30
Nisan
2024
Salı
İSTANBUL

AKP Kazlıçeşme'yi salladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin Kazlıçeşme mitinginden CHP Lideri Baykal'a seslenerek, "Halep Çağlayan ise arşın Kazlıçeşme" derken konuşmasında sık sık eleştirdiği Baykal ve MHP Lideri Bahçeli'yi 'Ruh ikizi' olarak nitelendirdi.

Partisinin Kazlıçeşme Mitingi'nde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Deniz Baykal ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye yüklendi.
İstanbul ve Türkiye için yeni bir koşuya hazırlanıldığına dikkat çeken Erdoğan, İstanbul'un AK Parti ile yola devam edeceğinden emin olduğunu söyledi.
CHP Lideri Baykal'ın Çağlayan mitinginde söylediklerine yanıt veren Erdoğan, "Az önce birileri Çağlayan'da idi. Aman ne palavralar. Nasrettin Hoca'ya bir palavracı gelmiş. Demiş ki, 'Ben 60 arşın atlarım.' Hoca da 'Atla oğlum' demiş. Bunun üzerine palavracı 'Halep'de iken atlardım' demiş. Hoca da 'Oğlum Halep ordaysa arşın burada' demiş. Sayın Baykal, Halep'in Çağlayan ise arşın Zeytinburnu. Çağlayan meydanı ne kadar, Zeytinburnu ne kadar? Bunu da sana kılavuzların söylesinler. Neler anlatıyor neler.

Kalkmış başkalarının yaptıklarını kendine mal ediyor. Sen ne yaptın onu söyle. Senin bir dikili taşın var mı onu söyle. Sen enerji bakanlığı yaptın, bu milleti akaryakıt istasyonlarında kuyruğa mahkum ettin. Otomobile benzin, evlerimize gaz yağı alamadık senin bakanlığın döneminde. Sen maliye bakanlığı yaptın, bizi deliksiz kuruşa mahkum ettin. Sayın Baykal'ın rakamlarında da ciddi manada saptırmalar var. Resmi rakamlar ortada her şey ortada. Ama bu ara maalesef iyice kimyası bozulmuş durumda. Öyle bir durumda ki şu an devlet valilerine, yargıya, maliyesine, bütün bürokratlara sataşıyor. Devletin bürokratlarının hepsinin AK Partili olduğunu söylüyor. Sıkılmadan şunu söylüyor; AK Parti ile gelen APS ile gider. Ayıptır ayıp" dedi.

Deniz Baykal'ın iktidar olma gibi bir amacının olmadığını söyleyen Erdoğan, "Çünkü biliyor ki halk onu ebedi muhalefet olarak ilan etti. Şimdi yalvarıyor. 'Anneciğim ne olur bana bir gün iktidar' diye. Ama bu Millet vermeyecek iktidarı. Diyor ki, 220 milyar dolar borçla ecdat neler yapmış neler. Ayıp. Bunun içinde borcu da vardır sabit gelirleri de vardır. Ekonomiyi öğren bak. Borç yiğidin kamçısıdır. Şu anda Türkiye'nin borcu 142 milyar dolardır. Özel sektörün borcunu niye devlete yıkıyorsun.
Biliyorsunuz kılavuzu karga olanın durumu bu. Değiştir bu kılavuzları. Üzülüyorum, sana da yazık oluyor. Yaşın yetmiş olmuş, yazıktır. Sen ne yaptın söyle. Bir eser söyle. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Bu ülkenin 230 milyar dolar gayri safi yurt içi hasılası varken, 6.5 yılda bunu üzerine 520 milyar dolar koyarak 750 milyar dolara çıkarmış bir Türkiye'nin başbakanı olarak konuşuyorum. Ben 17. büyük ekonomiye sahip Türkiye'nin başbakanı olarak konuşuyorum. Diyor ki, 'Fabrika mı yaptın?' Biz fabrika yapmayı bıraktık. Fabrikayı girişimci yapacak. Çünkü devletin fabrikalarının nasıl zarar ettiğini biz biliyoruz. Karşılıksız paraları bunlar basıyordu biliyorsunuz. Biz 6.5 yıldır karşılıksız para basmıyoruz" şeklinde konuştu.
