Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun, Topkapı Eresin Otel'de düzenlediği basın toplantısında 12 Eylül'de yapılacak anayasa referandumu ile ilgili görüşlerini açıkladı.

Referandum sürecinin Türkiye için geçmişi ile hesaplaşma ve analiz yapma fırsatı olduğunu ifade eden Altun, şöyle konuştu: "Bunu geleceğimiz için olumlu ve iyi bir gelişme olarak görüyoruz. Son 50 yılda cuntaların getirdiği ara rejimler dolayısıyla ülkemiz açık hapishane durumuna getirilmiştir. Komşulara düşman, dünyaya

düşman, kültürlere düşman, inançlara düşman, öğrenmeye öğretmeye düşman uygulamalar yaşandı. Milyonlarca insanımız işkencelerle hapishanelerde çürütüldü. İdam sehpaları kuruldu. Basın yayınla ilgili ne varsa yakıldı, yasaklandı. Dünyanın insan haklarını ihlal eden işkenceci ülkeleri arasında yer aldık."

BÜTÜN PARTİLERE EŞİT MESAFEDEYİZ

Gelecekte 12 Eylül Anayasası'nın tümünün değişmesini arzu ettiklerini anlatan Altun, şunları söyledi: "12 Eylül günü yapılan anayasa referandumunu bir rötuş olarak görüyoruz ve bu rötuşun toplumun yararına olduğunu kabul ediyoruz. Bunun için "evet" diyoruz. Evet dememiz, demokratikleşmedeki toplum yararına olan bir adım içindir. Kamuoyumuzu hiçbir siyasi tercihi göz önüne almadan bu anlayışla "evet" demeye çağırıyoruz. Bu kararımız hiçbir siyasi parti ile endekslenmemelidir. Biz bütün partilere eşit

mesafedeyiz."

Altun, yapılacak Anayasa değişikliğinin Türkiye'de bütün sorunları halledemeyeceğine dikkati çekerek sözlerine şöyle devam etti: "Ancak bir akıl mantığı terazisine koyduğumuz zaman yararımıza olduğunu düşünüyoruz. Tam bir anayasa değişikliği değil. Sorunlarımızı çözecek bir anayasa değişikliği değil. Bazı grupların anayasa mahkemesi ve HSYK ile ilgili çekinceleri varsa ileride rötuşu yapılsın. Sadece o iki maddeden dolayı hayır demek toplumun yararına değil. 12 Eylül'den hesap sorulacağına inanıyoruz."

Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplayan Fermani Altun, Alevi toplumunun anayasa referandumundaki genel tercihi ile ilgili olarak şunları söyledi: "Aleviler 'evet' diyor 'hayır' diyor etik değil. Çünkü Alevi toplumu Türkiye'de 3 de 1 nüfus. Burada evet diyen de hayır diyen de var. Bu demokratik bir tercihtir. Bunu hoşgörü ile karşılamak lazım. Bu bir siyasi parti tercihi değil yanlışlık ordadır. Bu parti şunu dedi ben de bunu diyeceğim yerine benim ve ülkemin yararına mı diye hareket etmek gerekiyor. Alevilerin toplu bir kararı yok. 'Evet' diyen de var 'hayır' diyen de var. Ben vakfımızın görüşünü sunuyorum."

İHA

Yayın Tarihi : 2 Eylül 2010 Perşembe 13:19:01

Güncelleme :2 Eylül 2010 Perşembe 14:55:10