Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'de yüksek okul bulunmayan ilk kalmamasını hedefliyoruz" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, Maltepe Üniversitesi'nin 10. Akademik Yılı açılış törenine katıldı. Törende konuşan Erdoğan, üniversitelerdeki eğitim kalitesini yükseltmenin tek başına yeterli olmayacağını belirterek, "Her şeyden önce gencimiz, üniversiteye sağlam bir temel üzerinde gelmelidir. Onun için üniversite öncesi eğitime önem veriyoruz, ilk ve ortaöğretimde kaliteyi arttırmak için ciddi adımlar atıyoruz. Milli Eğitim bütçesini birinci sıraya getirdik. Hedefimiz Milli Eğitim bütçesinin oranını daha da yükseltmek. Sadece birinci sırada olması yetmiyor. Öğretim üyelerinin, hocalarımızın özlük hakları konusunda tüm bunlara yönelik adımlar atmamız lazım. Türkiye'deki eğitim ve sağlık sorunlarının giderilmesi için devlet, özel sektör ve vakıf üniversitelerinin ortak çalışması gerekmektedir" dedi.
 
Erdoğan, Haydi Kızlar Okula kampanyası hakkında bilgiler vererek, bu sayede çok sayıda kız çocuğunun eğitim imkanı bulduğunu söyledi. Hedefin, öğrenci olan her yere okul götürmek olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bazı bölgeler var ki, öğretmen göndermede sıkıntı çekiyoruz. Taşımalı eğitimle bu açıkları gidermeye çalışıyoruz. Bunla kalmıyoruz. Hedefimiz hızlandırılmış internet bağı ADSL'in girmediği okul kalmamasıdır. Ayrıca Türkiye'de yüksek okul bulunmayan ilin kalmamasını hedefliyoruz" diye konuştu.
 
Yıllardır Milli Eğitim Bakanlığı üzerinde spekülasyonlar yapıldığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, her yıl kamuya tahsis edilen personel sayısından yüzde 50 civarında kadronun Milli Eğitime ayrıldığını ifade etti. Erdoğan, "Başbakanlık değil, 22 bakanlık bir tarafa Milli Eğitim Bakanlığı bir tarafa. Milli Eğitim bütçesine genel bütçeden en yüksek pay ayrılmıştır. Kadrolaşma açısından, her şey bilgisayar teknolojisine dayalı olacak. Öğretmen ataması mı yapılacak, bu bilgisayarda belirlenecek. Anadolu liselerine seçme hepsi aynı şeklide.
Üst düzey yöneticiler konusunda müsaade edin siyasi irade yapsın. Bu, dünyanın hiçbir yerinde başka şekilde değildir. Koalisyon hükümetinde sosyal demokrat kendi iradesinde, Hıristiyan demokratlar kendi iradesinde bu işi götürüyorlar. Yılladır iktidar olanlar, bizim iktidarımızda atamaları hazmedemiyorlar. Müsaade etsinler, üst düzeydeki atamalara siyasi irade karar versin. Daha önce buralarda başarı olmuş olsaydı, biz iktidar olamazdık. Burada sorgulanması gereken başarıdır. Hiç bir dönemde olmadı ama biz 4 yıldır ilköğretimde kitapları ücretsiz dağıtıyoruz. Şimdi ortaöğretimde de kitapları ücretsiz veriyoruz. Biz fakir veya zengin ayırımı yapmıyoruz diye eleştiriliyoruz" açıklamasında bulundu.

Devlet üniversiteleriyle ilgili gerek burs, gerek kredi konusunda tüm müracaatların değerlendirildiğini belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Göreve geldiğimizde 45 milyon lira olan burs, şimdi 130 milyona çıktı. Devlet olarak bütün bunlara yetişmemiz mümkün değil, özel sektörün bu işin içinde yerini alması lazım. Bizden eğitimde engel olmaz, yeter ki ülkemde üniversite kurulsun. Engel konulduğu zaman, yetişmiş insanın önü kesilir. Uluslararası eğitimde bu tür girişimlere kapalı olamayız, kapalı olursak kaybederiz. Küreselleşiyorsak, her alanda bunu yapmalıyız. Politikada, sağlıkta, eğitimde yapacağız" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Avrupa'nın herhangi bir yerinde ki çocuğun, bizim yavrularımızdan farkı yok. Yeter ki biz özgüveni verelim. Bu noktada bütün girişimcilerimizin önünü açmaya hazırız. Bu bizim için milli bir görevdir. Asıl vatandaşlık, milliyetçilik budur. Bilgi teknolojileri konusunda artık ülkemizi olayın pazarı olarak değil, bilgi üreten bir ülke haline getirmeliyiz. Dünyadaki dönüşüm ve değişime ayak uydurmak zorundayız. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti. Dört kavramı çok iyi kavramak lazım. Bunların bir tanesi ile olmuyor, biri olmadığı takdirde yapı eksik kalıyor. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olması şart. Bunların dördü ile mükemmel devleti inşa edeceğiz. 
Mükemmel devlet böyle olur."