Brüksel'de gerçekleştirilen Avrupa İş Dünyası-Rekabet/İşbirliği Konferansı, dünyanın önde gelen birlik ve meslek örgütlerini bir araya getirdi.

Toplantıya İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, 22 ülkeden 200 odayı temsil eden Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Başkanı sıfatıyla katıldı. Başkan Yalçıntaş konferansta, Akdeniz'in genç nüfusu ve jeopolitik konumu nedeniyle dünyanın en çok potansiyel arz eden, en avantajlı ekonomik bölgesi olduğunu söyledi. Yalçıntaş, Akdeniz bölgesinin 450 milyonluk nüfusa ve 7 trilyon dolarlık büyüklüğe sahip olduğunu belirterek, "Özellikle yaşlanan Avrupa ile karşılaştırılınca ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğu anlaşılmaktadır" dedi.

Bölgenin üç denize birden açıldığını ve olağanüstü bir jeopolitik konuma sahip olduğuna işaret eden Yalçıntaş, tüm dünya deniz taşımacılığının yüzde 15'nin Akdeniz'de gerçekleştiğine işaret etti.

Murat Yalçıntaş, tüm bu faktörler sayesinde bölgenin son yıllarda dünyada yabancı yatırımlar açısından en çekici bölge haline geldiğini ifade ederek, "Akdeniz Bölgesi'ne gelen yabancı yatırım miktarı son 5 yılda 6 kat artmıştır. Bölge ülkeleri arasında en çok yatırım çeken ülke Türkiye olmuş, Türkiye'yi takiben Mısır, İsrail, Tunus ve Cezayir de paylarını artırmışlardır" şeklinde konuştu.

MALİ KRİZ KORKUTMAYA DEVAM EDİYOR

Konferansın konusu rekabet ve işbirliği olmasına rağmen toplantıya küresel mali krizin gölgesi düştü. Konuşmasına kriz değerlendirmesiyle başlayan ABD Ticaret Odaları Birliği Başkan Yardımcısı Dan Christman, özellikle IMF, G-7 gibi kurumların daha global hale gelmesi gerektiğini söyledi. Krizle ilgili olarak kısa dönemde kötümser olduklarını belirten Christman, 2009'da yüzde 0, 2010 da ise yüzde 2'den daha fazla büyüme beklemediklerini, hatta büyümenin negatif yönde olabileceğini belirtti.

En önemli unsurlardan birinin mali açık olduğunu belirten Christman, "Mali açık bugün GSMH'nin yüzde 3'ü kadar ve gün geçtikçe büyümektedir. Piyasalarda güven ortamı yaratılmalıdır, ancak bugünkü rakamlarla bunun da oldukça zor olduğunu ifade etmem gerekir" dedi.

Rusya Ticaret Odaları Birliği Başkanı Yardımcısı G. Petrov ise enerji konusuna değindi. Rusya'nın enerji konusunda özellikle AB ülkeleri ile yakın işbirliği içinde olduğunu söyleyen Petrov, özellikle Rusya'nın enerji ihracatını çeşitlendirmeye çalıştığını belirterek, "Ancak, küresel iklim değişiklikleri nedeniyle enerji konusunda artık hep birlikte düşünmeli, rekabet yerine işbirliği yapılması zorunlu hale gelmiştir" diye konuştu.

Çin Uluslararası Ticaret Geliştirme Örgütü Başkan Yardımcısı P.Yu da Çin'in dünyadaki en önemli ticari partnerinin AB olduğunu söyledi. Ticaret dengesinin AB aleyhine gelişiyor olmasına rağmen Çin'de özellikle AB KOBİ'leri için çok büyük fırsatlar olduğuna işaret eden Yu, "Bu sebeple Çin AB için tehdit değil, fırsatlar ülkesidir. Çin sahip olduğu ekonomik büyüme potansiyeli ile sadece ihracatçı değil, en büyük ithalatçı ülkelerden biri haline gelmiştir" şeklinde konuştu.

Küresel krizle ilgili görüşlerini de açıklayan Yu, "Çin bu krizden diğer ülkeler kadar etkilenmeyecektir. Çünkü çok büyük bir büyüme hızına sahibiz. Bu hız son yıllardaki kadar olmasa da yılda yüzde 7-8 oranında olmaya devam edecektir" dedi.

Toplantıya, video konferansla katılan Fransa Dış Ticaret Bakanı Anne-Marie Idrac ise küresel mali krize karşı başarılı olmanın yolunun birlikte hareket etmekten geçtiğini kaydetti. Ayrıca Fransa'nın AB dönem başkanı olarak rekabet konusuna çok önem verdiğini, bu kapsamda özellikle KOBİ'lerin desteklenmesi konusunda birçok yeni uygulamalar getirdiklerini söyledi.