3
Mayıs
2024
Cuma
İSTANBUL

UNESCO RAPORUNDAKİ REZALETLER

8-13 Mayıs arasında gerçekleşen son Unesco misyonu sonrasında kaleme alınan 59 sayfalık raporunda, İstanbul'da yapılan vahim hatalar, beceriksizlikler, vurdumduymazlıklar ve hatta yenileme adı altında yapılan gayrinizamî işler var! Restorasyon adı altında yapılan sur tamiratıyla ilgili açıkça ’hiç ellemeyin daha iyi’deniyor.

Vatan'dan Cengiz Aktar gerçekleri yazdı...

Ortalıkta yine bir Unesco tartışması var. Dünya Miras Komitesi’nin Temmuz başında Kanada’daki toplantısında kabûl edilen kapsamlı İstanbul raporu açıklandı. Rapor 2006 yılında yapılan bir izleme misyonu sonucunda kaleme alınan raporun fikri takibini yapıyor. 1985’te Miras Listesi’ne alınan İstanbul’un tarihî yarımadadaki bölgeleri 2003’ten bu yana gözlem altında. 8-13 Mayıs arasında gerçekleşen son Unesco misyonu sonrasında kaleme alınan 59 sayfalık rapor kentin tarihî mirasını koruma konusunda bugünkü fotoğrafını çekiyor. (Raporun İngilizcesi ve Türkçe çevirisi www.istanbul2010.org web sitesinde bulunabilir.) 

 

 

 

 

 

 

 




Hükümetlerarası kuruluşların yazdığı her rapor gibi bu rapor da meseleyi gayet diplomatik bir dille anlatıyor. Bu üslûp bardağın dolu tarafını göstermeye çalışacak olanlar için bir nimet. Nitekim İstanbul’un Dünya Miras Listesi’nden Tehlike Altındaki Miras listesine düşürülmesi tavsiye edilmiyor, kentin yenilenme ve restorasyon çalışmaları için ayrılan insan ve malî kaynakların artırılmış olması övgü alıyor. Ama bardağın dolu tarafı o kadar. Raporun geriye kalan bölümü, neredeyse %95’i kenti korumada yapılan vahim hatalar, beceriksizlikler, vurdumduymazlıklar ve hatta yenileme adı altında yapılan gayrinizamî işler üzerine. İfadeler kentin kültürel ve tarihî mirasını korumakla sorumlu yerel yöneticilerin yüzünü kızartacak nitelikte. Restorasyon adı altında yapılan sur tamiratıyla ilgili açıkça ’hiç ellemeyin daha iyi’deniyor. 


Şahsen bugüne kadar göstere göstere bu bariz hataları yapanların bugünden sonra ve raporda son tarih olarak verilen süre 1 Şubat 2009’e kadar gidişatı tersine çevireceklerini hiç sanmıyorum. Zira yaklaşım ve zihniyette hiçbir değişiklik yok. ’Bu kent 1453’ten beri bizimdir, içinde istediğimizi yaparız, kimse karışamaz’mantığı İstanbul’u Dubai’den esinlenilen zengin bir beton yığını olarak tasarlıyor. Tıpkı o komik ve bir o kadar da acıklı Haydarpaşa denizkenarında gökdelen projesi gibi. Bu mantığın Bizans gibi gayrimüslim mirasla işi olmadığı gibi müslim mirasla da işi yok. İllâki temiz görüntüsü veren bir kent özlemi ve o ölçüde de antik eserleri ’mezbelelelik’olarak tanımlama dürtüsü.

Kaldı ki 2006 yılında yazılan önceki rapor Şubat 2008’e kadar kentin koruma planının hazır edilmesini talep etmiş ancak bu talep haliyle karşılanamamıştı. İki koca yılı değerlendirememiş bir kent şimdi altı ay gibi son derece kısıtlı bir süreyi nasıl doğru değerlendirecek?

Ancak bu sefer iş burada bitmiyor. İstanbul’un önünde çok iddialı ve zor bir 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB 2010) süreci var. Eğer Şubat 2009’da ciddî bir rapor hazırlanamaz ve Dünya Miras Komitesi’nin 2009 yaz oturumunda İstanbul konusunda tehlike arzeden bir kanaat oluşursa bunun 2010 kültür başkentliği üzerindeki etkisi çok olumsuz olur.

İstanbul 2010’un önemi

Bu kadar kısa bir zamanda bu muazzam işlerin altından nasıl kalkılacak belli değil. Rapor tavsiyeler bölümünde AKB 2010’un kent için bir fırsat olduğunu dolaylı olarak dile getiriyor ve AKB 2010’un kentin dünya mirası değerlerini öne çıkaracak projeler üretmesinin önemini vurguluyor. Diğer bir deyişle aslında AKB 2010, etkinler arasında yer alacak özellikle kentsel uygulamalar projelerinin Unesco kriterleri uyarınca yapılmasını denetleyerek kentin 2010 yılından hemen önce Miras Listesi’nden Tehlike Altındaki Miras Listesi’ne düşmesini engelleme sorumluluğu taşıyor.

Eğer şeffaf, etkin ve tüm paydaşları eşit şekilde masanın etrafına toplayacak demokratik bir yapılanma gerçekleşirse AKB 2010 bu işi yapar. Kentin ve AKB 2010’un bekası için bu fırsat kaçırılmamalı.

vatan/cengiz aktar
Yayın Tarihi : 30 Temmuz 2008 Çarşamba 13:20:51
Güncelleme :30 Temmuz 2008 Çarşamba 13:29:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?