7
Mayıs
2024
Salı
İSTANBUL

Avukatı olmak bana onur verir

Deniz Gezmiş’in dava arkadaşı, solun bir dönem simge ismi olmasına rağmen Alaattin Çakıcı’nın davasını almakla eleştirilen Avukat Nuhoğlu, HAFTALIK dergisine çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte röportajdan ilginç pasajlar:

* Neden bu davayı aldınız?
Bir kere hukuk açısından baktığında, avukatın kimliği ve kişiliğiyle savunduğu kişinin kimliği ve kişiliği özdeşleşmez. Avukat hukuku savunur. Cinayet işlemiş insanları çok savundum. 1976’da Yeşilköy’ü basan El Fetih gerillalarını savundum... 7 ölü, 78 yaralı vardı. Davayı almadan evvel Alaattin’in hayatına baktım. Eroin ya da silah ticareti ile ilgisi yok.

* Bunun önemi nedir?
Eroin ve silah insanlığa karşı işlenen suçların bir aracı. Eroin gençleri zehirliyor. Silah ticaretinde de düşman konumuna gelmiş milletlere silah satıyorsun ve onların ölümünden rant sağlıyorsun. Alaattin gibiler 12 Mart ve 12 Eylül’ün uzantısı. 12 Eylül’ün ardından Türkiye emperyalizmin kontrolüne girdi. 12 Eylül’ü yaşamamış olsaydık, demokrasiyi, hukuk düzenim belirli aşamalarla Türkiye geliştirebilseydi, Alaattinler çıkmazdı ortaya. Türkiye 20 yılda 150 milyar dolar içeri girdi. Alaattin’i savunmasını bu toplumun, bu işlerin pis arka bahçesini, çirkin fotoğrafını kitlelere anlatabilmek için bir argüman olarak kullanmayı düşündüm.

* Yani siyasi savunma yapacaksınız mahkemede.
Kesinlikle. Alaattin farklı bir kimlikte, ben farklı bir kimlikteyim. Bu kadar farklı kimlikte adamın bana bütün hayatını tevdi etmesi ne kadar onurlandırıcı bir şey benim için. Bana "Beni savun" diyor.

* İçinizden, "Yıllarca temsil ettiğim değerlere karşı bizi ezmeye çalıştınız ama gün geldi sizi de savunacak olan bizler olduk" dediniz mi?
O açıdan bakmadım hiç. ’Aferin Bozkurt Nuhoğlu sana, sen düşmanlarına bile güven verebilecek kadar dürüst bir adamsın’ dedim kendime. Savunmama ihtiyacı olan, beni seçen birisi var burada...

* Ama Çakıcı fikir suçlusu değil...
Asla fikrini savunmam zaten. Ben onun ideolojisini savunmuyorum. Kamuoyu da arkadaşlarım da farklı anlıyor. Sanki bu Ülkü Ocakları davası da ben onu savunuyorum gibi...

Keşke Deniz’le ölmüş olsaydım
* Sizinle ilgili yapılan "Deniz Gezmiş’in arkadaşı Çakıcı’nın avukatı oldu" haberleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Belli eleştiriler alırım diye düşündüm ama böyle manşetlere taşıyacaklarını düşünmedim. Hürriyet "Solun 40 senedir başkaldıran adamı da düzene teslim oldu diye gösterelim, bu işlerin sonu yok, tek sistem pazar ekonomisidir" demiş oldu. Pek ahlâklı değil. Deniz’in arkadaşı olmaktan hep gurur duydum. Sevdiğim bir adamdı. 70’te ayrıldım onlarla. Silahlı mücadeleyi seçtiler. Ona anlattım, bu yolun çıkmaz olduğunu. Ama o insanı dinler, sonra kendi bildiğini yapardı. Şimdi keşke ben de bu pisliği yaşayacağıma ona katılsaydım ve ölseydim diyorum.

ÖDP’den başkan adayı olmuştu
Bozkurt Nuhoğlu, Türkiye solunun efsane olmuş isimlerinin başında geliyor. 68 kuşağının önderleri arasında yer alan Nuhoğlu, Deniz Gezmiş’in de en yakın arkadaşlarından birisiydi. Meşhur 6. Filo eylemleri olmak üzere 60’lı yıllarda birçok öğrenci eyleminde önsaflarda yer almıştı. 12 Mart öncesi birçok kez tutuklandı ve hapis yattı. Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı’nda başkanlık görevinde bulunan Nuhoğlu 12 Eylül’ün ardından da SHP İstanbul İl Başkanı olarak görev yaptı. Sosyal Demokrasi Vakfı kuruculuğunun yanında 68’ler Birliği Vakfı Genel Sekreteri oldu. SHP’deki görevinden istifa eden Nuhoğlu ÖDP’nin kuruluş çalışmalarına da katıldı, son yerel seçimlerde partinin Kadıköy Belediye Başkanı adayıydı.

vatan gazetesi-haftalık dergi
Yayın Tarihi : 2 Aralık 2004 Perşembe 09:55:46
Güncelleme :2 Aralık 2004 Perşembe 16:57:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?