1
Mayıs
2024
Çarşamba
İSTANBUL

Çalı dikemeyiz dibinde fuhuş olur!

İstanbul'da yeşil alanlar için kullanılan su, kentin üç günlük su tüketimine eşit. Ama çevreciler 'prensip olarak' çim ve egzotik çiçeklerle yeşillendirmeye karşı. İstanbul Park ve Bahçeler Müdürü, 'Kuraklığa dayanıklı çalı türleri var. Ama dikemeyiz, dibinde fuhuş, gasp olur' dedi

Havalar giderek ısınıyor, yağmursa neredeyse hiç yağmıyor. Melen Çayı'nın, Istrancalar'ın sularının çevrilip yazları günde 2 milyon 500 bin metreküp tüketen bir dev halini alan İstanbul'a akıtılması için proje üstüne proje hazırlanıyor. Büyükşehir Belediyesi, İstanbullulardan su tasarrufu yapmalarını istiyor. Bu arada kendisi de bazı önlemler alıyor. Bu yıl kente ikinci Lale Devri'ni yaşatan Büyükşehir Belediyesi sulama saatlerini gündüzden, gece 22.00-06.00 saatlerine çekti. Ayrıca sulamada şebeke yerine kuyu suyu kullanılıyor. Büyükşehir Belediyesi'nin rakamlarına göre, yeşil alanları sulamak için yıl boyunca kullanılan su miktarı, kentin üç günlük su tüketimine eşit.

Batı Avrupa özentisi

TEMA ve ziraat mühendislerine göreyse, yine de kenti yeşillendirmede seçilen bitkilerin çeşidinde sorun var. TEMA Genel Müdürü Uygar Özesmi, "Yapılması gereken her dem kurak iklime uygun peyzaj uygulamasıdır" dedi, "Bu bitkiler minumum su ister. Şu an İstanbul'da yapılan peyzajsa Batı Avrupa'dan ithal edilmiştir. Türkiye ne yaparsa yapsın, önümüzdeki yıllarda kuraklıkla karşı karşıya kalacak. Su tasarrufu yapan anlayışlar işlevselleştirilmeli. Evlerde bilinç oluşturuluyor ancak parklar, bahçeler ve sanayide de su tasarrufu kavramı yerleşmeli. Bahçelerde yerel ırklarla bitkilendirme yapılmalı, egzotik, çok su isteyen tür tercih edilmemeli."

Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Mehmet İhsan Şimşek'in yanıtı ilginç: "Kuraklığa dayanıklı çalı türleri var ancak bu bitki deseni sakıncalarından dolayı tercih edilmiyor. Çalıların arkasında fuhuş yapılıyor, gasp yapılıyor, uyuşturucu satılıyor. Bu yüzden çiçek, çim ve ağaç konseptini benimsedik."

Şimşek, su kullanımında önceliğin insanda olduğunu vurgulayarak titiz bir çalışma yürüttüklerini anlattı: "Çim sabah-akşam sulanıyor ancak bunu akıllı yöntemlerle yapıyoruz. 2006'da İstanbul'daki park ve bahçe sulanmasında 6 milyon 868 bin metreküp su harcandı. 2007'de de oran aynı olacaktır. Kuyu suyu toplam kullandığımız suyun ancak 1000'de beşi. Yani büyük oranda şehir şebeke suyu kullanılıyor. Yeşil alan yatırımını durdurduk. Çimler kurursa tekrar yeşillendirme maliyeti yüksek ancak tabii ki zor durumda kalınırsa öncelik insandır."

İstanbul Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Atalık'sa sulamada yeraltı suyunun kullanılmasına şiddetle karşı çıktı: "Yerüstü sularının sorunsuz olduğu dönemde yeraltı suyu kullanılabilir. Türkiye'deyse su sıkıntısı nedeniyle yeraltı sularının hızla tüketilmesi, ileride daha ciddi bir soruna neden olacak. Yeraltı sularının aşırı kullanılması suların kirlenmesine neden olur ve temizlenmesi de mümkün olmaz. Son dönemde İstanbul görünüş olarak güzel, ama çok su isteyen bitki tercih ediliyor. Çimler günde iki kez su istiyor. Çiçekler yerine de az su isteyen bitki deseni tercih edilmeli."

Büyükşehir Belediyesi'nin rakamlarına göre, kentte yeşil alanların sulanması için yıl boyu harcanan su miktarı, aşağı yukarı kentin üç günlük su tüketimine eşit. İstanbul'da kışları günde 1.8 milyon, yazları 2.5 milyon metreküp su tüketiliyor. Kentte 43 milyon metrekare yeşil alan var. Bu alanların sulanması için 6.8 milyon metreküp su kullanılacak. Bunun 6.3 milyon metreküpü şebeke suyundan alınacak. 475 bin metreküpü tankerle taşınacak.

Radikal
Yayın Tarihi : 26 Haziran 2007 Salı 13:05:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?