TBMM eski Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Ergenekon örgütünü işaret ederek, "Türkiye'deki derinlikler daha fazla büyüsün de ülke bu pisliklerden kurtulsun. Seçimle gelenler gayri meşru yollarla devrilmesin, darbelerin önü kapatılsın" dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Fatih Üniversitesi Büyükçekmece Kampüsü'nde düzenlenen "Türkiye'de Kimlik Sorunları" konulu toplantıya konuşmacı olarak katıldı. Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oğuz Borat'ın açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan Bülent Arınç, Ergenekon konusu ve "Ermenilerden Özür" kampanyasına değindi.

Herkesin aynı düşünceye sahip olmasının beklenemeyeceğini anlatan Arınç, "Ayrıca bunu arzu da etmeyiz. Türkiye'de bir grup "soykırım vardır" diyor. Düşüncelerin konuşulmasına, fikirlerin açıklanmasına set koyduğunuz zaman bu yanlış bir şey olur. Hrant Dink cinayeti işlenmiş ve halk hissiyatını ifade etmek açısından bir tepki ortaya koymuştur. "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeni'yiz" demişlerdir. Bunlar çok uç tarifler. Yani bu davranışı kim kabul edebilir, bilinmez. Ben şahsen böyle bir söylemi kabul etmiyorum. Demek ki bu düşünceye sahip insanlar var" diye konuştu.

Konuşmasında Ergenekon'a da göndermede bulunan Arınç, "Şimdi geldiğimiz nokta cinayet aydınlatılsın derken, arkasından başka şeyler çıktı. Bu başka şeylerle ilgili daha büyük şeyler çıktı. Bu süreçte maşallah derinlik büyüyor. Daha fazla büyüsün de ülke bu pisliklerden kurtulsun, Türkiye temizlensin, kanunsuz işler yapılmasın. Seçimle gelenler gayri meşru yollarla devrilmesin. Darbelerin önü kapatılsın, kamu çetelerden temizlensin. Bunları hepimiz istiyoruz. Yani o cinayetin planlanması ve işlenmesi bizi başka başka noktalara götürdü. Bütün bunları toplayarak şunu söyleyeceğim, içlerinde gazeteciler, bilim adamları, sanatçılar var" dedi.

Bülent Arınç, Türkiye'nin bir özür kampanyası içerisinde olamayacağını ifade ederek, "Çünkü birileri Türkiye'nin soykırımı kabul etmesini ve affedilmesini istiyor. Türkiye soykırımı kabul ederse, kendi tarihini inkar etmiş olacak. Arkasından ne gelecek? Amerika'da bir sigorta şirketi 1915 olaylarında hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına para ödemeye başladı. Bu sembolik bir şeydir. Fakat arkasından toprak talebi de gelebilir. Türkiye Ermenistan'ın ilk bağımsızlığını tanıyan ilk ülkedir. Ermeniler kendi
kuruluş bildirilerinde şunu söylüyorlar; "Ağrı Dağı bizim dağımız." Buna bayraklarında da yer veriyorlar. Kars Gümrüğü Anlaşması'nı tanımıyorlar. Doğu vilayetlerimizden bazılarını kendi sınırları içerisinde olduğunu iddia ediyorlar. Bu bizim toprak bütünlüğümüze aykırı bir tutum. Türkiye'nin bunların bağımsızlığını tanıdı fakat diplomatik ilişki kurmadı. Biz Ermenistan ile diplomatik ilişkiler dışında diyalog halindeyiz. Hatta Cumhurbaşkanımız Ermenistan'a maç izlemeye gitti. Ermenistan'da aç kaldıkları dönemde Türkiye buğday yardımında bulundu. Ben bu bildiriye imza atanları reddetme, lanetleme noktasında değilim. Fakat görüşüm yanlış yaptıkları yönünde. Elbette ki farklı sesler Türkiye'de de olacaktır. Ermenistan ile ilişkilerimiz gelişecek. Ermeni diasporasını ayakta tutan tek olay soy kırım yalanıdır" şeklinde konuştu.

İsrail'in Filistin'e yönelik devam ettiği saldırılara da değinen Arınç, Türkiye'nin Filistin'e en büyük yardımı yapan ülke olduğunu söyledi. Batı ülkelerinin Filistin'deki katliamı olduğu gibi yansıtmadığını anlatan Arınç, "İsrail Batılı ülkelerdeki medya ve finans çevrelerinde etkin olduğu için, bu görüntüler oralarda olduğu gibi yansımıyor. İsrail'in yaptığı bir soykırım değil, bir katliamdır. Bazen bana "daha etkin olamaz mıyız?" şeklinde mesajlar geliyor. "Söyleyin daha etkin olmak için ne
yapmalıyız" diyorum. "Elçiyi geri çekemez miyiz?" diyorlar. Bu çağrı değil, sembolik bir şey. Bu oradaki katliamı durduracak bir hareket değil. Acıları, yaraları sarmamız lazım. Ablukanın kaldırılması, ateşkesin sağlanması lazım. Kavga ve dövüş ile diplomasi olmaz" dedi.

İHA

Yayın Tarihi : 16 Ocak 2009 Cuma 16:21:55