9
Mayıs
2025
Cuma
İSTANBUL

Başkan'dan Başbakan'a 'İstanbul' raporu

İstanbul Ticaret Odası (İTO), Sanayi Odası , Deniz Ticaret Odası ve Ticaret Borsası tarafından hazırlanan ve İstanbul’un önemli sorunları ile çözüm yollarını gösteren kapsamlı bir çalışma, İTO Başkanı Mehmet Yıldırım tarafından Başbakan R. Tayyip Erdoğan’a sunuldu.

İstanbul Ticaret Odası tarafından yapılan sunumda imar ve göç sorunundan, trafik sorununa, tarih ve kültürel mirastan, kayıtdışı ekonomiye İstanbul’a ilişkin birçok sıkıntı dile getirildi.
10 milyonu aşkın nüfusu ile yüzün üzerinde devletten daha büyük olan İstanbul’un, bir çok önemli sorunu da bünyesinde barındırdığı belirtilen raporda, “İstanbul’un sorunlarının büyük boyutlarda olması çözümünü de zorlaştırmakta ve şehrin yerel imkanlarını aşarak devlet politikaları ile çözüm ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Diğer yandan, şehrin ülkemizin ekonomik ve sosyal merkezi durumunda olması da İstanbul’un karşı karşıya bulunduğu sorunların tüm Türkiye genelinde hissedilmesine neden olmaktadır ” deniliyor.

BEŞ ÖNEMLİ SORUN

İTO Başkanı Mehmet Yıldırım tarafından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunulan raporda, İstanbul’da yaşanan sorunlar, beş ana başlıkta toplandı.

KİMLİK SORUNU

Ülkemizin ekonomik merkezi olduğu kadar bir kültür, sanat ve turizm merkezi de olan İstanbul’un gelecekte nasıl bir şehir olacağının kesin olarak belirlenerek planların ve uygulamaların da buna göre yapılması gerekmektedir. İstanbul’un gelecekte bölgesel nitelikli bir ticaret, finans, turizm, fuar ve kongre ağırlıklı bir hizmet merkezi olması yönünde tüm kesimlerce fikir birliği bulunmaktadır. Şehrin bu hedef doğrultusunda geliştirilmesi hem ekonomik hem de siyasi açıdan ülkemize büyük faydalar sağlayacaktır.

İMAR VE GÖÇ SORUNU

İstanbul halen her yıl belli oranda büyümektedir. Şehir nüfusunun ihtiyacı olan talepler yeterli düzeyde karşılanamamaktadır. Karşılanamayan bu taleplerin başında ise imarla ilgili konular gelmektedir. Başta imar planları olmak üzere, şehrin imar alanındaki gereksinimleri karşılanamadığından, bu sorunlar her geçen yıl artmaktadır. Hükümetin imar sorununa özel bir önem vermesi, konuya hassasiyetle eğilmesi gerekmektedir. Mevcut imar sorunlarının çözümüne yönelik politikalar geliştirilmelidir.

ŞEHİRİÇİ ULAŞIM SORUNU

İstanbul’un başta gelen sorunlarından biri ulaşımdır. Mevcut ulaşım yapısı ile İstanbul’un uluslararası düzeyde öneme sahip bir ticaret, turizm ve finans merkezi olması mümkün değildir.

İstanbul’un içinde bulunduğu trafik sorununun çözüme kavuşturulması için öncelikle halen devam etmekte olan ve şehir trafiğini de büyük ölçüde aksatan ulaşım hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik projeler hızla tamamlanmalıdır.

İstanbul’daki ulaşım sorununun önemli bir ayağını da otopark sorunu oluşturmaktadır. Şehirde bulunan binaların çok büyük bir çoğunluğunun hiç otopark alanı bulunmadığı gibi ihtiyacı karşılayacak miktarda semt otoparkları da mevcut değildir.

