4
Mayıs
2024
Cumartesi
İSTANBUL

VAROŞLARA SANAT GELDİ, HALK SALONLARA SIĞMADI

'Halk tiyatro izlemiyor, baleye gitmiyor' diyenlere duyurulur: Küçükçekmece'de 2 ay önce açılan Cennet Kültür Merkezi'nin önünde tiyatro bileti almak isteyenler kuyruğa giriyor. 

Bale, piyano, keman, tiyatro ve resim dersleri verilen sınıflar ağzına kadar dolu. Yıllardır halkın sanata ilgisizliğinden yakınan oyuncuların bazıları bu durumu bir devrim olarak nitelendirirken, bazıları halkı sanattan aydınların uzaklaştırdığını söylüyor.

Tiyatro, bale ya da sanat deyince akla nedense İstanbul'un belli semtleri gelir; Beyoğlu, Harbiye ve Beşiktaş... Tiyatro salonları hep buralarda yoğunlaşmıştır. Bale, keman ya da piyano kursları da çoğunlukla buralardadır. Bu sebeple İstiklal'de yürürken bir tanıdık tiyatro oyuncusuyla karşılaşmak her an mümkündür. Peki Gaziosmanpaşa'da ya da Sultançiftliği'nde yürürken bir tiyatro oyuncusuyla mesela Selçuk Yöntem'le karşılaşacağınızı hayal edebilir misiniz? Ya da Yıldız Kenter'in yeni oyununun galasını Cennet Mahallesi'nde yapacağını söyleselerdi ne düşünürdünüz?

"Halk tiyatro izlemiyor, baleye gitmiyor." diyenlere duyurulur: Cennet'te 2 ay önce açılan Kültür Merkezi'nin önünde tiyatro bileti almak isteyenler kuyruğa giriyor. Bale, piyano, keman, tiyatro ve resim dersleri verilen sınıflar ağzına kadar dolu. Dile kolay, tam 5 bin 400 çocuk burada sanat dersleri alıyor.

Esenler, Bağcılar ve Kağıthane'deki kültür merkezlerindeki faaliyetlere de semt halkı yoğun ilgi gösteriyor. Farklı belediyeler modern kültür merkezleri için ardı ardına ihaleler açıyor. Küçükçekmece Belediyesi'nin Cennet'te açtığı 'saray gibi' kültür merkezinin modern tiyatro salonunda Selçuk Yöntem, Ali Sunal ve Emre Kınay gibi hem ekranların hem de tiyatro sahnelerinin ünlü isimleri sahneye çıkıyor. Bu sanatçılar Anadolu'ya turneye gider gibi geldikleri Cennet'te döner sahneli, her oyuncuya özel makyaj odasının olduğu, oyuncuların sırasını sahne arkasında köhne bir yerde değil de odasında, önündeki monitörden oyunu izleyerek beklediği bir salonla karşılaşıyor.

Cennet Kültür Merkezi'nin sanat yönetmenliğini ünlü oyuncu Levent Tülek yapıyor. Tülek, sanatçıların bu modern komplekste oyun oynamaktan büyük memnuniyet duyduklarını söylüyor ve ilginç bir açıklama daha yapıyor: "Burada tiyatro seyircisi az diyenlerin yalan söylediğini gördüm. İnsanlar, oturdukları semte giderseniz geliyor." Kent hayatının yorduğu insanların iş çıkışı Küçükçekmece'den kalkıp Taksim'e tiyatro izlemeye gidip, geri dönmeyi göze alamadığını söyleyen Tülek, "Bu sebeple buralardaki tiyatro oyunlarının izleyicisi az ve izleyicisi hep belli bir kesim." diyor. Fakat oturdukları semtteki tiyatro salonuna Ali Sunal ya da Yıldız Kenter'in oyunu gelince 90 yaşındaki nine bile izlemeye geliyor. 

'Yürüme mesafesinde olursa tabiî ki izler'

Ayşen Gruda: "Ben de varoş sayılacak bir semtte oturuyorum. Halkın bu kesiminin de sanata doyurulması lazım. Bu kültür merkezleri tiyatroya, baleye seyirci de yetiştiriyor. 'Halkımız sanattan anlamıyor' fikrine katılmıyorum. Sanat insanın içinde olan bir şey. İnsanlara çok zahmet vermeyecek, hatta evine yürüme mesafesinde bir yerde kültür merkezi olursa tabiî ki tiyatro, bale izlemeye, müzik dinlemeye gelir. Televizyonların kaba saba şeyler sunduğu, bir dönemde insanların sosyalleşmesi sevindirici."

