Ergenekon davasının 22’nci oturumu dün yapıldı. Duruşmaya, ablası vefat eden Mahkeme Başkanı Köksal Şengün yerine kıdemli üye hakim Hasan Hüseyin Özese başkanlık yaptı. Tutuklu sanık Aydın Yüksek, avukatı duruşmada olmadığı için ifade vermeyeceğini belirtince diğer tutuklu sanık Muzaffer Şenocak’ın sorgusuna geçildi.

İşadamı olduğunu, yurt dışında tekstil, inşaat ve makine işi yaptığını belirten Şenocak, ifadesinde şunları anlattı:

Aydın Yüksek ailemden 250 bin dolar istemiş

"Çantamda bulunan amonyum nitrat, 12 Kasım 1999’deki Düzce depreminden kalma. Depremden sonra gönüllü olarak Kaynaşlı’ya giden ilk ekibin içindeydim. 11 kişiyi kurtardık. Amonyum nitrat, deprem bölgesindeki iş makinesinin paletleri arasından çıktı.

Kendisini Kanal 6’ının sahibi olarak tanıtan Aydın Yüksek ile tanıştım. Birlikte iş yaptık. Yüksek, elimizdki yüklü miktarda demir için beni Ahmet Özal ile görüştürdü. Ama Özal ilgi göstermedi.

Aydın Yüksek’in, ortağımla aynı evde kalmaya başladığını öğrendim. Ortağım, Yüksek’in baskı yaptığını, pasaportuna el koyduğunu anlattı. Yurt dışındaki tüm iş bağlantılarımızı engelledi.

Yüksek, benim ve ailemin kimlik bilgilerini izinsiz elde etti. Ailemi arayarak 250 bin dolar para istedi. (Aydın Yüksek de Muzaffer Şenocak’ın kendisini 150 bin dolar dolandırdığı iddia ediyor.)

Jandarma bomba imhada emniyetin çok önünde

Yurt dışından frekans kesici (JAMMER) ve bomba imha robotları getiriyorum. Emniyet ve jandarmaya teklifler verdim. Jandarma bu konuda gayet güzel çalışıyor. Son teknolojiyi kullanıyor. Ancak emniyet için aynı şeyi söylemeyeceğim. Evimde çıkan bir başka malzeme kapalı çarşıda satılan bir asittir. Bununla altının ayarı belirlenir.

Yurt dışında ilgilendiğimiz şirketler ve firmalarla ilgili olarak konsolosluk bize bilgi veriyordu ancak dikkatli olmamız için de uyarıyordu. Kirli bir şeye bulaşmak istemediğim için bu firmaları internetten araştırıyordum.

Gizli CD içindeki 5 dosyadan 2’si benim

Devletin yeniden yapılanmasına ilişkin belge hakkında hiçbir bilgim yok. Muzaffer Tekin’de bulunan CD’nin içindeki 5 dosyadan ’Muzaffer Şenocak’ ve ’ist.doc’ başlıklı dosyalar bana ait. Bu CD’yi 28 Aralık 2006’da Aydın Yüksek oluşturmuş. Bu CD oluşturulduğunda yurt dışındaydım. 18 Ocak 2007’de Türkiye’ye geldim. Bu dosyalarda Ankara’da yaptığım işlerle ilgili bilgiler vardır. Gizli denilen dosya emniyette bana sadece başlık olarak gösterildi. İçeriğini asla bilmiyorum. Gizli bilgileri içeren bir CD olduğunu bilsem Aydın Yüksek’e niye vereyim. Ya imha ederdim ya da geri verirdim.

Silah fabrikasını iş gereği araştırdık

Trabzon Silah Fabrikası’nın satışı ihalesine ilişkin araştırma yaptık. Bize demo silahlar verildi. Broşür dağıttık, muhtarlara gidip silah ruhsatı olan kişilerle görüştük. Ancak yurt dışına çıktığım için daha sonra bu konu ile ilgilenemedim.

Patlayıcı eğitimi almadım

Cemil Sarıyer kimliği emniyette belgelerimin ve başka belgelerin bulunduğu masanın üzerinden çantama girmiş olabilir. Bu kişinin 2004’ten beri kayıp olduğunu ve Sedat Peker’den şikáyetçi olduğunu bilmiyorum.

Ergenekon hákiminin acı günü

ERGENEKON davasının görüldüğü İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Köksal Şengün, önceki gün hayatını kaybeden 77 yaşındaki ablası Hicret Ceylan’ı son yolculuğuna uğurladı. Sarıyer Ali Kethüda Camii’ndeki cenaze törenine Hicret Ceylan’ın oğlu Sefer Ceylan ve Ergenekon davasının dünkü duruşmasına mazeret belirterek katılmayan Köksal Şengün’ün yanı sıra İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ve Ergenekon iddianamesini hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda yargı mensubu katıldı.