Bakü-Ceyhan boru hattı bir kaç yıl içinde devreye girecek. Ancak bu durum boğazlardaki tanker trafiğini azaltacak gibi görünmüyor. Orta Asya ve Kafkaslarda petrol üretiminin hızlanması ve boğazların petrol taşımacılığındaki yükünün artması Ankara’yı endişelendiriyor.

Boğazlardan 1996’da tehlikeli madde taşıyan dört bin tanker geçerken bu sayı 2003 yılında sekiz bine ulaştı. Petrol ve benzeri tehlikeli maddenin miktarı ise 2003’te yüzde 125’lik artışla 135 milyon tona ulaştı.

Önümüzdeki yıllarda Karadeniz’e 60 milyon ton petrol ulaşacak

Ankara’yı asıl endişelendiren ise önümüzdeki yıllara yönelik tahminler. 2007-2008 yıllarında, Karadeniz’e ulaşacak petrol miktarının yıllık 50-60 milyon ton civarında olması bekleniyor ki, bu bugünkü miktarın üçte birine denk geliyor.

Boğazlardaki yükü azaltmak için düşünülen formüllerden biri, Bakü-Ceyhan boru hattının kapasitesinin arttırılması. Ancak asıl boğazları by-pass edecek alternatif bir boru hattı inşaa edilmesi üzerinde duruluyor. Gündemdeki projeler arasında, Samsun-Ceyhan, Kıyıköy-Saroz ve Bulgaristan-Yunanistan arasındaki Burgaz-Dedeağaç var.

Ancak hiçbir uluslararası petrol şirketi henüz bu projelere ilgi göstermiş değil. Zira hiçbiri maliyetleri arttıracak olan bu projelere yatırım yapıp, boğazlardaki trafiği diğer petrol şirketlerinin lehine azaltma yanlısı değil.

Putin’in ziyareti boğazlar açısından da önemli

Bu hareketsizlik karşısında Türkiye’nin devreye girmesiyle uluslararası petrol şirketleri ve ilgili devletlerle bir çözüm arayışı başlatıldı. İlgili tüm taraflara, ’2007’ye kadar bir çözüm bulunması şart’ mesajını veren Türkiye’nin amacı, uluslararası şirketlerin boğazları by - pass edecek bir formül üzerinde anlaşmaları.

Bu yöndeki ilk ciddi adımlardan biri de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ankara ziyaretinde atılacak. Putin’den boğazların by-pass edilmesi gerektiği yönünde bir taahhüt alınmaya çalışılacak.