Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, bu yıl Türkiye'de buğday üretiminin tüketimi karşılayabilecek seviyede olduğunu belirterek, Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşanan kuraklığın ise o bölgedeki üretimi tamamen bitirmediğini söyledi.

Balıkesir'in Bandırma ilçesinde Ticaret Borsası'nın düzenlediği 'Hububat Piyasaları Analizi' toplantısına katılan TMO Genel Müdürü Kemaloğlu, Türkiye'deki buğday ve tahıl üretimini değerlendirdi. Genel olarak Türkiye'deki buğday üretimin tüketimi karşılayabilecek durumda olduğuna değinen Kemaloğlu, yüksek fiyat beklentisi nedeniyle üreticinin mallarını TMO'ye getirmek yerine kendi depolarında stokladığını söyledi. Güneydoğu'da kuraklık nedeniyle arpa ve buğdayda kayıplar yaşandığını ancak bölgenin yüzde 40'ının sulanabilir alan olması nedeniyle tahıl üretimi sağlandığını kaydeden Kemaloğlu, "Zannediliyor ki Güneydoğu Anadolu Bölgesi tamamen kurudu, bir gram ürün alınamayacak, hiç ilgisi yok. Çünkü bölge yüzde 40'dan fazlası sulanabilen bir alan. Bugün baktığınızda Şanlıurfa borsasına ciddi mal gelir. Arpada buğdayda kayıp vardır, ancak Marmara'da, Çukurova'da iyi rekolte var. Genel olarak Türkiye'de üretim tüketimi karşılayabilecek durumdadır. Ancak daha önceki bereketli dönemleri bulamıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda elde ettiğimiz rekoltelere birkaç yıldır ulaşamıyoruz. Türkiye buğday ithalatı her dönem yapabilir, çünkü Türkiye dinamik bir ülke. Türkiye ciddi miktarda un, makarna, bisküvi ihracatı olan bir ülkedir" dedi.

TMO olarak bu yıl ilk defa buğdayda fiyat açıklamadıklarını ve bunu çiftçinin ürününü daha yüksek fiyattan pazarlayacağını düşündükleri için yapmadıklarını kaydeden TMO Genel Müdürü Kemaloğlu, "Çiftçinin tatmini müdahale fiyatıyla olmamalı. Çiftçinin elde etmek istediği fiyat kiloda 600 küsur olabilir. Ama bunu sadece müdahale fiyatı, buğdayın fiyatı olarak girdiğinizde piyasada başka ön göremediğiniz bir sürü bozucu faktör ortaya çıkıyor. Biz diyoruz ki üretim sürdürülmeli. İnsanları kopardığımızda bir daha toprağa döndürmek zor. Üretici tatmin edilmelidir. Bu sadece buğday fiyatıyla değil, mazot, gübre verelim, prim verelim, üreticinin cebine toprağa küsmemesi için başka yönlerden para aktaralım. Ama dünyadan kopuk bir piyasa sistemiyle bunu sürdürmenin olanağı yok. Üreticiyi başıboş, kendi halinde bırakmak gibi bir durum olmadı. TMO'nun piyasada etkisi kalmadı demek değildir fiyat açıklamamız. TMO piyasaları yakınen takip ediyor. Öngördüğümüz bir eşik var. Piyasaların bu duruma geldiği noktayı hissettiğimizde fiyat açıklayıp müdahale edebiliriz. Biz üreticinin ürününü daha iyi bir fiyatla pazarlayacağını düşündüğümüz için müdahale etmiyoruz, yoksa üreticiyi mağdur etmek gibi derdimiz yok" şeklinde konuştu.