İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde, personel yetersizliği ve güvenlik nedenleriyle yıllardır görülemeyen çok sayıda eser yeniden ziyarete açıldı. Trakya, İstanbul, Troya, Filistin, Suriye, Kıbrıs bölümleriyle Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılan Çinili Köşk ve Çocuk Müzesi de 8 yeni personelin göreve başlamasıyla kilit altında kalmaktan kurtuldu.
Sergileme mekânları olduğu halde kapalı tutulan bölümlerde dünyaca ünlü eserler de yer alıyordu. Maliye Bakanlığı izin vermediği için, emekli olan personelin yerleri doldurulamıyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı da, sorunu Döner Sermaye İşletmeleri Merkezi (DÖSİM) kanalıyla geçici işçi alarak çözdü.

Gezer Takvimi
Kapalı bölümlerdeki en önemli eserlerin başında, Yahudiler için kutsal sayılan Gezer Tableti geliyor. İsrail’in Türkiye’den resmen istediği, en eski İbranice metin olan ve Gezer Takvimi adıyla da bilinen eser, Filistin bölümünde sergileniyor. Kral Süleyman döneminde yapıldığı sanılan tabletin, İ.Ö. 10. yüzyıla ait olduğu belirtiliyor. Tablette, bir yılın tarım aşamaları şiirsel bir dille anlatılıyor.

Truva’dan kalanlar
Çanakkale’deki ilk Truva kazılarını yapan Alman Heinrich Schilemann, 1871 - 1890 yıllarında yaklaşık 8 bin 833 parçadan oluşan dünyaca ünlü Truva Hazinesi’ni bulmuştu. Bunları yasadışı yollardan yurtdışına kaçıran Schilemann, Türkiye’ye ise hazineden bir avuç eser bırakmıştı. Bu eserler de müzenin Troya bölümünde sergileniyor.
Kudüs’te 5. yüzyılda yapılan Orpheus döşeme mozaiği ile Sultanahmet’teki hipodrom kazılarında bulunan iki spina (dikilitaş) da ziyarete açılan eserler arasında yer alıyor.

Milliyet Gazetesi

Yayın Tarihi : 28 Aralık 2004 Salı 09:49:26