Belediyecilik işinin AK Parti'nin işi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Belediyeciliği biz biliriz, bu CHP'liler anlamaz bu işten. Onların İstanbul'u ne hale getirdiğini bizim İstanbullu kardeşimiz bilir. İstanbul'un sorununu çözmek için İstanbul'da adres bilmeyenleri gönderiyorlar. Bu tabii bunların yöneticilik kabiliyetinin ne olduğunu da gösteriyor. Biz kardeşliğin diliyle 71.5 milyon vatandaşımız tamamını kucaklayan bir dille konuşmaya devam edeceğiz. Demokrasiden şaşmadan, özgürlük alanlarını genişleterek geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz" diye konuştu.

Deniz Baykal'ın bir projesinin de bulunmadığını iddia eden Başbakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar bakar kör. Açtığımız yolların üzerinden gidiyorlar. 220 kilometre hızla giden trene hangi yüzle bineceksin. 9 bin kilometre duble yoldan hangi yüzle geçeceksin. 330 bin derslik yaptık insan bir teşekkür eder. Ah Sayın Baykal ah. Gel bir de Kazlıçeşme'yi dinle. Sadece Çağlayan'da seni dinleyenler bu ülkenin vatandaşı değil. Bak buradakiler de bu ülkenin vatandaşı. Eczane kuyruklarında ne çileler çekti benim vatandaşlarım. Bunları kim kaldırdı AK Parti iktidarı. Sayın Baykal sizin kenarında
köşesinden ortak olduğunuz koalisyonlarda hastalarımız hastanelerde rehin alınıyordu. Ölüleri bile rehin alıyordunuz. Şimdi var mı böyle bir şey? Sosyal güvencesi olmayanı hastaneye yaklaştırmıyordunuz. Şimdi var mı böyle şey? İstediğin hastaneye gidersin doğum yaptırılır ve çocuğa 18 yaşına kadar sosyal güvence sağlanır. Ben kendim yaşadım. Trafik kazası geçirdim. Hastaneye götürdüler. Komadayız, sordukları şu 'SSK'lı mısın, emekli sandığı mensubu musun. Kan revan içinde gidiyorum bunu soruyorlar. Bu
mudur insan öncelikli bir dünya. Şimdi bu iktidarlara hesap sorulmayacak mı? İşte sordunuz ve AK Parti'yi iktidar yaptınız. Bu kardeşiniz de içinizden biri olarak geldi. Kimsesizlerin kimsesi olarak yola çıktı. Yapacağımız daha çok iş var."
Vatandaşlardan 29 Mart günü sandığa giderek iradelerini ortaya koymalarını isteyen Başbakan Erdoğan, "Sandıktan Türk demokrasisi daha güçlenerek çıkmalı. Biz 'Biz kazanalım' derdinde değiliz. Biz, 'Türk demokrasisi kazansın' derdindeyiz. CHP'de böyle bir anlayış da yok zaten. Ne diyor Sayın Baykal, 'İsterse bir vatandaş telefonda hükümete küfretmeli, hakaret etmeli. Biz telefonda ağız tadı ile küfredemiyoruz' diyor. Ayıptır ayıp. Sen bir lidersin ya. Sayın Baykal bu ifadeleri gece 12'den sonra kullan.
