6
Mayıs
2024
Pazertesi
BALIKESİR

Zemin etütleri tartışıldı

Balıkesir Jeofizik Mühendisleri Odası, üyelerinin katıldığı bir çalıştay tertipledi. Jeofizikçiler, Balıkesir'deki zemin etütlerini tartıştı.

Balıkesir Ticaret Odası Salonu'nda düzenlenen çalıştaydan önce basın mensuplarına çalışmalar hakkında bilgi verildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Balıkesir Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Çetin Septel, "Jeofizik" biliminin önemine dikkat çekti. Septel, "Jeofizik, insan oğlunun yer kabuğunun sırrını çözmek için bulduğu ön önemli yollardan biridir. Çok hızlı bir gelişme içinde bulunan jeofizik yöntemler, maden, petrol, doğalgaz, yeraltı suyu gibi kaynaklarla, mühendislik açısından zemin ve deprem sorunlarına kısa zamanda, ucuz ve kesin çözüm getirebilmektedir. Jeofizikçiler, yer bilimleri sisteminde röntgen filmini alan, röntgen mütehassısı gibi ihtisaslaşmaya sahiptirler. Yerin adeta tomografisini çekmektedir" dedi.

Jeofiziğin bir çok alanda yer aldığını belirten Oda Başkanı Çetin Septel, zemin etüdü, baraj, tünel, yol güzergahı, boru hattı gibi mühendislik yapıların da zemin etütleri, gömülü fay zonlarının tespiti, açık deniz ve kıyı jeofiziği gibi yüzlerce alanda faaliyet gösterdiklerini anlattı. Türkiye Jeofizik Mühendisleri Odası'nın düzenlediği, "Deprem Şurası" ile ilgili hazırlanan rapordan söz eden Septel, "Bu şura sonunda hazırlanan rapora göre, 1950'li yıllarda ülke nüfusunun yüzde 27'sinin kentlerde yaşadığı, bu oranın 2000'li yıllarda yüzde 78'e yükseldiği belirtilmiştir. Göçün planlamadan yoksun olması nedeniyle afete duyarsız, sosyal gelişime engelli, çarpık kentleşme oluştuğu ifade edilen raporda, plansız kentleşmenin ülkemizdeki doğa olaylarını birer afete dönüştürüldüğü belirtilmiştir. 20. yüzyılın başından bu yana meydana gelen doğal afetlerde yaklaşık 100 bin insan hayatını kaybetti, 175 bin kişi yaralandı, yaklaşık 650 bin konut da yıkıldı veya ağar hasar gördü. Rapora göre, 1900 - 2000 yılları arasında deprem bilançosu incelendiğinde hasara yol açan 182 depremde 495 bin konutun yıkıldığı, 99 bin 389 insanın hayatını kaybettiği görülüyor. Depremlerin bu süreçte yol açtığı mali kayıp ise yaklaşık 19 milyar dolardır. Kentleşme süresince, mühendislik hizmetlerinden de yeterince faydalanmadığına dikkat çeken raporda mevcut yapıların yüzde 65'inin, 'riskli yapı' gurubuna girdiği kaydedilmiştir. Konuya ilişkin istatistiklere bakıldığında, Türkiye'de 1 yıl içinde 7 büyüklüğünde depremin meydana gelme olasılığının yüzde 63 olduğu belirlenmiştir" dedi.

ETÜTLERİN ÖNEMİ
Türkiye Jeofizik Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilcisi Çetin Septel, Türkiye'deki yerleşme alanlarının yüzde 92'si ile nüfusun yüzde 95'inin doğal afetlerin etki alanında olduğunu bildirdi. Buna göre alınacak bilimsel önlemlerin önemine değinen Septel, aktif alanlarda, imar yönünden yenilenecek şehirlerde ve yeniden kurulacak endüstri kentlerinde yapılacak mikro bölgelendirme ve yer seçimi etütlerinin doğal afet oluşumunda meydana gelebilecek büyük maddi hasarları ve can kayıplarını asgariye indireceğini söyledi. Her türlü inşaat alanında yer altı yapısının mutlaka yerinde incelenerek jeofizik çalışmaları yapılması gerektiğini vurgulayan Septel, "Herhangi bir zemin üzerinde bina veya benzeri bir mühendislik yapısı inşa edildiğinde veya projelendirildiğinde, oturma, çökme, kayma, yıkılma ve benzeri gibi yapısal hasarların olmaması için yapı-zemin etkileşiminde fiziksel ilişkinin, deprem olsun veya olmasın, her koşulda dengede olması şarttır. Bu nedenle, jeofizik yöntemleri ile yapılan zemin etütleri inşaat sahasının yeraltının geniş bir hacmini kısa zamanda ve az maliyetlerle aydınlatabileceğinden gelişmiş ülkelerde, 'olmazsa olmaz' koşuldur" dedi.
 

iha
Yayın Tarihi : 1 Mayıs 2009 Cuma 10:22:01
Güncelleme :1 Mayıs 2009 Cuma 10:28:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?