Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof.Dr. Türkan Saylan'ın cenaze töreninde yaptığı konuşmayla adını duyuran emekli müftü İhsan Özkes, düzenlenen törenle Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) üye oldu.

Özkes, dinin, partiler üstünde olduğunu ve hiçbir partinin tekelinde bulunmadığını belirterek, "Biz Müslümanlığı Saadet Partisi'nden veya Adalet ve Kalkınma Partisi'nden öğrenmedik. Hiçbir parti eşittir din olamaz ve hiçbir parti dinsiz olamaz" dedi. Aşırı uçların merhume Türkan
Saylan'ı linç etmeye çalıştıklarını savunan Özkes, "Merhume Türkan Saylan onlardan bir nevi ölerek kurtuldu fakat onun yerine beni koydular" diye konuştu.
Rozeti, partinin il başkanlığında CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin tarafından takılan Özkes, çok mutlu olduğunu söyledi. Kısa bir konuşma yapan Gürsel Tekin, "Önemli bir bilim ve din adamının bizim partimize geçmesinden dolayı mutluyuz. Özellikle son günlerde yaşadığımız gelişmelerle ilgili hocamızın bize katkısı olacaktır" dedi.

Söz alan Özkes ise, basın mensuplarına yaklaşmalarını söyledi. Bu sırada Tekin, "Hocam safları sıklaştıralım" diyerek herkesi güldürdü.
Özkes, "Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan aydın bir din adamı olarak, Kuran'ı Kerim ve sünnete dayalı, İslam'ı siyasallaştırmayan, din istismarı yapmayan bir din adamı olarak CHP'de olmaktan daha doğal bir durumun olacağını düşünemiyorum. Sadece ben değil, Türkiye'deki bütün din adamlarının yapması gereken bir şey olduğunu düşünüyorum. Çünkü herkes biliyor ki, Atatürk bu cumhuriyeti kurduğunda, meclisin üçte biri din adamlarından oluşuyordu. Ulu Önder daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi'ni kurdu" dedi.

CHP'nin, cumhuriyetin kuruluşundan itibaren en az 20 yıl ülkeyi tek başına idare ettiğini belirten Özkes, o zamanki dönemde bütün din adamlarının CHP'li olduğunu söyledi. Özkes, çok partili döneme geçildikten ve din istismarı yapılmaya başladıktan sonra CHP'ye bir din adamının gelişinin adeta yadırganır duruma geldiğini belirtirken, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanımları kaybedildi. Düşünün ki parti ya da partiler din gibi görülmeye başlandı. Diğer partiler de dinsiz gibi gösterilmeye başlandı.

Yüce dinimiz 1400 yıldır var ve dinimiz olduğu zaman bu partiler yoktu. Biz Müslümanlığı Saadet Partisi'nden veya Adalet ve Kalkınma Partisi'nden öğrenmedik. Hiçbir parti eşittir din olamaz ve hiçbir parti dinsiz olamaz. Bugün Saadet Partili ve AK Parti'li olanlar cennetliktir, CHP'li olanlar cehennemliktir gibi bir saçma düşünce olabilir mi? Ama maalesef ülkemizde böyle bir düşünce var" diye konuştu.

İhsan Özkes, din istismarının, toplumu din ve vicdan inanışıyla ilgili bozulmalara götürdüğünü söyledi. Son dönemlerde yaşanan bazı olaylardan örnekler verererek konuşmasını sürdüren Özkes, "'Nereye gidiyoruz böyle' denilecek duruma gelinmiştir. Bir bakıyorsunuz Mardin'de 44 kişi öldürülmüş, bir bakıyorsunuz bir kişi sevgilisini parçalamıştır. Eğer bir memlekette ölüye küfür edilir, ölüye hakaret edilir, ölü linç edilmek istenirse böyle bir memlekette bu gibi sapmalar olması normaldir.

