Tarihte İslam medeniyetlerine yüzyıllarca başkentlik yapan kimi zaman masallara konu olan Bağdat şehri, İstanbul'da düzenlenen sempozyumla masaya yatırıldı.

Dünyanın değişik yerlerinden 102 bilim adamının proje fikirleriyle katıldığı sempozyumda Bağdat'ın bulunduğu vahim ortamdan nasıl kurtarılacağı ve eski günlerine nasıl dönebileceği konuşuldu. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü ile İslam Konferansı Teşkilatı'na bağlı İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) tarafından Ümraniye Belediyesi'nin katkılarıyla "İslam Medeniyetinde Bağdat" ismiyle düzenlenen sempozyum 3 gün süreyle devam edecek. Sempozyumun açılışında konuşan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necla Pur, Irak'ın başkenti Bağdat'ın içinde bulunduğu zor duruma gelmesinden ABD'nin sorumlu olduğunu söyledi. Prof. Dr. Pur, "Bugün başlayan sempozyum aslında sizleri olduğu gibi iç dünyamda beni de son derece hüzünlendiren bir sempozyum. Dünyanın tek lideri olan sözde kültürün, paranın her şeyin tek lideri olan ABD tarafından, Bağdat'ın bugün bu hale getirilmesi bence Moğollarca gördüğü istiladan çok daha ağır ve çok daha vahimdir. Bir devletin, köklü bir geçmişi yoksa bilim kültür tarihe sanata dayanmıyorsa yani bir sonradan görmelik varsa ne olursa olsun bilime ve kültüre değer vermemesi de çok doğaldır. Dünya uygarlığı ve tarihi, her şeyden önemlisi tanrı onları hiç bir zaman affetmeyecektir. Çünkü Bağdat'ın bu duruma gelmesine onlar neden olmuştur" diye konuştu.

Sempozyumun açılışında söz alan Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can da, Bağdat'ın tarihte çok önemli bir yeri olduğunu hatta masallara, deyimlere konu olduğunu söylediği konuşmasında, "Biz Bağdat şehrinde toprağın iki metre altında yatan önemli zatlarla bilim adamlarıyla ilgilenirken, birileri toprağın yüzlerce altındaki başka şeylerle ilgileniyor" dedi.

Dünyanın farklı ülkelerinden 102 bilim adamının katılımıyla gerçekleşen sempozyumda söz alan İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu İngilizce yaptığı konuşmasının ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Son günlerdeki hadiseler özellikle 20 yıl içerisindeki zorluklar karşısında, Bağdat şehri çok büyük badirelerden geçerek günümüze gelmiştir. Bu sempozyumun önemi değişik bilimadamlarının Bağdat'ın tarihteki yönünü, mimari, siyasi, ilim kültür bakımından önemini vurgulamak ve tabi bunu daha iyi anlamak için yapılıyor. Bağdat'ın çok sembolik bir durumu var, bütün Irak coğrafyasının küçük mikrokozmik bir minyatür yapısını oluşturuyor o bakımdan önemli. Biz İKÖ olarak göreve geldiğimizden itibaren, mezhep çatışmalarının durdurulması konusunda önemli çalışmalar yaptık. 2006 yılında Sünni ve Şii mezheplerinin en büyük din alimlerini bir araya getirerek Mekke'de bir anlaşma sağladık. Sağlanan anlaşma neticesinde sünnilerle şiiler arasında tansiyon düşmüştür. Bütün bu çatışma hali sona ermiştir, herkes Irak'ta bunun önemini vurguluyor. Irak hükümeti ve Irak'taki aktif aktörlerin bir çoğu ile işbirliğimiz devam ediyor. Bağdat'ın tahrip görmüş eserlerinin ihya edilmesi korunması için herkesi katkıda bulunmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Üç gün sürecek sempozyum çerçevesinde Bağdat konulu bir de sergi açıldı.