Çanakkale'nin Ezine İlçesi'ne bağlı Güllüce Köyü'nde odun kömürü üreterek geçimlerini sağlayan 3 kardeş, ormanda yatıp kalkıyor.
 
15 yıldır baba mesleği olan odun kömürü üretimi yaptıklarını belirten 40 yaşındaki Oktay Kızak, "Burada 3 yıldır patronumuz Arif Er için çalışıyoruz. Bu iş gerçekten çok zor. Kardeşlerim 37 yaşındaki Tuncay ve Talip ile birlikte bu mesleği yapmaya devam ediyoruz. Orman İşletme Müdürlüğü'nden ihaleyle aldığımız meşe ağaçlarını Menderes Çayı kenarındaki kömür ocağımızda kubbe gibi örüp, içlerine toprak kaçmasın diye çam pürçekleriyle örüyoruz. Üzerlerini toprakla sıvadıktan sonra devamlı kontrol ederek, 13 veya 15 gün süreyle için için yanmasını sağlıyoruz. İşlem bittikten sonra ocağı dağıtıp ambalajını yapıyoruz" dedi. 

Menderes Çayı kenarındaki ocaklarda naylon çadırlarda yatan kardeşlerden 30 yaşındaki Talip Kızak ise, eşini haftada bir kez görebildiğini ifade ederek, "Yanan ocakları kontrol altında tutmak için burada yatmak zorundayız. Bütün gün kesif duman içinde çalıştığımız için ellerimiz ve yüzümüz simsiyah oluyor. Ekmek parası için her türlü zorluğa katlanıyoruz" diye konuştu. 

İşyeri sahibi Arif Er, daha önce Ayvacık'ta çok yapılan mangal kömürünün Bulgaristan ve İran'dan ithal edilmesiyle kömürcülüğün bitmek üzere olduğunu belirterek, "Büyük emek sarf ederek ürettiğimiz kömürün kilosunu 60 yeni kuruştan Kayseri, Trabzon, Antalya ve Kars gibi şehirlere satıyoruz. Pek para etmemesine rağmen baba mesleğimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Bu sistemle 3 kişi bir ayda 20 ton civarında kömür üretebiliyor" şeklinde konuştu.