4
Mayıs
2024
Cumartesi
İSTANBUL

Baro'da seçim rüzgârı

Baro başkan adayı Tekay ‘güçbirliği’, Çarşancaklı ‘ideolojiden arınmış’ Aydın ise ‘Atatürk ilkelerine bağlı’ bir baro vaat ediyor 

Üye sayısı 24 bini bulan İstanbul Barosu, 25-26 Ekim’de yeni başkanını seçecek. Dört grubun seçim çalışmaları yoğunlaşırken, başkan adayları programlarını açıkladı. Bazı gruplar mevcut yönetimi ‘demokrasi’den uzak olmakla eleştiriyor.

‘Baro baskı grubu olmalı’
Katılımcı Avukatlar (KAV) grubunun adayı Mebuse Tekay, eğer seçilirse baronun ilk kadın başkanı olacak. Yönetimi sorunlara çözüm üretmemekle eleştiren, “Baro bir ‘baskı grubu’ olmalıdır” diyen Tekay, KAV’ın yönetim anlayışını ‘temsilde adalet, katılımcılık, işbirliği, saydamlık, hesap verebilirlik ve bilimsellik’ diye açıkladı. Tekay, Baro Meclisi’ni tüm gruplara açacaklarını ve tüm barolar ve meslek odalarıyla güç birliğine gideceklerini söyledi.

KAV’ın avukatlarla ilgili büro açmaları ya da mesleki ihtiyaçları için krediler verilmesi, dayanışma merkezi oluşturulması, adliyelerde çocuk odaları açma projeleri var. Prof. Ülkü Azrak, Prof. Naz Çavuşoğlu, Prof. İbrahim Kaboğlu, Prof. Hüseyin Hatemi, Prof. Türkel Minibaş gibi tanınmış hukukçuların yer alacağı ‘bilim kurulları’nda meslek ve ülke sorunlarına çözüm üretmek, meslek içi bilgilendirme ya da yasaların oluşumunda aktif rol üstlenmek amaçlanıyor. ‘İzleme kurulları’ ise uygulanmayan mahkeme kararları, hak ihlalleri ve yolsuzluklara bakacak.

KAV, özgürlüklerin genişletilmesi için yeni anayasa ve birlikte yaşamanın hukuku konusunda çalışmayı, Avrupa Birliği ortaklık hukukunda aktif yer almayı, ifade özgürlüğünü eyleme dayalı olarak ele almayı planladı. Tekay, kadın haklarına yönelik hedeflerini ise şöyle açıkladı: “Türkiye’nin imzaladığı ‘BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin hayata geçmesi, toplumsal cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi için yasama faaliyetlerinde aktif olacağız. Kadın hareketiyle bağları güçlendirmek zorundayız. Namus cinayetleri, eğitimde ve çalışma yaşamında fırsat eşitliğini takip edeceğiz. Geleneksel işbölümünün yarattığı eşitsizliğin giderilmesine yönelik pozitif ayrımcı önlemleri tartışacağız.”

Siyasete bulaşmamış baro
‘Hukukun Üstünlüğü Platformu’nun adayı avukat Şadi Çarşancaklı ise baronun ‘ayrılıklara değil ortak paydalara odaklanması’ gerektiğini belirtti. ‘Ortak Paydalarımız’ etkinliği düzenleyen grup, avukatların baroda daha iyi bir mesleki örgütlenme ve çalışma şartları, özgürlük, adalet, eşitlik ve dayanışma ortamının sağlanması için ortak paydalarının neler olduğunu yazmaları amacıyla Sultanahmet ve Bakırköy adliyelerinde birer ‘Ortak Payda Defteri’ açtı. Hukukun Üstünlüğü Platformu adayı Çarşancaklı, “Düşmanlıklara değil, ortak sevdalarımıza odaklanarak yepyeni bir baro inşa edeceğiz. İdeolojiden arındırılmış, siyasete bulaşmamış bir baroyu inşa etmek için var gücümüzle çalışıyoruz” diyor.

Cumhuriyet ve Atatürkçülük
Şu an yönetimde bulunan Önce İlke Grubu yüzde 50’den fazla oyla bu dönem de seçilecekleri düşüncesinde. Adayları Muammer Aydın, avukatların ve savunmanın bakanlık ve siyasi iktidarın anlayışından kaynaklanan bir saygınlık sorunu yaşadığını belirterek, savunmanın, yargılamanın vazgeçilmezi olarak kabul edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Avukatların staj döneminden adliyelerdeki fiziki eksiklerine, ulaşım sıkıntısından, icra daireleri, kalemler ve mahkemelerdeki personel eksikliğine kadar birçok sorun yaşadıklarını, çözülmesi için başvuru ve takiplerini sürdüreceklerini anlattı. Yargının siyasallaşmasının genel sorun olduğunu söyleyen Aydın, “Yasama ve yürütme siyasi iktidarın elinde olabilir. Milletten gelen yüzde 47’ye saygı duyarız ama ‘Bu ikisi varken yargıyı da ele geçirmek gerekir’ gibi bir anlayış olursa buna kesinlikle karşı dururuz. Yargının kendi bütçesini kendisinin yapması, gerek hâkim-savcı ve personel açığının gerekse elektronik olarak yargının iyileştirilmesinin takipçisi olacağız” diye konuştu.

Yönetime yapılan eleştirilerin çoğunun haksız olduğunu ileri süren Aydın, “Hiçbir grup geçen seçimlerden sonra İstanbul Barosu yönetimine destek olmadılar. Dışında kaldılar ve aksine köstek oldular. Baro meclisinde de değişiklik yapıp muhalefetin sesinin çıkmasını isteyeceğiz yeter ki katılsınlar. Taşın altına ellerini koyarlarsa inanıyorum ki birlikte çok şeyi başarırız” dedi.

Diğer gruplardan farklı olarak her daim Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerini kendilerine rehber edindiklerini, kırmızı çizgilerinin başında laikliğin geldiğini söyleyen Aydın, “Bunları paylaşan her arkadaşımızla birlikte oluruz. Yeter ki üniter yapıyı bozmaya çalışmasınlar ve dini siyasi anlamda simge haline getirmesinler” diye konuştu. Aydın kişisel olarak Ergenekon soruşturmasının altının boş olduğunu düşündüğünü söyledi. Davayı izlemek için komisyon kurduklarını anlatan Aydın, “Sonucunda bir şey çıkacağına inanmıyorum. Çıkarsa da hukuka uygun değildi diye düşünüyorum” dedi.

Radikal
Yayın Tarihi : 19 Ekim 2008 Pazar 11:27:34
Güncelleme :20 Ekim 2008 Pazartesi 11:04:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?