Antik kentte kazı çalışmaları

Çanakkale'nin Biga İlçesi'ne bağlı Kemer Köyü'nde bulunan Parion Antik Kenti'nde bu yıl yapılan kazılarda bulunan 2 bin yıl öncesine ait prens ya da kral eşine ait altın taç ve takılarla 150 adet tarihi eser Çanakkale Arkeoloji Müzesi'ne teslim edildi.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan kazı heyeti başkanı Atatürk Üniversitesi (AÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran, yapılan çalışmalarda 4 adet lahdin gün yüzüne çıkarıldığını belirterek, "Bu lahitlerden iki tanesinin içini açtık.

Yapılan incelemelerde lahdin içinden 2 bin yıl önce yaşadığı tahmin edilen bir prens ya da kral ile eşine ait 2 adet yaprak süslemeli altın taç ile yine üzerine güneş tanrısının resminin işlendiği iki adet altın sikke, boğa figürlü kolye, taşlı yüzük, ucunda eros figürü bulunan bir çift küpe, bronz amfora, bir kama ile sivri dipli bir amfora bulduk. Bölgede ayrıca 150 adet tarihi eser de çıktı.

Bu eserleri Çanakkale Arkeoloji Müzesi'ne teslim ettik. Çalışmalarımız 20 Ağustos tarihinde sona erecek. En büyük sıkıntımız ise kazıları yapmak için gerekli olan ödeneğin yetersiz olması. Bu sebeple sponsor arayışımız sürüyor" dedi. 20 Ağustos tarihine kadar sürecek olan çalışmaların Bakanlar Kurulu kararı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Atatürk Üniversitesi adına kendisinin başkanlığında sürdürüldüğünü de belirten Prof. Dr. Cevat Başaran,

"Çalışmaların ilk 15 günlük bölümünde Parion'un güney nekrapolünde 10x10 metrelik 6 ayrı açmada çok sayıda mezar ortaya çıkarıldı. Bu mezarlar içerisinde direk toprağa gömü, ahşap tabut ile gömü, basit kiremit örtü gömü, pitos gömü, urne gömü ve kumtaşı örme-gömü olmak üzere çeşitlilik göstermesi dikkat çekti.

Mezarlarda çok sayıda pişmiş toprak figürün (tanrı, tanrıça ve hayvan), seramik kaplar, gözyaşı şişeleri, cam kaplar ve kandillerin mezar hediyesi olarak konulduğu gözlemledik. Bu hediyeler arasında kömürleşmiş durumda bulunan elmalar, hurmalar, fındık, incir ve bademler çok ilgi çekti" diye konuştu.

"TARİH ÖNCESİ AYDINLANIYOR"

Kumtaşı örme gömülerde ele geçen altın malzemelerin ise bölgede son yıllarda ele geçen en değerli kültür varlıklarını oluşturduklarını da belirten Başaran, "Dört ayrı mezardan oluşan kumtaşı örme gömüler grubunda yer alan mezarların üç tanesinde ince işçilikli ve yüksek kalitede altın malzemeler ele geçerken, diğer mezarlarda hiç bir ölü hediyesi ele geçmemiş, sadece direkt toprağa yatırılmış iskelet ortaya çıkarılmıştır.

1 no'lu taş sandık mezarda ele geçen altın malzeme arasında bir geniş şerit diadem (çelenk) ve bu diademe ait mersin yaprağı şeklinde 169 adetince altın yaprak, yuvarlak çukur aynalıklı, ucunda erosların ellerinde silen ve satyr (satir) maskı tuttuğu bir çift küpe.

İki ucu boğa başı protomu şeklinde sonlanan ve zincire geçişte değerli renkli taşların yer aldığı altın zincirli bir kolye ve iskeletin ağzında "Hades Ülkesi'ndeki Skytis Irmağı'nı geçmek için sandalcıya verilmek üzere" yerleştirilmiş, üzerinde Güneş Tanrısı Helios'un başının kabartıldığı bir altın pul yer almaktadır" şeklinde konuştu.

2 no'lu taş sandık mezarda ise, 1 no'lu mezardakine benzer bir altın pul, bir bronz vazo içinde mersin yaprakları ve boncuklarla (tomurcuk) süslenmiş üç altın diadem (çelenk) üzerinde Medusa başı kabartılmış bir altın pulun ele geçirildiğini belirten Başaran, "3 no'lu taş sandık mezarda ise, bir ucunda aslan başı, diğer ucunda yaban keçisi protomu bulunan ve zincire geçişte renkli taşların kullanıldığı altın kolye, aslan başı protomlu, arkası burgulu ve giderek incelip kıvrılarak ağzında sonlanan bir çift küpe, oval akik taşlı bir yüzük ve iskeletin ağzında Helios başı kabartmalı altın bir pul ele geçmiştir. Çıkan altın malzemenin tamamı Çanakkale Arkeoloji Müzesi'ne teslim edilmiştir" açıklamasını yaptı.