6
Mayıs
2024
Pazertesi
İSTANBUL

Depremi önceden bilmek mümkün mü?

PROF.DR. MUSTAFA ERDİK:

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, "Depremin vatandaşa önceden haber verilebilmesi ancak 20 yıl sonra yapılabilecek bir şey" dedi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, ''Şu anda erken uyarı sinyalini üretiyoruz. Ama onun dışında bu sinyalin nakli olsun, alındığı uçta sinyalle ilgili işlemlerin yapılmasıyla ilgili bir faaliyet yok. Biz sadece sinyalin doğru üretilmesinden sorumlu bir birimiz. Depremin vatandaşa önceden haber verilebilmesi ancak 20 yıl sonra yapılabilecek bir şey'' dedi.

Prof. Dr. Mustafa Erdik, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde düzenlenen "Deprem ve Tsunami Erken Uyarı Uygulamaları Çalıştayı"nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çalıştayda, gerek İstanbul'da, gerekse Türkiye'de deprem ve tsunami erken uyarı sisteminin yaygınlaştırılmasının ele alındığını vurguladı. Prof. Dr. Erdik, deprem ve tsunami erken uyarı sisteminin dünyada kullanılan bir sistem olduğunu ifade ederek, "Bu alanda iki önemli konu var. Bir tanesi

erken uyarı sinyalinin doğru olarak üretilmesi. İkincisi de bu sinyalin doğru olarak gerekli yerlere iletilmesi. Erken uyarı denilince; mutlaka depremden önce olması gerekmiyor. Deprem sonrasındaki hasarı ve deprem sonrasındaki can kaybı tahminlerini de anında vermek, gerek acil yardım ve kurtarma teşkilatlarının işini kolaylaştırıyor, gerekse afet ve acil müdahale sistemleriyle ilgili doğru adımların atılmasını sağlıyor. Bu konuda Türkiye'de büyük gelişmeler de var. Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum

Yönetim Başkanlığı kuruldu. Bu çalışmaların halk düzeyine inmesi için bir deprem sonrasında veya bir tsunami sonrasında halkın doğru bir şekilde sevk edilmesi, acil yardımın doğru yapılması lazım" dedi.

Tsunami sonrasında halkın doğru bir şekilde sevk edilmesi için GSM şirketlerine büyük rol düştüğünün de altını çizen Prof. Dr. Mustafa Erdik, "Hepimiz telefonu her an cebimizde taşıyoruz. Her an bilgi almamız mümkün. Kaldı ki bir deprem sonrasında afetzedenin koordinatlarını almanız da mümkün. Gerek afet durum ve yönetimi, gerek yaralıların kurtarılması açısından, gerekse deprem sonrasında insanların yakınlarıyla haberleşmesi açısından çok büyük önem arz ediyor" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Mustafa Erdik, dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi depremden etkilenen bölgede kaç binada hasar olduğu, kaç binanın yıkıldığı, can kaybı, yaralı sayısı, ihtiyaçları, çadır ihtiyacının sayısı, ne kadar acil barınma ve sağlık ihtiyacı var bunların bilinip, devletin yetkili kurumlarına bildirilmesi gerektiğini de ifade ederek, "Rasathane böyle bir misyonla devletin ilgili kurumlarına bu bilgileri bildirmeye çalışacaktır" diye konuştu.

Erken uyarının vatandaşların cep telefonlarına ne zaman ulaşabileceği konusuna da değinen Prof. Dr. Mustafa Erdik, "O belki Türkiye'de 20 yıl sonra olacak bir şey. Depremin vatandaşa önceden haber verilebilmesi ancak 20 yıl sonra yapılabilecek bir şey. Çok daha yoğun istasyon ve cihaz dağılımına ihtiyaç duyuyor bu. Sistem şu an bilgisayardan bilgisayara çalışıyor. Gazın kesilmesi, elektriğin kesilmesi gibi" dedi.

Erdik, Japonya'da da depremi önceden haber vermenin, ancak belli bölgelerde ve belli depremlerde söz konusu olabildiğinin atını çizerek, "Önemli olan konulardan bir tanesi, depremden sonra dakikalar içinde nerede, ne kadar hasar olduğunu ortaya çıkarmaktır. Mesela 1999 depreminde hiçbirimiz nerede ne kadar hasar olduğunu bilmiyorduk. Belki saatler, hatta günler sonra öğrenebildik" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Mustafa Erdik, erken bilginin, erken uyarının bir parçası olduğunu da vurgulayarak, "Mutlaka depremden önce olması gerekmiyor. Depremden hemen sonra da erken bilgi verilebilir" dedi.

İHA
Yayın Tarihi : 5 Ekim 2010 Salı 16:32:00
Güncelleme :5 Ekim 2010 Salı 19:33:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?