Restoranları, sosyal alanları, yüzme havuzu, toplantı salonları ve muhteşem Boğaz manzarası ile bilinen Cemile Sultan Korusu düğünlerin, nişanların, sünnetlerin ve kına gecelerinin mekanı. Kandilli’de İTO’nun kiralamış olduğu koruda yılda ortalama 200 düğün yapılıyor.

Her metrekaresi İstanbul Boğazına hakim bir tepe üzerine kurulu bir yeryüzü cenneti Kandilli’deki Cemile Sultan Korusu. Zamanında bahçesinde görkemli bir saray varken sarayın yanmasıyla birlikte yıllarca kaderine terk edilmiş bir halde, harabe olarak kaldı. Korunun kaderi 1994 yılında İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) araziyi kiralaması ile değişti. İTO Eğitim Ve Sosyal Hizmetler Vakfı koruya hayat verdi. Doğal yapı korunarak, kurumakta olan yüzlerce ağaç kurtarıldı. 2000’in üzerinde yeni ağaç dikildi. farklı alternatifler sunan bir tesis kuruldu. 67.00’e yakın aktif İTO üyesi ve bu üyelerin yakınlarına hizmet veren bir adres haline geldi. Vakıf Müdürü Levent Can Ülfer artık üye olmayanlara da hizmet verdiklerini söylüyor: "Cemile Sultan Korusu hem manzarası, hem yeşil alanları hem farklı tatlarıyla görülmeye değer bir yer haline geldi. 100 dönüm arazi üzerine kurulu olan tesisimizde 4 restoranımız var. Hepsinin de konumu ve özelliği ayrı. Mönülerde ve serviste iddialıyız. İstanbul’un sayılı restoranları arasında yer alıyoruz."

Müdür Melek Bayrakçı da korunun Şehzade, Havuzbaşı, Kırtepe adlı bölümlerinin davet mekanları olarak kullanıldığını, özellikle doğum günleri, partiler, kına geceleri, sünnet Nişan Düğün gibi davetlerde yoğun ilgiyle karşılaştıklarını söylüyor. En çok da düğün için tercih ediliyor. Halka İlişkiler Müdürü Aslı Uçar Yıldız büyük çoğunluğu 3 aylık yaz döneminde olmak üzere yılda 200’e yakın düğün yapıldığını söylüyor.

Koruda sadece parti verilmiyor. Spor olanakları da var: Yarı olimpik bir yüzme havuzu, birisi kapalı 2 tenis kortu, basketbol ve voleybol sahası, bilardo ve santraç salonu, mini golf sahası bulunuyor. Ayrıca seyir terasları, yürüyüş parkurları, çocuk oyun bahçesi ve 300 araçlık bir otopark da var.

DAVET MEKANLARI

Şehzade Hünkar Köşkü’nün üstünde küçük gölet, yapay şelaleler, etrafındaki pergola ve kamelyalardan oluşan bir mekan.

RESTORANLAR

Koru Restoran Bebek koyu manzarasıyla ve dünya mutfağından oluşan mönüsüyle lezzet konusunda iddialı. Akşamları canlı müzik performansları yapılıyor. 200 kişilik kapalı salonu var. Yazları teras ve havuz başının da kullanılmasıyla kapasite 500 kişiye kadar çıkıyor.

Taş Bar Boğaz manzarasına hakim.Özel davetler için de 150 kişiye kadar hizmet verebiliyor.

Sultan Köşkü Boğaz manzarasına sahip bu köşkte, yazın bahçede, kışın içeride şömineli salonuyla iki farklı atmosfer sunuyor. Mönüde kebap ve Türk mezeleri var.

Hünkar Köşkü Çam ve sedir ağaçlarının gölgesinde, oğaz manzaralı. Mönüsü, İtalyan mutfağı ağırlıklı. Pazar günleri brunch yapılıyor.

Cemile Sultan için 25 liraya alınmıştı

Cemile Sultan (1843-1914), Sultan Abdülmecid’in 37 çocuğundan biri. Erkek kardeşi II. Abdülhamit 1876’da tahta çıkınca, Kandilli iskelesi yanındaki Sahil Sarayı, eşyasıyla birlikte Cemile Sultan adına 25 bin altına satın alındı. Cemile Sultan 1858’de Mahmut Celalettin Paşa ile evlenmişti. 1884’de Kandilli’deki Sahil Sarayı’nı oğlu Celalettin Bey’e bıraktı. Sahil Sarayı 1914’te vergisinin fazlalığı nedeniyle yıkıldı. 1918’de I. Dünya Savaşından sonra Yunanlı armatör Likardopulos hem sarayı hem de arkasındaki 99 dönümlük koruyu satın aldı. 1944’te, film yapımcısı Cemil Filmer’e satarak Türkiye’den ayrıldı. Saray, 1952’de Cumhuriyet Bayramı gecesi elektrik kontağından çıkan bir yangında kül oldu. Cemil Filmer, 1969’da korunun tamamını, Türkiye Odalar Borsalar ve Birliği Personeli Sigorta ve Emekli Sandığı’na, Sahil Sarayı arsasının küçük bir hissesini de Mihrimah Sultan’a sattı. Cemile Sultan Korusu, İTO’nun yeniden hayat vereceği 1994’e kadar uzun yıllar kaderine terk edildi.