Din istismarının ortaya koyduğu tablo oldukça açıktır. Din, partiler üstündedir, hiçbir partinin tekelinde değildir" açıklamasında bulundu.
Araya giren Gürsel Tekin de, "Dini siyasete alet eden partiler, hiçbir zaman ülkeye yarar getirmemiştir. Bunu yapan siyasetçilerin yaşam biçimlerine baktığınızda, dinle ne kadar çelişkili olduklarını görürsünüz" dedi.

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İhsan Özkes, Saylan'ın cenazesinde yaptığı konuşmanın hatırlatılması üzerine, "Rahmetli Türkan Saylan'ın cenazesinde bir konuşma yaptım. Bu ülke, ezici bir çoğunluğu Müslüman olan bir ülke. Böyle bir ülkede din üzerinden siyaset yapmak kadar kolay bir şey olamaz. Aslında din üzerinden siyaset yapanlar, kolay siyaset yapıyorlar. Memleketin ekonomik durumunu görüyorsunuz ama ne oluyor; başörtüsü, Ergenekon, rapor gibi konular pişirilip pişirilip gündeme
getiriliyor. Yürütülemeyen iktidar, bu argümanlarla götürülmeye çalışılıyor. Çok kolaycı bir anlayış. Aşırı uçlar fevkalade merhume Türkan Saylan'ı linç etmeye çalıştılar. Merhume Türkan Saylan onlardan bir nevi ölerek kurtuldu fakat onun yerine beni koydular. Bazılarına göre bu olay son derece normal çünkü din üzerinden istismar yapıyorlar fakat o gün yaptığım konuşmadan sonra bu düşüncelere tamamen zıt, bunların çıkarlarına dinamit koyan, kalplerdekini sadece Allah'ın bileceğini, inanç bakımından kimsenin
yargılanamayacağını ortaya koyan bir kişi çıkınca, 'ne oluyor, bu adam da nereden çıktı, bizim düzenimizi bozuyor' diye benim üzerime fişekleri çektiler" açıklamasında bulundu.

Özkes, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini iddia etti. Türkiye'nin yaklaşık 60 yıldır sağ partiler tarafından yönetildiğini belirten İhsan Özkes, "Tabiri caizse bu millet sağ partiler tarafından sağıla sağıla bu hale gelmiştir. Artık buna dur demek lazım. Din üzerinden yönetim olmaz. Millet iş ve aş bekliyor. Ben muhafazakar kesim diye tabir edilen kişilerin arasında yaşıyorum. İnanın bana hepsi beni destekledi. Beni destekleyenlerin yarısından fazlası bu muhafazakar kesim. Türkan Saylan'ın benim CHP'ye geçmemle ilgili ne düşüneceğini söylemem yanlış olur. Böyle bir fikir yürütürsem, ben de din istismarcılığı yapmış olurum. Ölü üzerinden fikir üretmek olmaz ama inancım odur ki, normal karşılardı" dedi.

Özkes, türban konusuna da değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türban konusuna gelince, hiç kimsenin dinle, diyanetle ve İslam'la bir sorunu yok. CHP'nin de sorunu yok. Sorun bugün yönetimin başında olan Sayın lBaşbakan'ın 'türban siyasi simge' demesi. Sayın Başbakan'ın baş hocasının 'imam hatipler arka bahçemiz' demesindendir. Bir siyasi parti tarafından başörtüsü siyasi simge olarak değerlendirilirse, bu konular dini konu olmaktan çıkar, siyasi konu olur. Türkiye'de yapılan şu; din istismarıyla uğraşıp, iktidar sebebi kılanların yapmış olduklarıdır. Bunlar, kendi
düşüncelerine karşı olanları, dine karşı gibi gösteriyorlar. Maalesef bu kavgadan da mağdur olanlar, pırıl pırıl gençler oluyor. Bunlar AK Parti ve Saadet Partisi'nin mağdurlarıdır."

İha

Yayın Tarihi : 23 Haziran 2009 Salı 14:06:35