6
Mayıs
2024
Pazertesi
İSTANBUL

Dikkat!.. Attığımız adım için de para ödeyeceğiz

Kent merkezine girmenin bir bedeli olmalı." İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kentin tarihindeki en büyük projelerden biri olmaya aday uygulamayı, dün işte bu ilginç açıklamayla duyurdu.

Topbaş, konuyu İstanbul’da dün başlayan OtoShow 2004 Otomobil Fuarı’nın açılış konuşmasını yaparken gündeme getirdi. Topbaş, özel araç trafiğinin her geçen gün yoğunlaştığına ve bunun artık İstanbul’un en büyük sorunu haline geldiğini söyledi. Ve "kent merkezine özel araçla girmenin mutlaka bir bedeli olmalı" dedi.

Peki Topbaş bu bedelle neyi kastediyordu? Nasıl bir proje üzerinde çalışılıyordu? Ana hatlarını Topbaş’ın anlattığı projenin ayrıntılarını Büyükşehir Belediyesi yetkililerine sorduk, çarpıcı yanıtlar aldık. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, dünyanın çeşitli metropollerinde uygulanan, Londra’da da geçen yıl başlatılan "kent merkezine paralı araç girişi" İstanbul’un da gündeminde. Büyükşehir Belediyesi’nde bu amaçla proje oluşturuluyor ve 2005’te "pilot bölgelerle" uygulamaya geçilmesi hedefleniyor.

Çip’li arabalar
Proje, önce tarihi yarımadada hayata geçirilerek, trafiğin yoğun olduğu kent merkezlerinde uygulanacak. İkinci etapta ise, Taksim ve çevresinde gerçekleştirilecek.

Bu bölgelere açılan yollara optik okuyucular yerleştirilecek. Özel araçlara da, köprü geçişindeki OGS sisteminde olduğu gibi belirli miktarda kontör yüklenmiş elektro-çip konması zorunluluğu getirilecek. Özel araçlar, kentin "paralı geçiş" bölümüne girerken optik okuyucular bu ciplerden "anında tahsilat" yapacak. Eğer elektro-çipte geçiş ücretini karşılayacak kadar kontör kalmamışsa, araç sahibine belli bir miktara kadar kredi tanınacak. Optik okuyucu, plakayı da tespit ettiği için, ödenmeyen geçiş ücretinin daha sonra tahsili sağlanacak.

Kırmızıyı da görecek
Araçlardaki elektro-çipler, başka amaçlarla da kullanılacak. Örneğin, yine "özel bölgelerde" yollara özel okuyucular yerleştirilecek ve buralara park eden araçtan park ücreti yine "otomatik" olarak alınacak. Böylece otopark sorunu da "değnekçilerden" kurtarılarak büyük ölçüde çözülecek.

Optik okuyucular, trafik teröründe de yardımcı olacak. Kırmızı ışıkta geçen araçlar çip sayesinde tespit edilerek yasal işlem yapılacak. Cezalar, Avrupa’da olduğu gibi adrese gönderilecek. Cezalar, ödenmediği takdirde büyük oranlarla katlanacak. Gerekirse sürücüsünün ehliyetine el konulup trafikten men edilecek.

Paralı giriş Londra’da başarılı oldu
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın önerdiği uygulama en son İngiltere’nin başkenti Londra’da yürürlüğe girdi. Geçen yıl Londra’da şehir merkezine giren araçlardan "Congestion Charge" (Trafik sıkışıklığı ücreti) alınmaya başlandı. Uygulama ile günde 250 bin aracın girdiği ve seyir hızının ortalama 5 km/s olduğu 21 kilometrekarelik kent merkezinde yaşanan trafik sıkışıklığının aşılması amaçlandı. Haftasonları hariç kente merkezine sabah 7 ve 18.30 saatlerinde giren her araç 5 sterlin (13 milyon lira) ödüyor. Ücretlendirme sistemi yürürlüğe girdikten 6 ay sonra başarılı sonuçlar vermeye başladı. Londra’da trafik sıkışıklığının yüzde 30 azaldığı görüldü.

Nasıl çalışıyor?
Londra Belediyesi, sistemi işler hale getirebilmek için 200 milyon sterlin yatırım yaptı. Kent merkezine 800 adet kamera yerleştirildi. 24 saat çalışan kameralar, kent merkezine giren tüm araçların plakalarını yüzde 98 başarı oranıyla tespit edebiliyor. Tüm otomobillerin plaka numaraları işlem merkezine gönderiliyor. Otomatik plaka tanıma sistemi sayesinde Londra’ya giren tüm araçların "sıkışıklık ücretini" ödeyip ödemediği belirleniyor. Eğer ödenmemişse 160 sterlin ceza kesiliyor. Günlük ücret 5 sterlin ancak ödemeler haftalık 25, aylık 110 ve yıllık 1250 sterlin olarak da yapılabiliyor. Ücret benzin istasyonu ve market gibi 9 bin 500 ayrı ödeme noktasından yapılabiliyor. Ödeme yapılırken verilen araç bilgileri derhal merkeze gönderiliyor. Abonelik sisteminde ise ücret internet, posta ve kısa mesaj yoluyla gönderilebiliyor. Elektrikli motora sahip olan, yani çevreye duyarlı otomobillerden ise ücret alınmıyor.

Esnaf memnun değil
Kent merkezine giren günlük araç sayısı 250 binden 185 bine düştü. Taksi ve otobüs gibi toplu taşıma araçlarının olan talep yüzde 20 arttı. Günde 29 bin ek yolcu otobüsleri kullanmaya başladı. Uygulama Londra Belediyesi’ne de hatırı sayılır bir miktarda mali katkı sağladı. Yılda ortalama 230 milyon sterlin hasılat yapması beklenen sistem, belediye bütçesine 50 milyon sterlin kar bırakacağı sanılıyor. Fakat bu sistemden aslında herkes memnun kalmıyor. Özellikle ücretlendirmeye tabi tutulan bölgede işyeri sahiplerinin 4’te 3’ü satışlarını düştüğünü söylüyor.

Halk önce karşı çıkıyor sonra kabulleniyor
Ücretlendirme sistemi Norveç, Finlandiya gibi İskandinav ülkelerinde ve Singapur’da başarıyla uygulanıyor. Örneğin, Singapur’da 1975’ten beri kent merkezlerine giren araçlardan ücret alınıyor. Hatta uygulamanın ilk yıllardında özel araçlarıyla kente girmek isteyenlerden özel bir lisans talep ediliyor. Fakat son yıllarda sistem daha çağdaş hale getirildi. Araçların modeli ve trafiğin yoğun olduğu saatlere göre 50 vent ve 3 dolar arasında bir ücret talep ediliyor.

Trafiğe de kapatılabilir
Avrupa’nın diğer büyük şehirlerinde ise bazı sokak, cadde ve meydanlar trafiğe tamamen kapatılıyor. Örneğin, Roma’da 1994’te bazı sokaklara araç girişi yasaklandı. 2001 yılında ise kent merkezinin 5.5 kilometrekarelik bölümü tamamen trafiğe kapatıldı. Bölgede yaşayan 42 bin kişiye özel elektronik kartlar dağıtıldı. Motosiklet ve bisiklet kullanımının da teşvikiyle trafik sıkışıklığı kısa sürede yüzde 25 azaldı.

vatan gazetesi
Yayın Tarihi : 20 Kasım 2004 Cumartesi 10:25:39
Güncelleme :20 Kasım 2004 Cumartesi 13:04:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?