3
Mayıs
2024
Cuma
İSTANBUL

Adli Tıp'ta inanılmaz hata

Tecavüz suçu sanıklarının cezaevinde ölümlere varan saldırıya uğradığı Türkiye’de, Adli Tıp inanılmaz bir hataya imza attı.Adli Tıp raporuna göre yeğenine tecavüzle suçlanan V.Y.’nin masum olduğu 5 buçuk ay tutuklu kaldıktan sonra ortaya çıktı.

Karın ağrısı şikâyeti ile gittiği doktorda 8.5 aylık hamile olduğu anlaşılan, ilköğretim okulu öğrencisi D.R.’ye (13) tecavüz etmekle suçlanan dayısı V.Y’nin Adli Tıp Kurumu’nun yaptığı hatanın kurbanı olduğu ortaya çıktı. DNA testinde bebeğin babası çıkan dayı V.Y’nin ısrarla suçu kabul etmemesi nedeniyle yapılan ikinci testte babanın, olayın diğer zanlısı Vedat Y. olduğu belirlendi. Adli Tıp Kurumu’nun, isim ve soyadları aynı harfle başlayan iki zanlının isimlerini yanlış kodladığı anlaşıldı.

Karnı ağrıyordu
İstanbul Eminönü’nde 28 Ocak 2008 günü ilköğretim okulu öğrencisi 13 yaşındaki D.R., ailesi tarafından karın ağrısı şikâyetiyle hastaneye götürülmüş, küçük kızın muayenesinde 8.5 aylık hamile olduğu ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine D.R’nin annesi, savcılığa giderek şikâyetçi olmuştu. Savcıya ifade veren 13 yaşındaki D.R, kendisini kimin hamile bıraktığını bilmediğini söylemişti. Doğum sancısı çeken küçük kız, koruma altına alınmıştı.

Savcılık kızın kimin tecavüzüne uğradığının anlaşılması için dayısı V.Y.’den ve eve sürekli girip çıktığı belirlenen, babanın arkadaşı Vedat Y.’den DNA testi yapılması için kan örnekleri alınması talimatını vermişti. Annesiyle birlikte kaldığı sığınma evinde doğum yapan küçük D.R’nin bebeğinden alınan kan örneğinin Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek incelenmesinin ardından tecavüzcünün, dayısı V.Y. olduğu belirlenmiş ve V.Y. ‘cinsel istismar’ suçundan tutuklanmıştı. Adli Tıp raporunu göz önüne alan soruşturma savcısı, diğer şüpheli Vedat Y. hakkında ise iddia dışında kamu davası açmayı gerektirir kanıt olmadığından takipsizlik kararı vermişti.

Hata ikinci testte anlaşıldı
Adli Tıp’taki hata, suçlamayı kabul etmeyen sanığın avukatının tekrar DNA testi yapılmasını istemesi üzerine ortaya çıktı. Sanık avukatının talebi üzerine davaya bakan İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık dayı V.Y. ve mağdure D.R.’nin yeniden Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek rapor düzenlenmesini istedi.

16 Ekim 2008’de Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Kurulu Başkanlığı’nca düzenlenen raporda, 25 Mart 2008’de yapılan DNA incelemesinden elde edilen sonuçlar ile yeni rapor arasında bir fark olmadığı, ancak Vedat Y. yerine dayı V.Y.’nin adının yazılarak farklı kodlandığının anlaşıldığı belirtildi. Buna göre dayı V.Y’nin bebeğin babası olamayacağı ve Vedat Y.’nin yüzde 99.99 ihtimalle bebeğin biyolojik babası olabileceği ifade edildi.Rapor üzerine mahkeme, 17 Ekim 2008’de 5.5 aydır tutuklu bulunan dayı V.Y.’nin tahliyesine karar vererek dosyayı Vedat Y. hakkında ek iddianame düzenlenmesi için savcılığa gönderdi. Vedat Y. ise halen aranıyor.

Adli Tıp Kurumu’nun tartışmalı kararları
- Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen 14 yaşındaki B.Ç.’nin ruh sağlığıyla ilgili rapor hazırlayan Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Dairesi, B.Ç.’nin olayın ardından “ruh ve beden sağlığının bozulmadığı”na karar verdi.
- Üzmez olayındaki kız çocuğu için “Ruh sağlığı bozulmamıştır” raporu veren kurum, benzer raporu zekâ geriliği olan tecavüz kurbanı için de verdi. Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Dairesi, Samsun’un Kavak ilçesinde tecavüze uğrayan 28 yaşındaki zekâ geriliği olan G.T.’nin ‘akıl ve ruh sağlığının bozulmadığı’ yolunda görüş belirtti.
- Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Dairesi’nin Konya’da 15 kişinin tecavüzüne uğrayan kız çocuğuna 15 yaşında olduğuna ilişkin rapor verdiği, tecavüzle suçlanan sanıkların beraat ettiği de ortaya çıktı. Ancak doğum kayıtlarından mağdurenin olay tarihinde 13 yaşında olduğu belirlendi.
- İstanbul Kadıköy’de iki kız öğrencisini taciz ettiği iddiasıyla tutuklanan satranç öğretmeni Halil Sertaç Dalkıran da Adli Tıp Kurumu’nun “çocukların beden ve ruh sağlığının bozulmadığına ilişkin” raporunun ardından tahliye edildi.
- Adli Tıp Kurumu, pankreas kanserine yakalandığı için bağlanan malul maaşının kesilmesi üzerine SSK’yı dava eden ve 23 Temmuz 2007’de hayatını kaybeden TIR şoförü Osman Görener’i muayeneye çağırdı. Kurum Başkanı Keramettin Kurt ve Uz. Dr. Nur Birgen imzalarıyla mahkemeye gönderilen yazıda, Görener’in “muayeneye gönderilmesi” istendi.

Milliyet
Yayın Tarihi : 8 Aralık 2008 Pazartesi 11:26:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?