4
Mayıs
2024
Cumartesi
İSTANBUL

ASIRLIK MEZELER İNCİRALTI'NDA HAYAT BULDU

 
Beylerbeyi Meydanı’ndan iskeleye inan trafiğe kapalı sokakta asırlık bir Rum evi...

İncir ağaçlarıyla süslü bir bahçe ve fondan gelen müzik sesleri... Burası İnciraltı Meyhanesi. Tam bir eski İstanbul meyhanesi tadında olan İnciraltı’nda iki bin beş yüz yıllık lezzetleri tatmak mümkün.

İki katlı, balkonlu bir de üstüne bahçesi olan 100 yıllık Rum evi şimdilerde eski İstanbul meyhanelerini aratmayan lezzetleri ve ortamıyla misafirlerini ağırlıyor. Beylerbeyi’ndeki İnciraltı Meyhanesi’nin ortaklarından Behzat Şahin mekancılık anlayışını gerçekten iyi bilenlerden. Nedeni uluslararası üne kavuşan Cibalikapı Balıkçısı’nın da sahibi olması... Behzat Şahin 18 yıl gazetecilik yaptıktan sonra hobisi olan yeme içme sektörüne giriyor. 

Manisalı Şahin, annesinin ve ablasının yaptığı Ege kültürünün yemekleriyle büyüdüğünden lezzet anlayışı bir hayli gelişmiş. Tabii serde gazetecilikten gelme araştırmacılık da olduğundan İnciraltı Meyhanesi’nde günümüzde hiçbir yerde olmayan, unutulmuş tarihi yemekleri bulabilmeniz mümkün. Araştırmacı meyhaneci Behzat Şahin, Kültür Bakanlığı’nın arşivindeki yemek tariflerini bir bir çıkartıp mutfağında yeniden hayat veriyor. 

Ermeni, Rum, Yahudi, Yezidi, Saraylı, Bizanz, Kürt, Çerkez ne ararsanız bu meyhanede. Midyeli lahana dolması, kopsiya, muhammara, topik gibi bildiğimiz mezelerin yanı sıra (ama topik burada hiçbir yerde olmadığı kadar kusursuz bir kıvamda) papaz yahni, abudaraho gibi eski ama birçoklarımız için yeni lezzetler bulunuyor. Topik ve saraylı mutlaka denenmesi gereken tatlardan.
Saraylının içinde limon, turunç, mersin ve defne yaprağı var. Safran bal, sirke, kakule, karabiber gibi 17 çeşit lezzetlendiriciyle sunuluyor. Kimin zamanında olduğu bilinmeyen bir padişah hekimi şifa olsun diye yaparmış bu yemeği.
Ara sıcaklara geçtiğinizde dalak dolmasını, beyin tavayı ve enginarlı karidesi sofranıza istemenizin şart olduğunu söylemek gerek. Dalak dolması aslen bir Ermeni yemeği, ancak söylenene göre Ermeni mutfağında bile unutulmuş bir tat. Meyhaneye gelen yaşını almış bir Rum misafir, dalak dolmasını gördüğünde tüm arkadaşlarını “Size bir süprizim var” diyerek İnciraltı’na getiriyormuş. Tabii unutmadan İnciraltı’nın pek bir feminen mezesi olan spesiyalindende bahsetmek lazım. Kırmızı lahana, balık ve ceviz karışımı mezenin rengi yemeseniz de sofrayı süslese yeter...


İçkinin her çeşidi var

İnciraltı meyhanesinin bahçesine oturduğunuzda 60 yıllık Çınar ağacının gölgesi, rengarenk begonviller, menekşeler ruhunuzu dinlendiriyor. Meyhanenin duvarlarını Kültür Bakanlığı’nın arşivinden alınan padişahların fotoğrafları süslüyor.
Günümüzün pek hassas konusu alkole gelecek olursak tek bir markanın esiri olmayan meyhane, istediğiniz her marka şarap ve rakıyı masanıza getiriyor. Bir de müdavimlere yapılmış çok hoş bir süpriz var ki Kalan Müziğin sahibi Hasan Saltık yine harikulade bir eser sunmuş. Sadece İnciraltı Meyhanesi’ne özel olarak tasarladığı Rembetika albümü meyhanenin müdavimlerine armağan ediliyor. Kısacası, gerçek lezzet tutkunları için mutlaka görülmesi gereken bir yer. 
(0216) 557 66 86

Zeynep Bakır /Vatan
Yayın Tarihi : 2 Haziran 2008 Pazartesi 13:42:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ALİ ÖZCAN IP: 88.241.111.xxx Tarih : 29.08.2008 15:09:54

İnciraltı Meyhanesini haber yapan Gazeteci Zeynep Bakır'a teşekkürler.İnciraltı'na dair değerlendirmesini anlamak için o mezeleri tatmak gerek. Dostlarımla biraraya gelmenin adresi inciraltıdır. Emeği geçen herkese teşekkürler.