Türkiye’nin IMF’ye teslim edildiğini ileri süren Erbakan, "IMF, şeklen mali yatırımlarda yardımcı kuruluş olsa da, politik etkiler altında olan bir kuruluştur. Kim kucağına düşmüşse perişan olmuştur. Belli mihrakların zengin olmasını amaçlamıştır. Dış kuruluşlar 7 trilyon dolar sömürü yapıyor. Dünyada 6 milyar insan var, bunlar çalışıp bir avuç insana ne var, ne yoksa vermekte. Uçak bilet parasının yüzde 9’unu dış mihraklara ödemek zorundasın. Gemiyle bile gitsen lorddan müsaade almak lazım, o da onların kuruluşu. İki Müslüman ülke iş yapamaz, dış mihraklar buna izin vermiyor. Uluslararası kuruluşlara para yatırmak gerekiyor. Dünyanın neresinde olursa olsun, belli kesime kiracı olarak doğuyor, ömür boyu kira ödüyorsunuz. Her şey sömürü altında. Bunun için IMF kuruldu. IMF’ye bağlanmak bir intihardır, harakiridir" dedi.
Erbakan, 24 Ocak’ta yaşanan krizle Türkiye’nin borç batağına girdiğini, AKP ile bunun daha büyük boyutlara ulaştığını öne sürerek, "AKP önce IMF’siz yürüyeceğiz dedi, Malezya’ya gittiklerinde IMF’yi kovacaklarını söylediler. Ama 3 yıllık bir anlaşma yaptılar ve bağlı kalacaklarını açıkladılar. ’Milli Görüş’ gömleğini çıkarıp, ABD çuvalı geçirirlerse bu hale gelirler" diye konuştu.

Türkiye’nin 160 katrilyon bütçesi bulunduğunu ve bunun 100 katrilyonunun borca, 20 katrilyonunun açığa gittiğini, geri kalan 40 katrilyonla ise halkın ihtiyaçlarının karşılanmaya çalışıldığını dile getiren Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"40 katrilyon ile halka sağlık mı, eğitim mi yapılacak? Bunla hiçbir yatırım olmaz. Bu bir faciadır. Bu arada görünmeyen 110 katrilyon lira iç ve dış borç faizi var. Bu da demek oluyor ki, Türkiye’nin asıl bütçesi 270 katrilyon liradır. Türk insanının kazancının yedisi alınıyor, altısı dış mihraklara, biri halka geri veriliyor. IMF bunları zorunlu kılarak Türkiye’yi yumuşak lokma yapmaya çalışıyor. IMF Ecevit’i nasıl düşürdü ise, bu hükümeti de düşürecektir."
Avrupa Birliği’ne (AB) de temas eden Erbakan, AB’nin 1954 yılında Ortak Pazar adı altında 6 ülkenin bir araya gelmesi ile kurulduğunu söyledi. Yıllarca AB’nin bir Katolik ve Hıristiyan birliği olarak savunulduğunu, daha sonra bu tür sözlerden vazgeçildiğini anlatan Erbakan, Vatikan’ın, "Türkler AB yerine Araplarla iş birliği yapsın" şeklindeki açıklamalarının maksatlı olduğunu belirtti.
Erbakan’ın basın toplantısına Yasin Hatipoğlu, oğlu Fatih Erbakan ve çok sayıda vatandaş katıldı.

iha-balıkesir

Yayın Tarihi : 14 Ağustos 2004 Cumartesi 12:01:25