Bak çocuklarımız ahlakını bozacaksın. Şifreli kanallarda konuş bunları. Tutturmuş bir televizyon. Buyur çarkıfelek var. Televole var orada şovunu yap. Sen çıkarsan ben de seyrederim. Nedir bu? Meydanların dili burası. Burada konuşacaksın. Televizyondaki tek taraflı. Orada sadece izleme mecburiyetinde bırakıyorsun. Yok burada her şey" dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sandıktan güven ve istikrar güçlenerek çıkmalı. Dünya istikrara geliyor. Türkiye'ye bir yatırımcı gelecekse önce istikrar arar. Türkiye'de istikrar var mı buna bakar. Bunlar uluslararası yatırımcı da istemezler. Niye? Paranın dini olur mu? Kim gelirse gelsin yeter ki yatırım yapsın. Bunların devletçi mantığı eski komünist mantık. Biz diyoruz ki 'Serbest rekabet olmalı. Uluslararası rekabet ülkemde şekillenmeli.' Yatırımı burada yapınca kimi çalıştıracak. Ahmet'i Ayşe'yi. Böyle bir insana senin halılar dökmen lazım. Galataport'u da bunlar engellediler. Galataport engellenmemiş olsaydı tophane pırıl pırıl olacaktı. CHP bunların başını çekti. MHP de aynı şekilde. Ne oldu kim kaybetti? Türkiye kaybetti. Aynı şeyi Kuşadası'nda yaptılar. Başaramadılar aşıldı. Ama Kuşadası'nı bir görseniz liman pırıl pırıl oldu. Şu an adeta bir havaalanının pisti gibi gayet güzel bir merkez oldu. Aynen böyle olacaktı Galataport. Tophane çok farlı bir güzelliğe kavuşacaktı. Oraya gemileri gelecekti. Seçkin turistler gelecekti. 22 milyar dolar gelirimiz varsa turizmden bu rakam 30 milyar dolara ulaşacaktı. Bunu gene yapacağız. Caymak yok. İstanbul'umuzun güzelliklerini tüm dünyaya pazarlayacağız. Biz geldiğimizde turizm geliri 8.5 milyar dolardı. 11 milyon turist geliyordu. Şimdi ise 26 milyon turist geliyor. Sayın Baykal, sana kalsa sen Ankara'nın dışına çıkmazsın. Sayın Bahçeli, sen zaten uçma özürlüsün. Diyor ki Bahçeli, 'Başkan fazla harcırah alabilmek için uçuyor.' Ayıp. Bir Başbakan yurtdışına çıkmıyorsa bıraksın
o görevi. Sen Türkiye'yi temsil edemeyeceksen niye bu görevi yapıyorsun. Biz bu şekilde çalıştığımız için ihracat 36 milyar dolardan 132 milyar dolara çıktı. Çağlayanda bunları niye konuşmadın. Niye halkımı aldatıyorsun. Enflasyon yüzde 30 idi şimdi 7.7. Bir ara 11'e çıktı sayın Baykal neredeyse zil takıp oynayacaktı enflasyon yükseldi diye. 'Biz 2007'de söylemiştik' diyor. Senin söylediklerini biz unuttuk bile. Söylediği 7 maddenin bedeli 26 katrilyon. Bunun bütçeye maliyetini konuşuyor musun? Yok. Sadece
kurusıkı at. Dedik ya, iktidar olmak gibi bir derdi yok zaten. Zaten diyor ki AK Parti eğer yüzde 52 altında kalırsa başarısızdır. Bir siyasi lider bunu söyler mi. Sen benimle yarıştasın. Maça çıkıyoruz. Bir futbol takımı mağlup olmak için maça çıkar mı? Sayın Baykal daha maça çıkarken mağlubiyeti kabul ediyor. Kabul edemediği bir şey var 5 mi yiyeceğim 6 mı yiyeceğim? Bize yüzde 52 dedin iyi güzel teşekkür ediyorum. Peki sen ne oy olacaksın? Bir insan iktidar için oynar. 2. parti olmak için oynar mı?
Mağlubiyeti zaten baştan kabul etmiş. Ben diyorum ki böyle muhalefete can kurban. İnşallah siyasetteki bu yarışta İstanbullular olarak hizmet siyasetine oy vereceksiniz, ideolojik siyasete, çamur siyasetine değil. Bizim siyasetimiz eser siyasetidir.''
İstanbul'a belediye başkanlığı yaptığı dönemde yaşanan gelişmeleri de anlatan Erdoğan, "Hatırla 1994 yılının İstanbul'unu. Şu İstanbul'un çöp dağlarını hatırla, hava kirliğini hatırla. Hani gazetelerin maske dağıtarak hava kirliliği mücadelesini hatırla. Musluklarda çamurlu su geldiği dönemi hatırla. Bidonları banyolarda üst üste koyduğumuz dönemi hatırla. CHP zihniyeti demek hava kirliği demektir. Çöp demektir çamur demektir. İstanbul zaten bir daha böyle yanlış zihniyete asla teslim olur mu? O
İstanbul'dan bugünkü İstanbul'a geldik. İstanbul'da yapılacak daha çok işimiz var. Niye? Çünkü büyük düşünüyoruz. İstanbul şu an dünyanın vizyon kenti. Uluslararası toplantılar İstanbul'da yapılmaya başlandı. Dünya su formu yapıldı. 23 bin insan katıldı bu toplantıya. Nerde yapıldı bu, hani pislikten kokudan geçilmeyen bir Haliç vardı ya orada. Kim temizledi Haliç'i işte bu kardeşiniz. Bize akıl verenler orayı toprakla doldurun diyorlardı. Eğer denileni yapsaydık şimdi haliç diye bir şey kalmayacaktı.
