Bir zamanlar koridorlarında mafya babalarının volta attığı Bayrampaşa Cezaevi, kapatılmasının ardından Ramazan şenliklerine ev sahipliği yapmaya başladı.

Cezaevinin parmaklıkları ardında 5 yıl çile dolduran eski hükümlülerden Yavuz Cengiz ise karanlık koğuşları, kurduğu lunaparkla aydınlatmaya çalışan işletmecilerden biri.

Hatalarının bedelini yıllarıyla ödediği cezaevinde çocukları sevindiren eski mahkûm, bir zamanlar ancak görüş günlerinde hasret giderdiği oğluyla aynı mekânda özgürce gezmenin mutluluğunu yaşadı.

3 ayrı dönemde, çeşitli suçlardan, hayatının 10 yıla yakın bir bölümünü cezaevlerinde geçiren Yavuz Cengiz, cezasının beş yılını Bayrampaşa'da çekti. Mahkûm olduğu dönemde çocuklarıyla ancak gardiyan gözetiminde, kısa bir süre görüşebilen Cengiz, zor yıllar geçirdiği mekândaki acı hatıralarını işlettiği lunaparkta ailesiyle el ele gezerek hafifletti. Hatalarının bedelini ödediği yerde rızık peşinde koştuğunu söyleyen Cengiz, 16 ilde lunapark işlettiğini ifade etti.

Bu işe girişinin bir ağabeyi vasıtasıyla olduğunu anlatan Cengiz, şunları söyledi: "En son 2000'de cezaevine girdim ve bir sene yattım. Çıktıktan sonra çok sevdiğim bir ağabeyim bana, 'Ne olacak bu işin sonu? Artık yeter.' dedi. Ben de, 'Ne iş yapayım ki?' dedim. Lunapark işi için bana çok yardımcı oldu ve o gün bugündür bu şekilde devam ediyorum. Çok şükür kurtuldum o kötü günlerden."

Kötü günler yaşadığı hapishanede bu şekilde iş yapmaktan çok büyük haz ve gurur duyduğunu söyleyen Cengiz, kendisi için artık yeni bir dönemin başladığının altını çizdi. O güne dair anılarını buruk bir şekilde anlatan Cengiz, oğluyla yaşadığı hüzünlü bir olayı şöyle dile getirdi: "Bir keresinde oğlum beni ziyarete geldi. Ancak açık görüş için izin verilmedi. O gün parmaklıklar ardında çocuğumun kuş gibi çırpınışını çaresizce izledim. Şimdi ben de çocuklarım gibi yaptığım bu işten mutluluk duyuyorum."

Ölüm oruçlarından Ramazan şenliklerine

Cezaevi günleriyle ilgili çok sayıda ilginç anısı olduğunu söyleyen Yavuz Cengiz, bu anılardan bir tanesini de şu şekilde anlattı: "Benim dönemimde cezaevinde uyuşturucu almış başını gidiyordu. Biz de bu işten çok rahatsızlık duyduk. Cezaevine hâkim olan başıboşluktan yararlanarak uyuşturucunun kökünün kesilmesi için turist koğuşlarına baskın yapıp bütün uyuşturucuları idareye teslim ettik. Burada, cinayet işlendi, uyuşturucu satıldı, ölüm oruçları tutuldu, intiharlar oldu. Şimdi böyle bir dönemden çıkıp cezaevinin Ramazan etkinliğinde ev sahipliği yapmanın huzurunu yaşıyorum."

Zaman

Yayın Tarihi : 3 Eylül 2008 Çarşamba 23:00:59

Güncelleme :3 Eylül 2008 Çarşamba 23:32:37