3
Mayıs
2024
Cuma
İSTANBUL

Ailesini öldüren polisin ardından...

Afyonkarahisar'da, eşi, 4 yaşındaki oğlu, kayınvalidesi ve baldızını öldüren polis memurunun eski sevgilisi, "Beni de sık sık ölümle tehdit ediyordu" dedi.
 
3 ay süren görüşmelerinin ardından 2 yıl boyunca ölüm korkusuyla kaçtığını belirten Avukat Ö.A., "Görüntülere yansıyan, '7 kişiyi öldüreceğim' şeklindeki sözleri şakaydı, hiç ciddiye almadım" diye konuştu. 

Avukat Ö.A., geçirdiği cinnet sonucu eşini katleden polis memuru Z.B.'yle yaşadığı 3 aylık beraberliğini İHA'ya anlattı. Z.B.'yle, silah ruhsatlarıyla ilgili işlemler sırasında tanıştığını belirten Ö.A., "Agresif bir insandı. Yaklaşık 3 ay görüştük. Eşi ve ailesiyle sorunları vardı. Eşine benden bahsetmiş. Bir anda eşi ve ailesi bana karşı cephe aldı. Beni sık sık tehdit ettiler" dedi.
 
Gelen aile tepkisi üzerine içinde bir korku oluştuğunu belirten Ö.A., ayrılmak istediği için Z.B.'nin kendisini ölümle tehdit ettiğini söyledi. Avukat Ö.A., "'Beni bırakırsan seni öldürürüm' dedi. Söz konusu görüntüler 2 yıl önce çekilmişti. Beni tehdit ettikten sonra ölüm korkusuyla yaşadım. 2 yıldır görüşmüyoruz. Yaklaşık bir sene Balıkesir'de ailemin yanında yaşadım. Sorunları benimle ilgili değildi. Medya, ben onu tetiklemişim gibi gösteriyor ama değil. Beni de tehdit etti. Babamı dahi aradı" diye konuştu.
 
Ö.A., polis memuru Z.B.'nin, agresif, ihtiraslı, tutkulu ve hırslı olduğunu ifade etti. Z.B. tarafından sık sık tehdit edildiğinin altını çizen Ö.A., "Benim evimde bana silah dayayan bir insan. 'Sorunlarım var, bana yardım et' diyordu. Korkup kaçtım. Korkularımı eşine de anlatmıştım. Eşi, 'nişanlıyken 'benimle evlenmezsen seni öldürürüm' diyerek beni de tehdit etti. O korkaktır. Sana bir şey yapmaz ama kaç kurtar kendini' dedi. Böyle bir şey yaptığına inanamıyorum çünkü çok merhametliydi" ifadelerini kullandı.
 
Ö,A,, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Silahları severdi. Görüntülere yansıyan, '7 kişiyi öldüreceğim' şeklindeki sözlerini hiç ciddiye almadım bile. Çünkü şaka yollu söylenmiş sözlerdi. Ailesi aklıma bile gelmedi. Olayı öğrenince şok oldum. Bana bile 'seni öldürürüm' demişti. Olayın hemen ardından o görüntüler ekrana gelince farklı yorumlar yapıldı. Arada ben mağdur oldum. Çocuğunu, tapacak kadar severdi. Oğlundan bahsederken bile ağlardı. Olayı televizyondan öğrendim fakat o görüntülerde söylediği sözler aklıma bile gelmedi. Çünkü o sözler şakaydı. Eşini ve ailesini çok seviyordu. Onun sıkıntısı eşi ve ailesi değildi, daha başka sıkıntıları olduğunu düşünüyorum". 

Polis memuru Z.B.'nin, yanlış meslek kurbanı olduğunu ifade eden Ö.A., buna rağmen işini iyi yaptığını söyledi. Ö.A., "Polislik mesleği çok zor. Aşırı duygusal ve iradesi zayıf bir insandı. Çevresi, mesleği ve meslektaşlarıyla sorunları vardı. Yanlış meslek kurbanı oldu. Duygusal ve hassas insanların polislik yapması doğru değil. Onu bu kadar dolduran başka şeyler var. Hayalperest bir insandı. Silahlarla ilgili geniş bilgisi vardı, İşini iyi yapan bir insandı. Duygusal ve hassas insanların polislik yapması doğru değil. Tanıdığım pek çok polisin sıkıntıları var. Olaylardan çok etkileniyorlar ve toparlanmaları zaman alıyor. Üzerine ailevi sıkıntılar da eklenince işin içinden çıkamıyorlar. Bu yaşananlar bir sınav. Allah sevdiği kullarını sınavdan geçirir. İmanlı bir insanım, yaşadığım sıkıntıları inancın sayesinde atlattım. Yaşadıklarımdan hiç pişman değilim, keşke yanında olsaydım ve bunlara engel olabilseydim" dedi.
 
Yıllar önce çekilen görüntüleri izleyen ve olayı bir avukat gözüyle değerlendiren Ö.A., "Ben olsaydım ağır bir ceza verirdim fakat Türkiye'de hukuk sistemi zayıf olduğu için hafif cezalar veriliyor. Kendisine verilecek ceza müebbet hapis olabilir. Türkiye'de adalet bazen yavaş işliyor. Hukuk konusunda büyük eksiklikler var" diye konuştu.
İHA
Yayın Tarihi : 14 Kasım 2006 Salı 17:39:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?