19
Mayıs
2024
Pazar
SUSURLUK - BALIKESİR

Balkan kardeşlere Peker gölgesi

Avukat Özkan, Balkan kardeşlerin öldürülmesiyle ilgili davaya bakan hâkim Nusret İnce ile Sedat Peker arasındaki "ilişkiler" nedeniyle, cinayet soruşturmasının yeniden yapılmasını istedi İstanbul Bostancı’da 3 yıl önce öldürülen Ebru ve Işık Balkan kardeşlerin cinayet davasına ilişkin temyiz kararı beklenirken, aile soruşturmanın yeniden yapılmasını talep etti.

Ailenin avukatı Yalçın Özkan’ın Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkanlığı’na sunduğu ve dün dava dosyasına giren dilekçede, Kelebek operasyonu kapsamında, Sedat Peker’le davaya bakan hâkim Nusret İnce arasındaki ilişkiye dikkat çekilerek, şöyle denildi:


"Davanın gayri ahlaki ilişkilerle gölgelenmiş hükmünün, tarafsız ve önyargısız bir heyet eliyle yeniden yargılama yapılmasına fırsat tanınmak üzere esastan bozulmasını talep ederiz."
Özkan, dilekçede olay yerinde keşif yaptırılmadığı ve kesin delil olmadan hüküm verildiğini iddia etti. Özkan, dilekçesinde şunları kaydetti: "Peker ve sanık Fikret Aydın arasında akrabalık ve yakın arkadaşlık bağı vardır. Hâkim İnce’nin Peker tarafından emekliye ayrıldıktan sonra Antalya’da 5 yıldızlı otelde ağırlandığı belirlenmiştir. İnce, Peker’le görüştüğünü, hukuk danışmanlığı yapmasının istendiğini, ancak ücrette anlaşamadıklarını açıkladı. Avukat Hakkı Kurtuluş vasıtasıyla Antalya’daki bir otelde yer bulduğunu ancak parasını kendisinin ödediğini ileri sürmüştür."

Kördüğüm polisin eseri

Balkan kardeşler cinayetinde her şey, 18 Mayıs 2001 akşamı Bostancı Polis Karakolu’na gelen bir ihbarla başladı. Ebru ve Işık Balkan kardeşlerin katlini kayıtlara geçiren ihbar, yıllardır çözülmeyen bir kördüğümü gündeme taşıdı. Ebru’nun evli sevgilisi Fikret Aydın, 45 gün sonra teslim oldu. Gerçek katille aynı cezaevinde kaldığını açıklayan Aydın, beraat etti. Polis, ilk olarak ihbarı yapan Tarkan Altınok’u gözaltına aldı. Altınok, "Telefonuma gizli bir numaradan çağrı geldi. Ebru’nun sesini duydum. ’Ben Fikret’in karısı değilim diyordu. Hemen Fikret’e haber verdim" dedi.
Hasan Hüseyin Akdoğan ve Faruk Çiftçi, ertesi günü teslim oldu. Akdoğan, "Fikret, yardıma gel, evimi basmışlar, dedi. Faruk’la gittik. Girdiğimizde kızların cesediyle karşılaştık. Kızları saran ipleri kestiğimizde, ortalığa kan yayıldı. Fikret, ’Bunlar ölmüş, çıkalım’ dedi" diye konuştu.

Önemli tanık kapıcı
Olayın 2 önemli tanığı apartmanın kapıcısı Sündüs Sütçü ve zemin kattaki kuaförde çalışan Pınar Şen’di. Şen, Akdoğan’ı teşhis etti. Altınok, Akdoğan ve Çiftçi tutuklandı. Polis, Aydın’ın olay sırasında cep telefonundan görüştüğü Ahmet Kaplan Tan’ı, 23 Mayıs gecesi gözaltına aldı. Kapıcı Sütçü de Ahmet Tan’ı teşhis etti. Ancak Tan’ın o saatlerde Avrupa yakasından Boğaziçi Köprüsü’ne doğru gittiği telefon kayıtlarından ortaya çıktı.

Parmak izi bilmecesi
Polis, cinayetten 5 hafta sonra, Ebru Balkan’ın Kütahya’da öğretmenlik yapan arkadaşı Deniz Buket Manav’ı aradığını ve yeni numarasını bıraktığını öğrenebildi. Evde 3 kişiye ait parmak izi bulunabildi. Bunlardan ikisinin Balkan Kardeşler’e ait olduğu belirlendi. Üçüncü izin kesin teşhise olanak tanımadığı kayıtlara geçti. Evdeki kan lekelerinden de bir delile ulaşılamadı. Savcı, 5 sanık hakkında ’idam istedi. Aydın ise 2 Temmuz’da polise teslim oldu.
Ne tesadüf ki, Seylan Çördük aynı yaşlı bir kadını gasp etme girişiminde bulundu ve 6 Temmuz’da yakalandı. Çördük, Aydın’dan 3 gün sonra cezaevine konuldu. 6 Ağustos’ta Ebru Balkan’a ait cep telefonunu, Çördük’ün kullandığı belirlendi. Polisin 20 Ağustos’ta savcılığa gönderdiği raporda şöyle denildi: "Çördük’ün yanında çalıştırdığı Sacettin Yıldız, Balkan kardeşleri Çördük’le birlikte öldürdüğünü itiraf etmiştir."


.
Yayın Tarihi : 18 Kasım 2004 Perşembe 09:10:17
Güncelleme :26 Ekim 2005 Çarşamba 14:08:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?