30
Nisan
2024
Salı
İSTANBUL

En büyük yarış İstanbul'dan

İstanbul, Avrupa’nın 2009 yılındaki en büyük yelken yarışının başlangıç noktası oldu.

29 Ağustos günü, İstanbul’dan yelken basacak olan IMOCA 60 teknelerindeki efsane yarışçılar, tüm Akdeniz’i geçtikten sonra Fransa’nın Atlas Okyanusu kıyısındaki limanı Brest’de yarışı noktalayacak. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın verdiği desteğin ardından, adı, Istanbul Europa Race olarak değiştirilen bu yarış, tek tip IMOCA 60 okyanus teknelerini süren, dünyanın en büyük yelkencileri arasında yapılacak.

Vendee Globe, the Route du Rhum, Transat Jacques Vabre ve Artemis Transat, yarış yelkenciliğinin dünyadaki zirveleri. İşte bu zirvelere şimdi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti bayrağı çekmiş teknelerin kapışacağı Istanbul Europa Race de katılıyor.

Bu yarışın daha önce İstanbul’da sonuçlanan, Akdeniz’in en önemli yarışlarından biri olan Cap Istanbul’dan farkı, kullanılacak teknelerin boyu ve özellikleri ile bu tekneleri kullanacak yarışçıların nitelikleri. Standartları, profesyonel yarışçıların kurduğu IMOCA örgütü tarafından belirlenen 18.28 metrelik okyanus yarışı tekneleri, dünyanın en hızlı ve kullanımı en zor tekneleri.

Bu tekneler, çok ağır hava şartlarında, çok hızlı seyredip, parçalanmadan hayatta kalabiliyor. Ve işin en önemli yönü, yarışanların onbinlerce deniz milini günde birkaç saatlik uykuyla tek başına aşmaları ve bunu yaparken de birbirleriyle yarışmaları. Yani, bu teknelerle yarışanlar yelken sporunun doruğundaki isimler.

İşte bu isimlerin en önemlileri 29 Ağustos’ta İstanbul’dan yelken basacak.

Bunlardan biri, dünyanın en zor yelken yarışı Vendee Globe’un son şampiyonu, yelken dünyasının efsane ismi Michel Desjoyeaux...

Bruce Springsteen, Rock’n Roll dünyasında ne anlama geliyorsa, Michel Desjoyeaux’un okyanus yarışları için anlamı da o: Boss, patron Fransızlar 44 yaşındaki son Vendee Globe şampiyonunu işte böyle tanımlıyor.

Desjoyeaux son olarak dünyanın en zor yarışlarından biri olarak kabul edilen Vendee Globe yarışını 84 gün 3 saat 9 dakikada tamamlayarak kırılması güç bir rekora imza attı.

Bu yarışı ilk kez 2000-2001 sezonunda kazanan Desjoyeaux bu başarıyı takip eden yıllarda 2002 Route du Rhum ve 2004 Transat gibi iki efsanevi tek kişilik okyanus yarışını kazanarak yelken dünyasının rakipsiz yıldızı haline geldi.

İşte bu yıldız ağustos ayının sonunda İstanbul’dan yelken basacak. Ve bu tür tüm yarışlarda olduğu gibi, yarış yelkenciliğinin bu devini geçme hayali kuranlar da onunla birlikte İstanbul’da olacak: Roland Jourdain, Kito de Pavant, Jean Pierre Dick, Marc Thiercelin...

FRANSA’DA HERKES İSTANBUL’DAN SÖZ EDECEK

Yarış, Nicholas Sarkozy yönetimindeki Fransa’da Türkiye’ye karşı var olan önyargıların kırılması açısından da önem taşıyor. Yelken Fransa’nın en popüler sporlarından biri. Fransızlar, yelkendeki başarılarını ezeli rakipleri İngiltere ile kıyaslıyor ve bir ölçüde bu nedenle de dünya yarış yelkenciliğindeki dev sporcularını neredeyse savaş kazanmış kahraman mertebesine yükseltiyor. O nedenle, yarış bitinceye kadar, yani yaklaşık 1 ay süreyle Fransa’daki tüm basın yayın organları İstanbul’dan ve Istanbul Europa Race’den söz edecek.

Önyargıları kırmanın en iyi yolu, ortak noktaları göstermek ise, bu yarış ortak noktaların altını fazlasıyla çizecek. Deniz ve onun ötesinde Akdeniz ortaklığını, Türkiye’nin yelken gibi gelişmiş, ileri bir sporu benimseyip, destekleyen bir ülke olduğu gerçeğini Fransız önyargılarının karşısına dikecek.Yani bu yarışın Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler açısından dahi önemi var. Fransa’da, birkaç hafta öncesine kadar belirsizliğini koruyan Türkiye Yılı kutlamalarının da alelacele başlayacak olması da, yarışın etkisini hayli arttıracak.

İstanbul, Nice, Barcelona, Portsmouth ve Brest arasındaki yaklaşık 4100 deniz millik yarışın Türkiye’den başlatılması ve adının İstanbul ile özdeşleşmesi, Türkiye’nin en önemli markası İstanbul’u ’pazarlamak’ açısından kuşkusuz bugüne dek atılmış adımların en önemlilerinden biri. Çünkü artık sadece reklamla bir markayı pazarlamak mümkün değil. İnsanların markayı anlaması için reklam dışı araçlara ihtiyaç var. Ve bu ölçekte bir yelken yarışı, bu araçların kuşkusuz en etkililerinden biri.

Açıkdeniz yarış standartlarının örgütü: IMOCA

IMOCA 1991 yılında, açıkdeniz yarış yelkenciliği standartlarını oluşturmak için kuruldu. 1998 yılından bu yana Dünya Yelken Federasyonları Birliği tarafından bir uluslararası sınıf olarak kabul edilen 18.28 metrelik yarış teknelerinin standartlarını, yarış takvimlerini belirliyor, sporcuların puan sıralamasını tutuyor. Yapılan sporun tehlikeleri nedeniyle güvenlik IMOCA’nın en önemli önceliği. İşte bu öncelik çok sert havalarda, çok yüksek süratlere çıkan IMOCA 60 teknelerinin kırılmamasını sağlıyor. Bu teknelerle yarışan yelkenciler, hem kendilerinin, hem de teknelerinin sınırlarını zorlayarak, okyanuslar aşıyor, inanılması güç insan öykülerinin yazarları oluyorlar. Başka türlü, 84 günde dünya okyanuslarını aşıp, çıkılan noktaya geri dönmek mümkün olabilir mi?

"Açık 60" diye anılan, yani 60 ayak (18.28 metre) boyları ve standartları belli ama tasarım yaratıcılığına ’açık’ olan bu teknelerin yarışları, dev şirketlerin sponsorluğuyla mümkün olabiliyor. 2008- 2009’da yapılan yarışlara sponsor olan şirketlerin yıllık ciroları toplamı 32 milyar Euro’yu buluyor örneğin.

Katılımı kesinleşenler...

SPORCU ÜLKE TEKNE

Michel Desjoyeaux(FRA)FONCIA

Marc Thiercelin(FRA)DCNS

Kito de Pavant(FRA)GROUPE BEL

Jean-Pierre Dick(FRA)PAPREC-VIRBAC

Roland Jourdain(FRA)VEOLIA

Sam Davies(EN)ROXY

(İSP)EX-EDUCACION

(İSP)ESTRELLA DAMM

Jonny Malbon(EN)ARTEMIS

Vincent Riou(FRA)AKENA VERANDAS
 

Temuçin Tüzecan - Hürriyet
Yayın Tarihi : 27 Haziran 2009 Cumartesi 14:29:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?