'acaba kim cumhurbaşkanı olacak' hususunda karar vermiş olarak görmüyorum. Gelişmelere, toplumun reaksiyonlarına bakıyorlar. Türkiye'de kabul edelim ki belli güçler var. Bu güçlerin bu meseledeki tavırlarını da nazarı itibara alarak kendi kadrolarından bir cumhurbaşkanı adayı ortaya koyacaklardır" dedi. 

Amerika'nın Afganistan'da Taliban'ı ortadan kaldırmak bahanesiyle Türkiye'nin NATO aracılığıyla bataklığa sürüklenmek istendiğini iddia eden Recai Kutan, "Afganistan'da cereyan eden olayların üzerinden çok uzun yıllar geçti. Amerika vatanıyla övünüyor. Dünyanın en büyük, en süper gücü benim diyor. Peki ne oldu? Hala, Afganistan gibi çok da büyük olmayan bir ülkeyi düzen içine getiremediler. Çünkü, niyetleri halkın iyiliği için çalışmak değil ki, menfaatleri çok başka. Ortadoğu'nun kontrolü için, halka da her türlü zulmü yapıyorlar. Amerika'ya sormak lazım, Taliban örgütü nereden çıktı? Bunu çıkaran Amerika'nın kendisi. Frankeştayn'ı o hale getiren doktor Amerika. Saddam'ı da ortaya çıkaran Amerika. Menfaatiniz gerektiği zaman İran'a karşı Saddam'a en güçlü silahları verdiniz. Afganistan'da Taliban örgütünü Ruslar'a karşı her türlü teçhizatı verip eğittiniz, şimdi kendiniz şikayet ediyorsunuz. Dolayısıyla biz o dönemde de Türkiye'nin böyle bir batağa girmemesi gerektiğini savunduk. Şimdi, NATO gelecek, 'ilave asker gönderin, Taliban'a karşı birlikte kontrol edelim' diyecek. Türkiye kesin olarak bu bataklığın içine girmemelidir" şeklinde konuştu. 

Balıkesir'deki temasları süren SP Genel Başkanı Recai Kutan'ın akşam da konuşmacı olarak bir konferansa katılacağı bildirildi.

iha
Yayın Tarihi : 9 Eylül 2006 Cumartesi 23:40:58
Güncelleme :10 Eylül 2006 Pazar 05:48:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?