Edirne'nin Keşan İlçesi'nde, lokal baskını sonucu işletmeci 2 kardeşin ölümü, 3 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan cinayet ve yaralama olayına ilişkin davanın görülmesine başlandı.
Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanık vekilleri Tekirdağ Barosu Avukatı İlhan Avcıoğlu, Keşan Barosu'ndan Hakan Çevikel, Edirne Barosu'ndan Cahit Karadaş, Erman Özverim, Özgür Yıldırım, Fatih Ekmekçi, Alev Kocatürk, Ünsal Eral ile öldürülen Bekem kardeşlerin annesi Kaniye, eşleri Hamiyet ve Elif Bekem ile avukatları İbrahim Karakoç katıldı.
Sanıklardan Muhterem Koyuncu ifadesinde, suçlamaları kabul etmeyerek, sanık Murat Kurt ve Necmi Aygün ile birlikte lokale girdiklerini, silah seslerini duyunca emekleyerek dışarıya çıktığını belirtti. Koyuncu, "Necmi, Murat, Sinan ve Kazım'la birlikte araca bindik. Elinde silah olan Sinan ve Kazım, Enez kavşağında indi. Korkup, Gelibolu'da aracı bıraktık. Önce İzmir'e sonra da Bursa'ya gittik. Necmi silahı Gelibolu-Lapseki arasında denize attı" dedi.
Sanıklardan Murat Kurt, lokale kumar oynayıp, izlemeye gittiğini ancak kimin ateş ettiğini görmediğini söyleyip sanıklardan Muhterem Koyuncu'nun ifadesini doğruladı. Sanık Necmi Aygün de ifadesinde olayda yaralanan Ahmet Dağ'ın elinde silah gördüğünü ve maktul Uğur Bekem'in, "Öldürün bu i...leri" demesi üzerine silah çektiğini belirterek, korkutmak amacıyla birkaç el ateş ettiğini, cezaevinden yeni çıktığı için olay yerinden ayrıldığını söyledi. Sanık Kazım Gezer ve Sinan Yıldırım ise, kendilerini iyi hissetmediklerini ve hazır olmadıklarını belirterek, savunma yapmadı.
Azmettirmek iddiasıyla tutuklu sanık, Aziz Sarıkeçe, ağabeyi Süleyman ile maktul Uğur Bekem arasında husumet olmadığını öne sürerek, "Olay gecesi kendime ait işyerindeydim. Cep telefonumdan Muhterem Koyuncu beni arayarak, 'Uğurların orada silahlar patladı' dedi. Keşan'da hangi olay olursa beni aldıkları için, başım belaya girer diye arkadaşımla birlikte İstanbul'a giderek iki gün kaldık" diye konuştu.
Sanıklardan Süleyman Sarıkeçe de azmettirme suçlamasını kabul etmeyerek, olayı Koyuncu'dan öğrendiğini belirtti. Sanık Birol Sayın da maktullerle aralarında bir husumet olmadığını, suçla ilgisinin bulunmadığını öne sürdü.

"TÜM SANIKLAR CEZALANDIRILSIN"
İki oğlunu kaybeden anne Kaniye Bekem ve gelinleri Hamiyet ve Elif Bekem, savunma yapan sanıkların tümünden şikayetçi olduklarını söyledi. Anne Kaniye Bekem, "Çocuklarım o gece bende iftardaydı. Kendilerini gülüş cümbüş evimden uğurladım. Akşam saat 22.30 sıralarında yaralandıklarını, daha sonra da öldüklerini öğrendim. Sanıkların tümünün cezalandırılmasını istiyorum" dedi. Bekem ailesinin vekili Avukat İbrahim Karakoç da, telefon trafiğinden ve toplanan delillerden 5 sanığın bizzat olaya karıştıkları ve diğer 3 kişinin de azmettirdiklerinin anlaşıldığını öne sürerek, 8 sanığın da cezalandırılmasını istedi.
Lokalde garson olarak çalışan ve yeminsiz ifadesine başvurulan 18 yaşındaki Alper B., "Sinan, Muhterem, Murat, Necmi ve Kazım geldi. Sinan en son masaya gitti. Muhterem, "fora" deyince değişik yerlere ateş ettiler. Sait ağabeyi öldürdüler. Yere yattığım için kimin ateş ettiğini fark etmedim. Ahmet Dağ yaralanmıştı, ben de dışarı kaçtım" dedi.
Lokalde temizlikçi olarak çalışan 20 yaşındaki tanık Çiler Cengiz ise verdiği ifadede, olay günü yaralılardan Şakir Büyükyılmaz'ın masasında oturduğunu belirtip, "Tüm sanıklarda silah vardı. Muhterem bizim masaya doğru ateş etti, diğerleri de değişik yerlere. Ahmet Dağ vuruldum diye bağırdı, sanıklar kaçtı" diye konuştu. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için ertelendi.
Keşanlılar Derneği Lokali'nde 15 Kasım 2003 akşamı işletmeci Uğur ve Sait Bekem adlı iki kardeş öldürülmüş; İmren Mutlugün, Ahmet Dağ ve Şakir Büyükyılmaz ise yaralanmıştı.