4
Mayıs
2024
Cumartesi
İSTANBUL

C-4 ve Kanas unutkanlık ve ihmalmiş

Ergenekon davasının önemli sanıklarından emekli Binbaşı Fikret Emek, dünkü duruşmada ilginç bir savunma yaptı. Emek, Eskişehir’de, annesinin evinde bulunan tam 11 kilo C - 4 tipi patlayıcı için, "Operasyonlarda ele geçen mühimmattır. Evde unutmuşum, tamamen benim ihmalim" dedi. 

Kanas tipi uzun menzilli keskin nişancı tüfeklerini ise, "Bizim birlikte olmadığı için bu silaha şehit veriyorduk. PKK’dan ele geçirdik, onlara karşı kullanmak için almıştım" açıklaması getirdi.

ESKİŞEHİR’de, annesine ait evde 11 kilo C - 4 patlayıcı ve çeşitli silahlar bulunan emekli Binbaşı Fikret Emek, bunları Kuzey Irak’taki operasyonlarda ele geçirdiğini ve yine Doğu’da yapılan operasyonlarda kullandığını, kimseye vermediğini ileri sürdü. Ele geçirilen bilgi, belge ve silahların kasıt olmadan, unutkanlık yüzünden kendisinde kaldığını söyleyen Emek, "Bu benim unutkanlık ve ihmalden kaynaklanan hatamdır" dedi. Emek ifadesinde şunları söyledi:

Cudi’de vuruldum, aldığım ilaçlar unutkanlık yapıyor

"Özel Kuvvetler Komutanlığı’na atandıktan sonra operasyonlarda ele geçirdiğim silah ve mühimmatları Eskişehir’deki anneme ait eve götürdüm. Güneydoğu’da katıldığım operasyonlara buradan da 3 - 5 el bombası götürüyordum. 1995 yılında Cudi’deki bir operasyonda vuruldum. Aldığım ağır ilaçlar nedeniyle unutkanlık yaşıyordum.

Eylem yapacak olsaydım silahları temiz tutardım

Güneydoğu’da 1991 ile 1993 yılları arasında görev yaptığım birliğimde Kanas ve Kalaşnikof silah yoktu. Kanas silahı nedeniyle birliğim şehit veriyordu. Bu nedenle operasyonlarda elde ettiğimiz silahları tekrar kullanmak amacıyla alıyorduk. Kalaşnikof ve birkaç el bombasını kendi makam aracıma güvenlik için aldım.

Bu silah ve mühimmatları teslim etmek aklıma gelmedi. Burada kusur tamamen bana aittir. Bu patlayıcı ve mühimmatlar uygun koşullarda saklanmadığı için özelliklerini kaybetmiştir. Eğer eylem hazırlığında olsaydım, bunları kullanılmaya hazır, kir ve pastan uzak tutardım.

Ele geçen bilgi ve belgeler, görev yaptım döneme ait. Emekli olduğum 2004 yılından sonra hiçbir belge bulunmadı. Gelen ihbarların içinde doğruluğunu teyit ettiğim bilgi ve belgeleri üstlerimle paylaşıyordum. Teyit edilemeyen hayal ürünü olduğunu düşündüklerimi işleme koymuyor, imha ediyorduk.

Bulunan belgelerdeki bilgiler ihbar amaçlı

Muzaffer Şenocak tarafından alındığı söylenen bilgi ve disketler ihbar amaçlı gösterilen ve teyidi olmayan bilgilerdir.

Ümraniye’de ele geçirilen bombaları herkes gibi basından duydum. Şenocak’ın da tutuklandığını duyunca çok şaşırdım. 26 Haziran’da yapılan operasyonda gözaltına alındım. Eğer örgüt üyesi olsaydım, Şenocak tutuklandıktan sonra annemin evinde bulunan silah ve mühimmatı ve Ankara’da ele geçirilen bilgi ve belgeleri yok eder ya da saklardım.

Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bombalara ilişkin aleyhime hiçbir delil bulunmuyor.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 3 Aralık 2008 Çarşamba 10:00:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?