6
Mayıs
2024
Pazertesi
İSTANBUL

Dershaneler sorun mu çözüm mü?

UĞUR DERSHANELERİ GENEL MÜDÜRÜ KAYA AYDIN:

Uğur Dershaneleri Genel Müdürü Kaya Aydın; Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) yeni strateji planında dershanelerin 2014 yılında özel okula dönüştürülmesine yönelik öngörüsü ile ilgili olarak "Dershaneler sorunun değil çözümün parçasıdır" dedi.

MEB'in Türkiye'nin eğitimi ile ilgili sorunları saptarken, kendisinden önceki hükümetlerin ve anlayışların aynısını devam ettirmesinin düşündürücü bir durum olduğunu belirten Uğur Dershaneleri Genel müdürü Kaya Aydın, "Dershaneler tarihi oldukça eski dönemlere dayanan eğitim öğretimin önemli parçalarından biridir. Maalesef ülkemiz bu eğitim kurumlarını yanlış tanımakta ve önyargılarla hareket etmektedir. Geçtiğimiz 5 yıla kadar dershanelerin sadece ülkemizde var olduğu düşünülürken, son yıllarda yapılan araştırmalar sonucunda dünyanın en gelişmiş ülkelerinde var olan kurumlar olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

Örneğin ABD'de dershaneler eğitimin önemli kurumlarından biri haline gelmiş ve "hiçbir çocuk geride kalmasın" projesi çerçevesinde eğitimin tamamlayıcı bir parçası olmuştur. Japonya'da da dershaneler sadece sınavlara öğrenci hazırlayan değil okulların öğrenme partneri olarak da görev yürütmektedir" diye konuştu.

Kamuoyunda dershanelerin öğrencilere, sadece çoktan seçmeli test sorusu çözme alışkanlığı kazandırdığı yönünde yanlış bir kanının oluştuğuna da dikkat çeken Aydın, "Ülkemizde yapılan çalışmalar sonucunda dershanelerde müfredatın en ince detayına kadar tekrar edildiği ve öğrencilerin öğrenme oranının yükseltildiği bir gerçektir" dedi.

Dershanelerin öğrencileri sadece sınava hazırladıkları ve sınavlar kaldırıldığında dershanelere gerek kalmayacağı anlayışının da oluştuğunu söyleyen Kaya Aydın; "Ülkemizde geçmişten bugüne kadar sürekli söylenen "üniversiteler, kontenjanlar az ve dershaneler bu yığılmadan dolayı varlıklarını sürdürüyorlar. Kontenjanları ve üniversite sayısını arttırırsak dershanelere gerek kalmaz" düşüncesi 2009-ÖSYS sonucunda çürümüştür. YÖK son iki yılda kontenjanları ve üniversite sayısını arttırmış ancak buna rağmen sonuç düşünüldüğü gibi olmamıştır. 2009-ÖSYS'de üniversitelerde 110 bin boş kontenjan kalmış ama öğrenciler bu kontenjanlara gitmemiştir. Sonuçta öğrenciler sınava hazırlanmaya devam etmiş, dershaneler kapanmamıştır. Bu fikrin yanlışlığı da böylece ortaya çıkmıştır."şeklinde konuştu.

Dershaneleri sorun olarak göstermenin toplumda yanlış bir imaj oluşmasının önünü açtığının altını çizen Aydın, "Dershaneler sorun değildir. Ülkemizde bölgeler, iller ve okullar arası eşitsizlikler ve farklar azaltılmadıkça bu eşitsizliği giderecek kurumlar var olacaktır. Ülkemizde okullar arası farkların azaltılması, fırsat eşitliğinin sağlanması sonucunda; üniversitelerin kalitesi artacak ve üniversitelere doğru öğrenci yönlendirecek ön okullar oluşacaktır. Dershaneler gelecekte profesyonel yöneltme ve yönlendirme kurumları olacaklardır. İşte asıl hedef bu olmalıdır. Yoksa eğitim kurumları arasında birbirini tamamlayan kurumları yok etmeye çalışmak sorunları çözmek yerine derinleştirecektir" ifadelerini kullandı.

MEB'in bu hedefinin gerçekçi ve koşullar göz önüne alınarak belirlenmediğini kaydeden Aydın, bu tür hedeflerin daha iyi düşünülmesi ve planlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

İHA
Yayın Tarihi : 21 Ocak 2010 Perşembe 10:10:02
Güncelleme :21 Ocak 2010 Perşembe 10:50:36


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?