Çocukken et almaya gelirdik, şimdi tiyatroya

Tülin Oral: "Önceden şehir Kadıköy, Taksim, Beşiktaş, Bakırköy tarafındaydı. Nüfus artışıyla birlikte genişledi. İnsanlar şehrin bir ucundan gelip Kadıköy'de tiyatro izleyemiyor. Burada pek çok yetenekli çocuk keşfedilecek. Bu kültür merkezleri tiyatroya, baleye, sanata seyirci yetiştiriyor. Çocukken Cennet'e et almaya gelirdik. Buralar meraydı ve otundan kaynaklanıyor herhalde eti çok güzel olurdu. Yıllar sonra tiyatro izlemeye geldim."

'Bu kültür merkezleri bir devrim' 

Sinan Bengier: "Böyle kültür merkezlerinin açılması bir devrim bence. Entelektüel kesim bir dönem sanatın belli semtlerin tekelinde olduğunu söylerdi. Sanat belli bir zümre için yapılmaz ki! Ankara'nın 20 bin, İstanbul'un 30 bin seyircisi vardır derler. Sanatı belli bir kitle için hazırlarsan, onlar gelmeyince toslarsın. Seyirci yok diyenler bunlar."

'Burjuva, tiyatroyu halktan kopardı' 

Mustafa Alabora: "Shakespeare 16. yüzyılda bütün halka tiyatro yapardı. Sonra İngiliz burjuvazisi Shakespeare'e sahip çıktı ve onu sadece elitlerin anlayabileceğini dünyaya yaydı. Tiyatro halkın yaptığı bir şeydi. Çünkü tiyatronun ilk çıktığı Antik Yunan döneminde bundan 2 bin 500 yıl önce 3 bin bazen 5 bin kişilik salonlarda oynanırdı. Tiyatroyu halktan koparan burjuvazi aydınlarıdır. Tiyatronun kentin merkez semtlerinin dışında da oynanması Muhsin Ertuğrul'un projesiydi. O zaman kentin kıyı semtleri olan Gültepe'de de, Zeytinburnu'nda da tiyatro vardı. Asıl mesele elitlerin tiyatroyu halktan koparmasından kaynaklandı."

'Tiyatrocular Cennet'e turneye gider gibi geldi'

Levent Tülek: "Geçen sabah 08.00'de geldim. Kapıda kuyruk vardı. Herhalde halk ekmek dağıtılıyor diye düşündüm. Meğer tiyatro bileti almak için kuyruğa girmişler. Tiyatrocular ilk önce Cennet'e şehir dışına turneye çıkar gibi geldiler. Sonra hepsi çok şaşırdı. Taksim, Kadıköy ve Beşiktaş gibi semtlerde oturanlar zaten bale, tiyatro ve müzik etkinliklerine kolay ulaşabiliyor. İşte bu sebeple kenar semtlere kurulan kültür merkezleri halkı sevindiriyor, bir oyuncu olarak beni de heyecanlandırıyor. Ben sanatçının halkına daha yakın olması gerektiğine inananlardanım." 

'Sanat belli semtlerin tekelinde değil'

Ali Sunal: "Cennet Mahallesi'nde oyun oynayacağız, dediklerinde çok şaşırdım. Buraya gelince de tiyatronun ve sahne gösterilerinin ülkemizde neden azaldığını anladım. Sanatı belli semtlerde yaşatmaya çalışırsanız yaşamıyor. İnsanların olduğu ve rahat gelebileceği başka yerlere de gitmeli. Tiyatro yapmak isteyen birçok topluluk var. Onları seyretmek isteyen kişi sayısı da çok. Bizim gibi genç oyunculara bu sahneler müthiş bir moral ve destek oldu. Salonsuzluktan yakınırken şimdi cuma ve cumartesi oyun oynar olduk. Oyunlar doluyor ve sanki seyirci devamlı İngiliz komedilerini seyredermiş gibi doğru yerlerde reaksiyon veriyor."

Gülizar Baki - Zaman
Yayın Tarihi : 13 Aralık 2008 Cumartesi 19:00:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?