Dursunbey'de şubesi bulunan, Memur Sen, Diyanet Sen, Toç-Bir Sen, Büro Memur Sen, Eğitim Sen, Ulaştırma Memur Sen başkanları Memur Sen bürosunda toplanarak ortak bir basın açıklaması yaptılar. İsrail'in Filistin'e yaptığı saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirten Memur Sen Dursunbey Şube Başkanı Dr. İsmail Mert, yıllardır Filistin'de tecrit politikası uygulayan İsrail'in terörist eylemlere girişerek vahşi yüzünü bir defa daha gösterdiğini söyledi.

İsrail'in Ortadoğu ve dünya barışını tehdit ettiğini belirten İsmail Mert, Filistin'de tarihin en vahşi soykırım girişiminin yaşandığını, bunun bütün dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini söyledi. İsrail'in bir insanlık suçu işlediğini vurgulayan İsmail Mert, sözlerini şöyle sürdürdü;

"İsrail'in Gazze'de okul, cami, ev ve iş yerlerine düzenlediği saldırılarda 500'ün üzerinde masum insan hayatını kaybetmiş, 3 bine yakın kişi ise yaralanmıştır. Bu bir insanlık suçudur. Menfur saldırıyla katil İsrail, baºta İslam Alemi olmak üzere tüm insanlığın nefretini kazanmış, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi toplumumuzda da infiale yol açmıştır. Dünyanın tek terörist devleti olan İsrail'in masum Gazze halkına yönelik saldırısını lanetliyoruz. Medeniyetler ittifakından bahseden, dünya barışı ve özgürlük çağrıları yapan Batı dünyasının sahte yüzü, İsrail'in gerçekleştirdiği katliamlara sessiz kalmasıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bir yandan barıştan söz eden diğer yandan masum insanları katleden İsrail'in terörist yüzünü artık bütün dünya görmelidir.Biz diyoruz ki; sabretmek, boyun eğmek değil, direnmektir. Bu direnme ruhu, inancımızın doğasında vardır ve bu ruhu harekete geçirmemek büyük bir vebaldir. Hain saldırılar karşısında BM'nin suskunluğu, İslam ülkelerinin tepkisizliği ve aczi insan hakları ihlallerinin devam etmesine sebep olacaktır. Bu son vahşet, aynı zamanda yıllardır barış için sarf edilen çok yönlü çabalara indirilmiş ciddi bir darbe olup, bütün bölgenin istikrarsızlığını perçinlemekten, toplumlara nesiller boyu sürecek kin, öfke, nefret ve şiddet yüklemekten başka bir işe yaramayacaktır. Acı olan, bütün dünyanın yaşanan trajedinin sorumlusunu görmesine rağmen, İsrail'i durduracak bir önlem almaya yanaşmaması, katliama seyirci kalmasıdır. Bu tutum giderek insan hakları, hukuk ve adalet gibi evrensel değerlere olan inancın, saygının kaybolmasına, kuvvetlinin her şeyi yapacağı duygusunun zihinlere yerleşmesine yol açmaktadır. Dünyanın geleceği için İsrail artık durdurulmalı, kanlı katiller cezasız bırakılmamalıdır. Filistin bizim yetimimiz, bizim davamız ve insanlığın davasıdır.Bu nedenle, hükümet ve tüm siyasilerden ve sorumluluk taşıyan herkesi şu taleplerimizi acilen yerine getirmeye davet ediyoruz, İsrail Büyükelçisi istenmeyen adam ilan edilerek sınır dışı edilmeli, Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi derhal geriye çağırılmalı, İsrail ile yürütülen ve yürütülmesi planlanan askeri ve ekonomik iºbirliği süreçleri derhal sonlandırılmalı, İsrail vahºetinden etkilenen Filistin halkına yönelik sosyoekonomik destek faaliyetleri acilen arttırılarak devam edilmelidir. Katil İsrail'e beslediğimiz kin ve nefreti İsrail mallarını boykot ederek mutlaka somutlaştıralım. Hepimiz bugünden itibaren İsrail ile İsrail'i destekleyen ülke ve şirketlerin ürünlerini almamak ve kullanmamak kararlılığını tavizsiz uygulayalım. Şuna kesinlikle inanıyoruz ki, kanlı ellerinden ve vahşet içeren eylemlerinden başka dünya insanlığına bir katkısı olmayan İsrail, akıttığı kan ve göz yaşında boğulacak ve insanlık vicdanının oluşturacağı kararlılık ile yok olacaktır."

İHA

Yayın Tarihi : 6 Ocak 2009 Salı 15:18:33