30
Nisan
2024
Salı
EDREMİT - BALIKESİR
Nufus
1.118.313
Yüz Ölçümü
14.456
İlçe Sayısı
19
Vali
Nufus
107.620
Yüz Ölçümü
708
Belediye Sayısı
26
Köy Sayısı
0
Kaymakam

Edremit Genel Bilgi

Edremit'ten Bir Görünüm

Balıkesir İli'ne bağlı bir ilçe olan Edremit'in topraklarının bir bölümü Ege Bölgesi'nde, bir bölümü de Marmara Bölgesi'nde yer alır. İlçenin kuzey ve batısı Çanakkale, doğusu Havran, güneydoğusu Burhaniye, güneyi de Ege Denizi ile çevrilidir. İlçe toprakları kızyı kesiminde düzlükler ve onları çevreleyen dağlık alanlardan oluşur. Kuzey kesimini Kaz Dağı (İda Dağı) engebelendirir. Bu dağlar Karataş doruğunda 1774 m.ye ulaşarak yörenin en büyük yüksekliğini oluşturur. Dağın yamaçları oldukça dik olup bunların arasında şerit biçiminde dar bir kıyı ovası uzanır. Kaz Dağı'ndan inen irirli ufaklı akarsular ise güneyde Edremit Körfezi'ne dökülür. Bunlar Edremit, Zeytinli, Kızılkeçili, Manastır, Mıhlı Çayları ile Şahin ve Eybek dereleridir. Bu körfezin doğusunda yer alan tektonik kökenli Edremit Ovası ise ilçedeki başlıca tarım alanıdır. Yüzölçümü 708 km2, toplam nüfusu 93.587'dir.

Kaz Dağları Milli Parkı

İlçenin ekonomisi zeytinciliğe dayanmaktadır. Türkiye'nin başlıca zeytinyağı üretim merkezi olan Edremit'te zeytinyağı ve sabun sanayi Cumhuriyet öncesine kadar uzanmaktadır. Zeytin'in yanı sıra az da olsa şeker pancarı, buğday, mısır, pamuk ve elma yetiştirirlir. Ayrıca bağcılık yapılır. Arıcılık da oldukça gelişmiştir. Ormancılık ve orman ürünlerine dayalı sanayi de ileri düzeydedir. İlçenin Altınoluk beldesinde kurşun-çinko yatakları saptanmış olup, zaman zaman işletilmektedir. İlçenin ekonomisine turizmin de büyük katkısı bulunmaktadır. Edremit Körfezi kıyılarında yer alan Akçay ve Altınoluk belli başlı turizm merkezleridir. Bunlardan Akçay plajları 5 km.uzunluğunda 10-30 m. genişliğinde doğal kumsallar halindedir. Bu plajların en büyük özelliği de denizden kaynayan soğuk ve tatlı sudur. Ayrıca yörede turistik tesisler, kaplıcalar önemli sayıdadır.

Antandros antik kentinden bir taban mozaiği

Edremit (Adramttion) ve çevresindeki kazılarda ortaya çıkan buluntulara göre, yörede MÖ. XV.yüzyıllarda yerleşildiğini göstermektedir. Ayrıca Edremit çevresinde Antandros, Astyra, Pyrrha, Kytonion isimli antik kentler bulunmakta idi. Bugünkü Edremit'in antik çağlardaki ismi Adramttion idi. M.Ö.1500’lerde Mysia bölgesinin önemli kentlerinden biri olan Adramttion’un Troia savaşından önce kurulduğu sanılmaktadır. Bazı iddialara göre Graikos tarafından kurulmuş, bazılarına göre de Pelasglar burada yaşamıştır.Tarih öncesinde de kent çevresinde bazı yerleşimler olduğu yapılan kazılardan anlaşılmıştır. Örneğin Havran’ın 8 km. güneydoğusundaki İnönü ile Kocaçal tepesinde bulunan mağaralarda yerleşim izlerine rastlanmıştır. Karanlık Mağarada da Yunan ve Roma buluntuları ile karşılaşılmış, pişmiş topraktan figürinler bulunmuştur. Ayrıca mağaralarda siyah perdahlı ve kazıma tekniğinde çizgili keramikler, ok uçları, yonga aletler, çakmak taşları, kemikten yapılmış objeler ortaya çıkarılmıştır.Bu buluntular da yörenin Paleolotik çağlarda yerleşime açık olduğunun en belirgin verileridir.

