30
Nisan
2024
Salı
İSTANBUL

Bakan Günay'a Öcalan tepkisi

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, incelemelerde bulunmak üzere geldiği Beyazıt Devlet Kütüphanesi önünde, bir vatandaşın tepkisiyle karşılaştı. Öfkeli vatandaş, "Apo'yu başımıza padişah yaptınız" diye bağırırken, Bakan Günay yaptığı açıklamada, şahsın gerçekten şehit yakını olup olmadığını bilinmediğini belirtirken, şahsın toplantıyı sabote etmesi için gönderilmiş olabileceğine işaret etti.


Ertuğrul Günay, restorasyon çalışmaları süren Beyazıt Devlet Kütüphanesi'ne gelerek incelemelerde bulundu. Girişte bir vatandaş, şehit ailesi olduğunu ve bir şey söylemek istediğini belirterek Bakan Günay'ın yanına geldi. İsmini açıklamayan vatandaş, bir anda "Apo'yu başımıza padişah yaptınız" diye bağırdı. Tepki karşısında sessiz kalan Bakan Günay, kütüphaneye girdi.


İncelemeleri sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Günay, şehit yakını olduğunu söyleyen şahsın asılsız bir takım suçlamalarda bulunduğunu söyledi. Şehit yakınlarının ve milletin duygularına aynı sıcaklıkta, sevecenlikle ve şefkatle yaklaştıklarını vurgulayan Günay, "Katiyen, son zamanlardaki demokratik bütünleşme çabamız çerçevesinde onların duygularını rencide edecek bir gayret içerisinde değiliz. Sadece aynı acıları daha çok ve daha başka insanlar yaşamasın, çocuklarımız artık
gittikleri vatan görevlerinden bayraklara sarılı olarak dönmesinler ve başka bir takım analar da bilinmez sebepler yüzünden evlatlarını kaybetmesinler. Türkiye'nin hiçbir yerinde artık insanlar evlat açısı yaşamasınlar istiyoruz. Yapmaya çalıştığımız, bir demokratik bütünleşme çabasıdır. Türkiye'yi ayrıştıracak olan, yeni kavgalara sürükleyecek olan bir çabadan Allah hepimizi saklasın. Böyle bir niyetimiz yok" şeklinde konuştu.


Türkiye'nin 80'li yıllardan bu yana bir gerginlik yaşadığını anlatan Günay, bu gerginliğin, haklı haksız tartışmalar ve çatışmalarla bir kavgaya dönüştüğünü kaydetti. Günay, "Bilinmez ve anlaşılmaz nedenlerle başka insanlar da çocuklarını yitirdiler ve bunlar bizim yurttaşlarımız. Artık bu kavga bitsin. İnsanlar etnik kökenlerini, siyasal inançlarını ya da dinsel kimliklerini özgürce ifade etsinler. Birbirleriyle çatışmadan, kavga etmeden, batılı demokrasilerde olduğu gibi bir arada yaşayabilsinler
istiyoruz" ifadelerini kullandı.


Bakan Günay, bir arada yaşama kavramının Avrupa'da bundan 40 yıl önce gündeme geldiğini anımsatarak, "Biz o dönemlerde soğuk savaşın bir ileri karakol ülkesi olduğumuz için bu ihtiyaca yeterince cevap veremedik ama şimdi soğuk savaş bitti. Yeni bir dünya kuruluyor. Amerika bir devrim yaptı. 40 yıl önce oy hakkı olmayan bir toplum kesiminden devlet başkanı seçti. Bunun hepimize öğretebileceği bazı dersler var. Biz de kendi içimizde barışacağız. Biz demokrasiyi bir kavga, çatışma, partiler arası bir söz
yarışı olmaktan çıkartıp millete hizmet etmek haline, yeni bir düzeye kavuşturmaya çalışıyoruz. Dinsel, bölgesel ve etnik çatışmaların gerginliğinden beslenenler, böyle haklı haksız bir takım ithamlarla toplumu yine gerdirmeye, bu kavgayı sürdürmeye ve kendi rantlarını devam ettirmeye çalışacaklar" " şeklinde konuştu.


Protestocu şahsın gerçekten bir şehit yakını olup olmadığının bilinmediğini anlatan Günay, açıklamalarına şöyle devam etti;
"Eğer öyle ise acısını paylaşırım. Yoksa "herhangi bir hükümet üyesi geliyor buraya, git de toplantısı sabote et" diyerek gönderilmiş birisi midir? Bunu bilmiyorum ama bu tür yurttaşlarımız yanlış yönlendiriliyorlar. Bizim terör elebaşısına yönelik herhangi iyi niyetimiz, herhangi yeni arayışımız, af veya bağışlama gibi niyet ve gayretimiz katiyen yok. Biz herhangi bir kişiyi, siyasi partiyi, toplumsal grubu hedef almıyoruz. Bizim muhatabımız baştan da söyledik, millet. Ben inanıyorum ki bu milletin
tamamı, kardeşlik, dostluk istiyor. Türkiye'nin kaynakları bu uğurda akıp gidiyor ve tarihi eserlerimizde burada kaynak bekliyor. Topraklarımız yatırım, çocuklarımız iş bekliyor. Ben geçtiğimiz günlerde Hakkari'deydim benden hep iş istediler. Artık halkımız bunu istiyor. Hayatın karşısında dik durabilmek, onurlu bir iş bulabilmek istiyor ve hükümette bunu yapmaya çalışıyor."


Bakan Ertuğrul Günay, haksız bir biçimde ortamı gerildiğini ifade ederken, demokratik açılım projesinin bir başka ülkenin projesi olmadığını vurguladı. Günay, "Türkiye 25 yıldır süren bu kavgayı sona erdirebilse, bundan ne zararımız var. Türkiye'de artık çocuklarımızı düğün, bayram gibi askere göndersek. Başta yörelerdeki insanların çocuklarını gereksiz amaçlar için heba etmese. Türkiye kol kola girse, bundan MHP ne kaybeder, bundan CHP ne kaybeder. Ama bu toplumu germe anlayışını bir siyasetçi olarak
anlamam mümkün değil" dedi.


Sokağın tahrik edildiğini anlatan Günay açıklamalarını şöyle tamamladı;
"Bu ülkede kim terör örgütü elebaşısına karşı iyileştirme çabası içerisinde? Gayretleriniz ve niyetleriniz arasında böyle bir şey var mı? Biz yeni bir Cumhuriyet kurduk. Cumhuriyeti insan hakları standardını yükselterek, çoğulculuğunu, katılımcılığını yükselterek çağdaş bir demokrasiye dönüşmesi gerekiyor. Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesine yaklaşmak böyle bir şeydir. Bunu kurmaya çalışıyoruz. Çocuklarımız hala saç rengi yüzünden, etnik kimliği yüzünden kavga mı etsin. Biz bu kavgaya hala
uzaktan seyirci mi kalalım.

Bazı siyasi partilerin yaptığı gibi barajı geçecek rantlar toplamaya teslim mi olalım. Bizim anlayışımız yurtta barış, dünyada barış. Medyadan da rica ediyorum bu tür toplumu gerginleaz" ifadelerini kullandı.


Bakan Günay, bir arada yaştirici tartışmaların, provokatif girişimlerin peşine düşmek yerine, yapmaya çalıştığımıza lütfen kulak verin. Türkiye'nin geleceği bu bütünleşmede, bu dayanışmada. Zorla güzellik olmuyor, olmadı da zaten. Şimdi iyilikle yapmaya çalışıyoruz. Lütfen herkes destek olsun."

İha
Yayın Tarihi : 25 Ağustos 2009 Salı 18:47:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?