İstanbul’un ulaşım sorununun giderilmesi için; araç yerine yolcuların taşınmasına öncelik verilmeli, raylı ulaşım sistemine ağırlık verilmeli, ulaşımda deniz taşımacılığının payı arttırılmalı, şehir içi taşımacılıkta ağırlık özel sektöre kaydırılmalı, yeni yollar kıyıya dikey olarak yapılmalı, otobüs ve minibüs hatları denizyolu odaklarına bağlanmalı, yeni toplanma odakları oluşturulmalı, iki yaka arasındaki ulaşım hatları genişletilmeli.

TARİH VE KÜLTÜR MİRASININ KORUNMASI

Bugün şehrin tarihsel dokusunun korunması konusunda yetkili ve sorumlu kuruluşlar arasında dağınık bir yapılanma bulunmaktadır. Bu alanda her türlü yetkiye sahip iyi organize edilmiş tek bir kurum oluşturulması daha faydalı olacaktır.

İstanbul’daki kültürel mirasın daha etkili bir şekilde korunabilmesi için; şehirdeki tarihi kültürel miras kapsamına giren varlıkların kesin bir envanteri çıkarılmalı, kültürel miras kapsamındaki yapılar aslına uygun olarak restore edilmeli, tarihi eserler, tarihi yapılar ve mekanlar hırsızlık olaylarına karşı etkili bir şekilde korunmalı, tarihi mekanlar başta sanayi kuruluşları ve imalathaneler gibi tahrip edici kuruluşlardan arındırılmalı, depremden zarar görmüş olan tarihi yapılar kısa sürede onarılmalı ve olası depremlere karşı dayanıklı hale getirilmeli, metruk halde bulunan tarihi yapılar onarılıp, yaşayan ve turizme hizmet eden alanlar haline getirilmelidir.

KAYITDIŞI EKONOMİ

Türk ekonomisinin yüzde 30’una yakın bir kısmını sağlayan İstanbul’da kayıtdışı faaliyetlerin yüksek seviyelerde seyretmesi tüm ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilemektedir. İstanbul’daki kayıtdışı ekonominin başlıca kaynağını işportacılar, seyyar satıcılar ve semt pazarları oluşturmaktadır. Kayıtdışı faaliyetlerin artmasına etki eden önemli bir unsur da imar sorunları nedeniyle şehirde bulunan işyerleri için ruhsat, izin vb. belgelerin alınmasında büyük sorunlar yaşanmasıdır.

İstanbul’un çağdaş ve yaşanabilir bir şehir haline gelmesi, göçün ve kaçak yapılaşmanın kontrol altına alınabilmesi açısından kayıtdışı faaliyetlerle etkili bir mücadele yapılması gerekmektedir. Kayıtdışı faaliyetlerin önlenmesi için; işportacılar ve seyyar satıcılar şehrin meydanlarından ve caddelerinden uzaklaştırılmalı, semt pazarları daha sıkı kontrol edilmeli, bir plan dahilinde sokak aralarından çıkarılmalı, buralarda satılan ürünlere bir kısıtlama getirilmeli, kayıtlı ve ruhsatlı çalışmak isteyenlerin gerekli belgeleri almaları basitleştirilmelidir.

DİĞER SORUNLAR

İstanbul’un önemli görülen ilk beş sorunu genel olarak diğer sorunların da kaynağını oluşturmaktadır. Bu sorunların ortadan kaldırılması ile birlikte diğer sorunlar da büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Bununla birlikte diğer sorunların çözümü konusunda da özel çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Güvenlik Sorunu

Özellikle son zamanlarda artış gösteren kapkaç ve gasp olayları ile birlikte İstanbul’un güvenlik sorunu sürekli tartışılan bir konu haline gelmiştir. Şehir halkının can ve mal güvenliğini tehdit edecek düzeyde devam eden bu soruna acil olarak bir çözüm bulunması şarttır.
İstanbul’un en önemli güvenlik sorunu haline gelen madde bağımlılarının topluma kazandırılması için; tinercilerin, suç işlemelerini engellemek için küçük yaşlarda kişilik yapılarında oluşan davranış bozukluklarını düzeltmek amacıyla tedavi, yardım ve hizmet programları ile eğitilmeli, "Çocuk Hakları Sözleşmesi" ve Anayasa’nın 41. maddesinde gerekli düzenlemeler yapılmalı ve uygulamaya alınmalı, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’nun 2828 Sayılı Kanunu’nda gerekli değişiklik yapılmalı, madde bağımlısı çocukların Kırklareli’nin doğusunda yer alan Pınarhisar Göçmen Kampı’na yerleştirilmeleri sağlanmalıdır.

