Avcılar-Topkapı hattının devamı olan ve Zincirlikuyu'ya uzanan metrobüs seferleri hızlı ama bir o kadarda zahmetli.

İbrahim Aksu (İnşaat işçisi): Metrobüsten önce 3-4 araç değiştiriyordum. O nedenle de yol masrafım çok fazla oluyordu. Kimi zaman 10 YTL'yi bile geçiyordu. Şimdi çok rahat. Yol kısaldı hem de daha ucuz seyahat ediyorum.

'Şenay Yılmaz (İşletmeci): Zamandan büyük bir kazanç sağlıyorum. Daha önce 2 saatte gittiğim yol, şimdi 30 dakika sürüyor. Trafiğe takılmamak da işin diğer güzel yanı. Toplu ulaşımda önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.

'Vildan Yüzey (Öğretmen): En büyük isteğim hattın Söğütlüçeşme ayağının bir an önce tamamlanması. Yollarda öldürdüğümüz zamana çok acıyorum. Böyle projeler sayesinde İstanbul daha çekilir hale gelir.

'Ebru Ayan (Reklamcı): Büyük bir kolaylık olduğunu kabul ediyorum ama iş saatlerinde balık istifi şeklinde gidiyoruz. Seferleri mi artırırlar başka bir çözüm mü bulurlar bilmiyorum. Özellikle inerken ve binerken büyük bir izdiham yaşanıyor.'

Avcılar-Topkapı arasındaki metrobüsün Zincirlikuyu'ya kadar uzatılması, bu sayede 2.5 saatlik çileli bir yolculuğun 38 dakikaya inmesiyle "ulaşımda devrim" yakıştırması yapılan hatta seyahat etmek için sabah 08.00'de ilk durakta, bekleyen kalabalık arasındaki yerimizi aldık... Söylendiği gibi VIP bir yolculuk yapmaya kararlıyız. Ne de olsa hız, konfor ve klima üçü bir arada. Kulağa şaşırtıcı gelse de tek otobüsle, tek biletle 25 istasyon sonra Zincirlikuyu'da olacağız. Ancak önümüzde aşılması gereken engeller olduğu çok aşikâr. Ardı ardına gelen otobüsler 5-10 saniye içinde hareket etse de, iş saati olduğu için kalabalık azalmak bilmiyor. Oturarak seyahat etmek için metrobüse ilk binenler arasında olmak şart. Bunun için atak olmak ya da ortalığın sakinleşmesi için işe geç kalmayı göze almak gerekiyor. Kalabalığın arasından süzülerek metrobüsün içindeki yerimizi aldık. Belli ki son durağa yaklaşmadan oturmak hayal... Metrobüslerin en önünde, kalkışı düzenleyen hareket amirinin el işaretiyle yolculuk başlıyor, "Biraz ilerler misiniz, hepimiz işe yetişiyoruz" sesleri arasında...

Metrobüsler özellikle iş saati çok yoğun olsa da hatta yolcular arasında kısa gerginlikler yaşansa da, sohbet ettiğimiz herkes "Bundan büyük nimet olmaz" görüşünde birleşiyor. Ayakta yolculuğun zorluklarına rağmen, pencereden baktığınızda gördüğünüz kilit halindeki trafikte duraksamadan yol almak, o karmaşa içerisindeki araçların yanlarından hızlıca geçmek ayrı bir keyif. Arada nispet yapan bakışlar atmayı da ihmal etmiyoruz... Avcılar'dan Zincirlikuyu'ya kadar toplam 29 kilometreyi bulan yolculuğumuzun hızı dışında klimalı ortamda sürmesi de gerçek bir nimet... Bu hattı kullanan yolcular, "3 saat bir yolculukta ter dökmek ya da sırılsıklam olmaktan kurtulduk" diyor. Saniyeler sonra yeni bir metrobüsün geliyor olması rahatlığıyla, kimi yolcular "şımarıklık yapma" hakkını kullanıp, ara duraklardan birinde inip içine sinen başka bir metrobüse atıveriyor kendini. Daha ucuz yolculuk imkânı da sağlayan metrobüs sayesinde, araç değiştirerek Avcılar'dan Zincirlikuyu'ya gitmek zorunda kalanların yol masrafı 10 YTL'yi buluyordu. Şimdi ise tek bilet yeterli oluyor.

34 DAKİKADA ZİNCİRLİKUYU
Son durağa doğru yavaş yavaş tenhalaşmaya başlayan metrobüste oturmayı nihayet başardık. Belirtilen zamandan 4 dakika erken, yani 34 dakika süren yolculuğumuz büyük bir bölümünü ayakta geçirsek de, tıpkı diğer yolcular gibi biz de o kadar uzun yolu bu kadarcık sürede gelmek, trafiğe takılmamak her şeye değer diye düşündük.