Elbruz davası örnek olacak
Beşiktaş'ta aşırı hız sonucu kaldırıma çıkan minibüsün çarpması sonucu hayatını kaybeden Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Elbruz Bilge'nin ölümüne ilişkin davaya başlandı. Adliye önünde toplanan Bilge'nin arkadaşları, trafik terörüne dikkat çekti.
Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Elbruz Bilge (22), Beşiktaş'ta 26 Eylül günü kaldırımda beklerken, Cavit Mutluçoban'ın kullandığı minibüsün altında kalarak hayatını kaybetmişti.
Kazanın ardından bir taksiye binerek olay yerinden kaçan sürücü ise daha sonra polise teslim olmuştu. Sürücü fren boşalınca direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ileri sürmüş ancak bilirkişi raporunda fren sisteminde arıza olmadığı, kaza esnasında fren kompresör kayışının koptuğu belirtilmişti.
"Bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapis istemiyle hakkında dava açılan minibüs şoförü Cavit Mutluçoban bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Elbruz Bilge'nin davasını, Galatasaray liseli 5 avukat üstlendi.
Minibüsü kontrol etmek için gerekli çabayı gösterdiğini ancak bir süre sonra bilincini kaybettiğini ifade eden Mutluçoban, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kazanın olduğu yere yakın ışıklar vardı. Ben kaza mahalline kontrolsüz olarak girdim. Bu yüzden korna dahi çalamadım. Olay anında yolun karşısına geçtim. Burada yayalar bulunuyordu. Olay anında ben direksiyonda oturur vaziyette değil, yatık bir konumdaydım. Daha sonra bir gence çarptığımı ve aracın da ışıkları geçince bir direğe çarparak durduğunu anladım. Arabadan indim. Bir anda olay yerinin çok kalabalık olduğunu gördüm ve panikledim. Olay yerinden 50-60 metre uzaklaşarak panik halinde bir taksiye bindim. Şoföre, beni en yakın karakola götürmesini söyledim. Taksiciden karakolun ters tarafta olduğunu öğrenince taksiden indim. Yolun karşısına geçerek telefonla çağırdığım polisler beni karakola götürdü.”
Kaza sırasında aracın hızının 50-60 kilometre olduğunu savunan Mutluçoban, “Olay sırasında alkollü değildim. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm. Ben kazadan 5-6 gün önce aracın fren ayarlarını bir tamirciye yaptırdım” dedi.
Çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan Elbruz Bilge'nin arkadaşlarından Onur Görmez, "Biz bunun bir kaza değil cinayet olduğunu düşünüyoruz. Tutukluluk halinin devamı bizim için sevindirici. Bizim burada toplanmamızın nedeni Elbruz'un anısına sahip çıkmak olsa da bundan dolayı mağdur olan insanlara da sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Bu şekilde mağdur olan binlerce insan var. Biz Elbruz'un anısı üzerinden trafik terörüne karşı durmak ve insanların buna tepki vermesi için burada bulunuyoruz" şeklinde konuştu.
Defne Betar isimli genç kız ise, "Bundan sonra sürekli buraya gelip, duruşmayı takip edeceğiz. Çünkü bu sadece Elbruz için değil bu nedenle acılar çekmiş aileler için buradayız. Toplumun duyarlılığını sağlamak için buradayız" dedi.
Üniversite öğrencisi Elbruz Bilge'nin ölümüne neden olan minibüs şöforünün yargılandığı dava önemli bir yol ayrımına geldi. Mahkeme olası kast ihtimalini değerlendirmeye aldı. Eğer yargılama bu doğrultuda devam ederse verilecek ceza 20 yıldan az olmayacak. Bu da davanın örnek haline gelmesini sağlayacak ve trafik canavarlarının az cezayla kurtulmasının önünü kapatacak.
Hakim, Fahrettin Bilge'nin gelecek duruşmada hazır bulundurularak şikayetinin tespitinin ardından davaya katılması konusunda karar alınacağını bildirdi.
Kazaya neden olan sanığın suçuna ilişkin “olası kast ihtimalini” değerlendirmeye alan hakim, bu nedenle sanığa ek savunma hakkı verilmesinin düşünülmesini kararlaştırdı. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren hakim, duruşmayı erteledi.
Beşiktaş Meydanı'nda 26 Eylülde meydana gelen kazaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Cavit Mutluçoban'ın “bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak” suçundan 3 ile 9 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Dosyanın ağır ceza mahkemesine gitmesi halinde Mutluçoban için 20 yıldan az olmamak üzere hapis cezası istenebilecek.
Mahkeme, Mutluçoban'ın tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