Eğitim Sorunu

Türkiye’nin genel eğitim sorunlarının yanı sıra İstanbul’a özgü eğitim sorunları da mevcuttur. Bunların başında da hızlı nüfus artışı ve gecekondu sorununa bağlı olan sorunlar gelmektedir. Bilhassa ilk ve orta eğitimde bu tür sorunlar yaşanmaktadır.
Kenar semtlerde ve gecekondu bölgelerinde okul sayısı çok yetersiz olduğu gibi bunların kadroları da eksiktir. Şehirdeki okullar arasındaki aşırı farklılıklar önlenmeli ve belli pilot okullar dışında, diğer okulların asgari ihtiyaçları karşılanmadan lüks sayılabilecek araçlarla donatılmış okullar açılmamalıdır.
.
* Sağlık Sorunu
Hastanelerdeki aşırı yığılmaların önlenmesi için dispanser türü teşhis klinikleri yaygınlaştırılmalı ve bütün devlet hastanelerinin de her hastalığı tedavi edecek nitelikte araç ve gereçlerle donatılması sağlanmalıdır. Ayrıca Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde ihtisas hastaneleri kurulması da İstanbul’daki hastanelere olan yoğun talebi azaltacaktır.

Çevre Sorunu

Doğalgaz abonesi sayısındaki artışa paralel olarak hava kirliliğinin de düşmeye devam etmesi için, doğalgaz fiyatları makul seviyelerde tutulmalı, öncelikle çevre açısından sağladığı fayda düşünülerek ilave vergiler alınmamalıdır.

Şehirdeki önemli bir sorun da içme suyu sorunudur. İçme suyu temini büyük ölçüde su istasyonlarından sağlanmaktadır. Bu itibarla su satış istasyonları düzenli denetlenmeli sağlıksız su satışı önlenmelidir. Ayrıca baraj havzaları kaçak yapılaşmadan ve kirli su atıklarından mutlaka korunmalıdır.

İstanbul’daki çöp toplama alanları artık tamamen yerleşim bölgelerinin içinde kalmıştır. Biran önce modern çöp imha tesisleri yaygınlaştırılmalı ve çevre temizlik vergisi yoluyla toplanan paralar kesinlikle başka alanlarda kullanılmamalıdır.

Sanayi Kuruluşları İle İlgili Sorunlar

İstanbul metropolünde bugüne kadar sanayi kuruluşlarının gelişigüzel bir biçimde kurulması ve gelişmesi çeşitli sorunları da beraberinde getirmiştir. Yıllardır işyerlerinin ve sanayi tesislerinin şehir dışındaki, yeni yerleşim yerlerine ve organize sanayi bölgelerine nakli çalışmaları sürdürülmektedir. Bu kapsamda çok sayıda işyeri kooperatifi kurulmuş, ancak bürokratik ve finansal engeller, altyapı sorunları ortaya çıkmıştır. Bunları aşabilmek için işyeri kooperatiflerinin altyapılarının mümkün olduğu ölçüde devletçe karşılanmasının yerinde olacağı görüşündeyiz. Sözkonusu toplu işyerlerinin en önemlisi ve en güncel olanı şüphesiz "İkitelli Organize Sanayi Bölgesi"dir. Bu bölgenin çözüm bekleyen ana sorunları ise satır başları ile şöyle sıralanabilir; özellikle altyapı sorunlarının dikkat çektiği bölgeye BEDAŞ, Türk Telekom, İSKİ, BOTAŞ ve İGDAŞ gibi kuruluşların yatırımlarının hızlandırılmalı, bölgede mevcut kooperatiflere ucuz ve uzun vadeli kredi verilmesi sağlanmalı, bölgede yaşanan iskan sorununu giderecek bir formül bulunmalıdır.

