1
Mayıs
2024
Çarşamba
İSTANBUL

'Eczacı Anne' ailesine örnek oldu

Kadıköy’deki Rıfat Sargın Eczanesi’nin sabihi Ayşe Lerzan Köroğlu’nun ailesinde 13 eczacı var. Ailedeki eczacı akımını başlatan kişi, 68 yaşındaki annesi Gülseren Tüfekçioğlu. Tüfekçioğlu, hala her sabah eczanesini kendisi açıyor, her akşam kendisi kapatıyor. Bu arada Köroğlu’nın kızı Ceylan da eczacı olma yolunda, şu anda üniversitede eczacılık okuyor.

Gülseren Tüfekçioğlu (68) Mardin’de doğup büyüdü. 8’i kız toplam 11 kardeştiler. İnşaat müteahhidi babası, onun eczacı olmasını istiyordu. Mardin Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul’a geldi, sınava girdi, İstanbul Üniversitesi Eczacılık bölümünü kazandı. Hiç ikmale kalmadı, 1961’de mezun oldu. Mardin’e döndü, orada 20 yıl eczacılık yaptı. 1981’de çocukların okulu nedeniyle İstanbul’a geldi. Kadıköy Rıhtım Caddesi’nde eczanesini açtı. 4 yıldır, Kadıköy Başçavuş Sokak’taki yine Rıhtım adlı eczanesinde çalışıyor. İşyerini hala her sabah 09.00’da kendisi açıyor, akşam 07.00’de kendisi kapıyor. "Ben mesleğimi, eczacılığı çok seviyorum" diyor.

ECZACILIĞI KAZANDIĞINI DUYUNCA AĞLADI
Tüfekçioğlu’nun bu sevgisi, bugün ailesinde 13 eczacı olmasının nedeni. Köroğlu’nun kızı Ayşe Lerzan Köroğlu (43) onlardan biri. 5 yıl önce devraldığı Kadıköy Söğütlüçeşme Caddesi’ndeki Rıfat Sargın Eczanesi’nin sahibi. Ayşe Lerzan Köroğlu’nun gençliğinde kendisi için hedeflediği meslek, iç mimarlıktı. Erenköy Kız Lisesi Edebiyat Bölümü’nden mezun olduğu yıl girdiği üniversite sınavında, iç mimarlık özel yetenekle öğrenci kabul ettiğinden, hiçbir bölümü kazanmaması lazımdı. Ancak annesi, "Boş tercih verme. Bir babanın mesleğini, bir de benimkini yaz" deyince ilk sıraya İstanbul Eczacılık, ikinci sıraya (babası iktisat mezunu olduğu için) Boğaziçi İktisat’ı yazdı. Ve İstanbul Eczacılık’ı kazandı. Sınav sonuçları açıklandığında Altınoluk’ta tatildeydi. Annesi telefonla sonucu söylediğinde, üzüntüden ağladı. Annesi, o anı "Ağlayınca ben şok oldum. O kadar çok istediğim şeyi o ağlayarak karşıladı. Ne diyeceğimi şaşırdım, kapattım telefonu" diye anlatıyor. Ayşe Lerzan Köroğlu ise bu tepkisinin nedenini "Eczacılığı hiç istemedim, sevmedim de. Biz çok gitmezdik eczaneye. Sanki eczane anneleri alıyor gibi bir duygu oluyor çocuklarda. İç mimariydi hep benim hayalim" sözleriyle açıklıyor. Ancak Köroğlu şimdi "İyi ki girmişim eczacılığa. Çok mutluyum, çok memnunum" diyor. 21 yıldır mesleğini icra ediyor. Şu anda Kadıköy’deki Rıfat Sargın Eczanesi’nin sahibi. Annesiyle eczaneleri birbirine çok yakın yerlerde. Köroğlu, annesiyle meslektaş olmanın avantajlarını hep yaşamış: "Ben annemin desteğini her zaman için arkamda hissettim. Maddi manevi hiçbir sıkıntı çekmedim. Hiçbir ilacı yok satmadım, hiçbir dönem çekimi ödememezlik yapmadım. Bende olmasa annemden alıyordum. Ben eczacı olmasaydım, bir şekilde bir iş yapacaktım, ama tutar ama tutmazdı. Ben de annem gibi uzun yıllar devam etmek istiyorum mesleğime."

HERKES MESLEKTEN ŞİKAYET EDİYOR
Ayşe Lerzan Köroğlu’nun kızı Ceylan Köroğlu (20), şu anda Yeditepe Üniversitesi Eczacılık bölümü 2’nci sınıf öğrencisi. "Benim için ortaokuldan beri böyle bir şey vardı. Ceylan eczacı olacak, bak eczane sana kalacak gibi söylenirdi hep aile içinde. Annemin ilk eczanesinin adı da Ceylan’dı. Zaten ilgimi çeken başka bir meslek olmadı. Ben de fen seçip eczacılığı hedefledim" diyor. Ceylan mezun olduğunda, anneannesinin veya annesinin eczanesini devralacağına kesin gözüyle bakılıyor. Ceylan bu konuda ise, "Güzel bir şey bu. Arkadaşlarım ne yapacaklarını düşünüyorlar, İstanbul’da mı kalsam, eczane mi açsam diye. Benim için kurulu düzen var. Sadece basit şeyler yapmak gerekecek" diyor.

Peki ailede bu kadar çok sayıda eczacı olması, aile toplantılarında konuyu dönüp dolaşıp mesleğe getirmiyor mu? Gülseren Tüfekçioğlu yanıtlıyor: "Bir araya geldiğimizde eczacılıktan dert yanıyor herkes. Herkes paradan bahsediyor. Neticede en güzel meslek diyoruz ama..."

Hürriyet
Yayın Tarihi : 19 Kasım 2007 Pazartesi 13:02:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?