Sayın Baykal bunları nasıl görmezden geliyorsun. Tüneller, 7 tepe 7 tünelle İstanbul'a farklı hava getiriyor. Tavsiye ederim bir gez. Ama er ya da geç oradan geçecek. Bunlar birinci köprüye de karşıydılar. İkinci köprüye de karşıydılar. Tüp geçide de karşılar. Ama beni ecdadım 149 yıl önce bu hayali kurmuştu. O hayali biz gerçekleştirdik. Şimdi Üsküdar'ı Sirkeci'ye boğazın altında 82 metre derinliğinden buluşturduk. Sayın Baykal ve Bahçeli gelin bir de beraber geçelim. Var mısınız? Ülkem adına sevinirim
beraber yapalım bu işi. Gelmezler. Ama bunlar Sivas'ın ötesine geçemiyorlar diye diye Sayın Baykal sonunda Mardin'e, Kars'a gitti. 81 vilayetin hepsinde bu mücadeleyi versek ne güzel olur. Ama gelmiyor. Oralar Türkiye değil mi ya? Orada demokrasi yok mu? Sandık yok mu? Gel orada da siyaset yapalım" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında MHP lideri Devlet Bahçeli'yi de eleştiren Erdoğan, "Sayın Bahçeli yatıyor kalkıyor IMF diyor. Zaten bunların ikisi ruh ikizi. Aynı şeyi söylüyorlar. IMF diye veriştiriyor. Bizden önce iktidarda değil miydin? 30 milyar dolar IMF'den borç aldınız. Sıkılmıyor musun şimdi kalkıp bize saldırmaya? Bize 23.5 milyar dolar borç ile devrettiniz, 7.8 milyar dolara indirdik borcu. Bana teşekkür etmen lazımken saldırıp duruyorsun. Siz borçlandınız biz ödedik. Merkez Bankası rezervi 26.5 milyar dolardı.
Şimdi 67 milyar dolar var kasada. Sayın Bahçeli, senin döneminde 16 banka batı. Fona devredildi millete maliyeti 40 milyar dolar. Acımadın mı bu vatandaşa. Sayın Baykal ve Bahçeli'ye ikinize birden söylüyorum. Konut edindirme yardımı topladınız vatandaştan paraları. Maaşından kestiniz. Şimdi onların parasını da biz ödüyoruz. 3 katrilyon ödedik. Daha ne yapalım? Bununla da kalmadık. Şu anda IMF görüşmeler. Eğer ülkemiz menfaatine halel gelmeyecekse imzalarız. Onlar gibi değiliz. 'Ferman buyurdunuz efendim'
yok bizim kitabımızda. IMF sıkıntıda olan ülkelere yardım ile görevlidir. Türkiye'ye de bu anlamda yaklaşmalı. Siyasi bir tavır ile gelirse kusura bakmasınlar" diye konuştu.
Deniz Baykal'ın Ergenekon soruşturmasının avukatı olduğunu yönündeki söylemlerini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz milletimizin avukatıyız. Farkımız bu. Tuzakları, hileleri, organize suç ortaklıkları deşifre oluyor bunların. Elmalı hazineleri İstemihan Talay Beyin Bakanlık döneminde geri getirildi. Dava açtılar. Mahkeme dedi ki, 'Siyasetçilerden avukat olanlar aldıkları davaları özenle seçmeli.' Kalkıyorsun hazine kaçakçılarının avukatlığını yapıyorsun. Sen busun. Şimdi de Ergenekon'un avukatlığını yapıyorsun. Bunlar bir üçlü oldular. CHP, MHP ve yandaş medya. Benim milletim gerçeklerin peşinde. Sayın Baykal
çarkıfeleği geç, televoleyi geç, asıl şovu Pazar günü milletim yapacak."
 

iha
Yayın Tarihi : 22 Mart 2009 Pazar 17:36:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?