Kurşunlu  (Hekimzade Yusuf Sinan) Cami

Adramyttion’un kurulduğu alandaki kalıntılar yerleşimin surlarla çevrili olduğunu göstermiştir. Ayrıca Ören Tepe’nin denize bakan yamaçlarında su kemerleri bulunmaktadır. Strabon, “Euenos’a (Havran çayı) gelinir. Bu nehir Adramytteion’luların yapmış olduğu su yoluna ulaşır” diyerek su kemerlerine işaret etmiştir. Gerçekten de Ören Tepe’nin biraz ilerisinde Ayaklı denilen bir su kaynağı bulunmaktadır. Ayaklı su kaynağında bulunan bir mermer kitabede de “bu hayratı yaptıranın vatanı İda’dır. Marko oğlu Pomiyonoz” yazısı okunmaktadır.Strabon, “Astyra’nın hemen yakınında Atinalılar tarafından yapılmış bir limanı ve deniz üssü olan Adramytteio kenti vardır” diyerek konuya biraz daha açıklık getirmiştir. Lydia Kralı Kroisos, kenti imar etmiş, ardından Atina’dan kovularak Delos adasına gidenleri buraya yerleştirmiştir. M.Ö.1200’de Troia savaşına katılan Mysia kentleri arasında Adramytteion ‘da bulunuyordu. Adramyttein’lular bu sefere Khromis ve Bilici Ennomos’un önderliğinde katılmışlardır. Ancak Troia’nın yıkılmasından sonra Lydia’nın eğemenliğini kabul etmek zorunda kalmışlardır. Lydia Kralı Alyattes (M.Ö.609-560) Medlerle yaptığı savaştan sonra Batı Anadolu kentlerinin büyük bir bölümünü hakimiyeti altına almıştır.Adramis kenti yeniden imar etmiştir.Nitekim,Strabon da kentin Lydialılarca yeniden kurulduğunu ve “Lydialı Kapısı” isminde bir de kapı yapıldığını yazmıştır. Kreusos M.Ö.546’da Perslere yenildikten sonra Adramattion’da diğer Mysia kentleriyle birlikte Perslerin yönetimine girmiştir. Ancak Perslerin Yunan şehir devletleriyle yaptığı savaşlarda Adramattion, Atinalılara yakınlık gösterince halkı öldürülmüş,kent yıkılmıştır.Sonraki yıllarda da Sardes ve Betini’den getirilenler buraya yerleştirilmiştir.

Ayşe Sıdıka Erke Etnoğrafya Müzesi

Büyük İskender’in Granikos zaferinden sonra onun eline geçmişse de ölümünden sonra Lysimachos’un, daha sonra da I.Attalos’un (M.Ö.241-197) egemenliğini kabul etmiştir. Pergamon krallığı ile Seleukoslar arasında M.Ö.216’da yapılan anlaşma ile III.Antiokhos’a bırakılmıştır.Seleukos Kralı III.Antiokhos’un Magnesia savaşında (M.Ö.190) Roma’ya yenilmesi üzerine yapılan Apemia Barışı (M.Ö.188) ile diğer Mysia kentleri gibi Adramytteion da Pergamon krallığına bağlanmıştır.Bu dönemde kent en parlak günlerini yaşamıştır. Pergamon kralı III.Attalos’un ölümünden sonra da yapılan vasiyetname uyarınca Roma’nın topraklarına katılmıştır. M.S.395’de Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Mysia bölgesi de Doğu Roma’nın (Bizans’ın) payına düşmüştür. Bizans döneminde Anadolu toprakları askeri bölgelere “Thema” ayrılmış, Adramytteion da “Neocastron Theması” içerisinde kalmıştır. MS.718'de İstanbul'u ele geçirmeye çalışan Arap ordularınca işgal edilmiş, 1076'da Anadolu Selçukluları, daha sonra da Haçlı orduları tarafından ele geçirilerek yağmalanmıştır. Edremit yöresi 1299'da Karasioğullarının yönetimine girmiş, 1357'de Osmanlı topraklarına katılmıştır. Fatih Sultan Mehmet 1471'de Midilli Kuşatmasını buradan yönetmiştir. Burada yaşayan Rumların 1476'da isyanı sırasında şehir yakılmış ve yıkılmıştır. Bu isyan üzerine Fatih Sultan Mehmet kente Rumların girmesini ve yaşamasını yasaklamıştır. Bu yasak XVIII.yüzyıla kadar sürmüştür.

Edremit 1867'de ilçe yapılmış, Yunan işgaline uğramış (Temmuz 1920-Eylül 1922), İstiklal Savaşı'ndan sonra da ilçe konumu devam etmiştir.

Edremit yöresindeki antik kentler dışında; Kurşunlu Camisi (Hekimzade Yusuf Sinan Camisi), Eşref Rumi Camisi, Saruca Paşa Hamamı (Orta Hamam), Akpınar Hamamı , Emir Ali Türbesi günümüze gelebilen eserler arasındadır. Hekimzade Yusuf Sinan'ın Medresesi, Ulu Cami ise günümüze gelememiştir.

Kenthaber Kültür Kurulu
 

Yayın Tarihi : 23 Nisan 2009 Perşembe 16:27:54
Güncelleme :23 Nisan 2009 Perşembe 16:40:46

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
İLGİLİ SAYFALAR