23
Mayıs
2024
Perşembe
YAŞAM

Tarihi köprü sanat mekanı oldu

Osmangazi Belediyesi tarafından restore edilerek geçen yıl hizmete açılan tarihi Irgandı Köprüsü'nün üzerinde bulunan dükkanlar, el sanatları merkezi haline getirildi.

Dünyada sadece 3 benzeri daha bulunan ve orjinali 1442 yılında Irgandılı Ali'nin oğlu Hoca Muslihiddin tarafından yapılan, Gökdere üzerindeki ahşap dükkanlar bulunan tarihi Irgandı Köprüsü Yunan işgali sırasında yakıldı. Daha sonra ulaşımı sağlamak için betondan sıradan bir köprü yapıldı.

Ancak tarihi vesikalarda fotoğrafları ve kısmen planları bulunan mimari harikası köprü, uzun çalışmalar sonrasında geçtiğimiz yıl yeniden aslına sadık kalınarak inşa edildi. Köprü üzerindeki dükkanlar ise, Osmangazi Belediyesi tarafından herhangi bir gelir imkanı düşünülmeden Bursa'da sanatlarını icra etmeye çalışan bir grup sanatkara sembolik ücretlerle tahsis edildi. Kurulan el sanatları çarşısı kısa zamanda bir sanat merkezine dönüştü.

Unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının yapıldığı köprü üzerinde oymacı, kündekari, sedefkar, tezhip ve hat atölyesi, nakışhane, ebru çalışması yapılan mekanlar bulunuyor. Bursa'da nadir kalan sanatçıların hünerlerini sergilediği köprüyü ise Bursa'daki birçok kişi bilmediği için ziyaretçileri fazla olmuyor.

Oyma ustası olan Bekir Uslu, 26 yıldır bu işle uğraştığını belirterek, her yaştan insanın çarşıyı görünce gidip gelmeye başladığını söyledi.

Osmangazi Türbesi'nin restorasyonu için İstanbul'dan gelen sedefkar Zafer Kara Zeybek, 21 yıldır bu işi yaptığını belirterek, kaplumbağa kabuğu, boynuz, kemik ve oltu taşı gibi birçok organik malzemelerle çalışarak birbirinden ilginç hediyelik eşyalara imza attığını kaydetti.

Özellikle eserlerine klasik beğenisi olan insanların ilgi gösterdiğini anlatan Zeybek, meraklılara her konuda yardımcı olabileceğini belirtti.

Emekli öğretmen olan Arife Aktuğ ise yine köprü üzerindeki tezhip atölyesinde el becerilerini sergileyen sanatkarlardan birisi olarak, ilgili olanlara yardım ediyor.

Hat eserlerinin süslenmesi olan tezhip sanatını ve nakış sanatını gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlayan Aktuğ, bu sanatın insan ruhundaki çirkinlikleri yok ettiğini ve sıradan hayatın dışına çıkarak ruhun dinlendirildiğini açıklıyor.

Aktuğ, mesleğe ilginin bir hayli arttığını ifade ederek, 25 kayıtlı öğrencisi olduğunu, bu sayının daha da artacağını tahmin ettiğini söyledi.

Ayrıca köprüde birçok kültüre ait geleneksel kıyafet ve kullanılan eşyaların da sergilendiği dükkanlar, meraklılarının ziyaretini bekliyor.

.
Yayın Tarihi : 4 Aralık 2005 Pazar 16:21:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?