Deprem Sorunu

Deprem riskinin devam etmesi ve binaların tamamının kullanılıyor olması, İstanbul’da yaşayan insanların can güvenliği açısından çok büyük riskler yaratmaktadır. Bina sahiplerinin önemli bir kesimi binalarını yıkıp yeniden yaptırmak istemekte, ancak yüksek inşaat maliyetleri ve inşaat harçları bu yenileme çalışmalarını engellemektedir. Bu açıdan, depremde hasar gördüğü için yıkılıp yeniden yapılan binalardan ve depreme hazırlık için yapılan bina yenileme inşaatlarından inşaat harcı alınmamasını sağlayacak bir yasal düzenleme getirilmelidir.

Kimlik sorununun çözümü için neler yapılmalı?

* İstanbul öncelikle bir sanayi şehri olmaktan kurtarılmalıdır. İstanbul’un gerçekleştirdiği büyük konferanslarla iyi bir kongre merkezi olacağını kanıtladığından, bundan sonra da benzer organizasyonların İstanbul’a alınması için çaba sarf edilmelidir.
*İstanbul’un uluslararası nitelikte bir finans merkezi olması için finans kuruluşları güven veren bir yapıya kavuşturulmalı, personel uluslararası düzeyde hizmet verebilecek yeterliliğe kavuşturulmalıdır.
* Şehirde sanayi işyeri kuruluşu zorlaştırılırken, üniversite-sanayi işbirliği ile Ar-Ge hizmetleri kolaylaştırılmalıdır.
* İstanbul’un belirli bölgelerinde çağdaş ticaret merkezleri oluşturulmalıdır.
* Turistik konaklama kapasitesi artırılmalı, şehre yılda 10 milyon turist hedefine ulaşılması için çaba sarf edilmelidir.
* Başta tarihi yarımada bölgesi ile Beyoğlu bölgesi olmak üzere, şehirde turistik cazibe merkezleri oluşturulmalı, turistlerin tarihi ve turistik mekanlara kolay bir şekilde ulaşması ve buraları rahatça gezebilmesi sağlanmalıdır.
* Turistlerin güvenlik sorunu yaşamamaları için turizm polisi birimleri oluşturulmalıdır.

İmar sorunu için çözüm önerileri

Şehirlerde yaşanan sorunların önümüzdeki yıllarda daha da büyümemesi için imar sorunlarını kısa sürede çözecek yasal altyapı süratle oluşturularak mevcut sorunlar ortadan kaldırılmalı ve yeni imar problemlerinin ortaya çıkması önlenmelidir. Bunun sağlanması için; imar planları yapma yükümlülüğü sadece belediyelere bırakılmamalı, ruhsat ve iskanla ilgili bürokrasi azaltılmalı, inşaat ruhsatı ve iskan belgesi belediyeler tarafından bir gelir unsuru olarak görülmemeli, şehir ve ilçe merkezlerinin yapılarında ön görünüm düzeltilmeli, depreme dayanıklı bina yapmak amacıyla eski binasını yıkıp yeni bina yapacak olanlar inşaatla ilgili her türlü harçtan muaf tutulmalı, merkezi bölgelerdeki gecekondu alanları için dikey imar planları hazırlanmalı, eski yapıların bulunduğu alanlarda izale-i şüyu yoluyla parsel birleştirmelerine gidilmeli, buralar için yatay imar planları hazırlanmalı, Dünya Bankası fonları da kullanılarak kentsel dönüşüm bir an önce başlatılmalı, mevcut ruhsatsız ve iskansız yapılar bir şekilde yasal statüye kavuşturulmalı, imar konusundaki davalara bakacak ihtisas mahkemeleri kurulmalı, bu mahkemelerde Mimarlar Odası ve meslek odaları temsilcileri bulunmalı, yeni kaçak yapı oluşumuna kesinlikle izin verilmemelidir.

KENTHABER
Yayın Tarihi : 15 Ocak 2005 Cumartesi 17:30:52
Güncelleme :13 Haziran 2005 Pazartesi 18:56:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?