Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünyayı etkisi altına alan küresel krizin arkasında yolsuzlukların ciddi şekilde araştırılması gerektiğini belirterek, "Orada büyük oyuncular var, büyük oynadılar ve bedeli ağır oldu" dedi.

Ayrıca terör konusuna da değinen Erdoğan, dünyanın tüm ülkelerinin ortak bir tavır ve dayanışma sergilemesi gerektiğini belirterek, "Irak'ın kuzeyine yerleşmiş olan terör örgütünün sadece Türkiye'yi tehdit ettiğine inananlar yanılırlar" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin Grand Cevahir Otel'de gerçekleştirilen 12. Uluslararası İş Forumu Kongresi'ne katıldı. Türkiye'nin, sadece ulaştırma ve enerji köprüsü olarak değil, medeniyetler arası dostluk ve barış köprüsü olarak da üzerine düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını belirten Erdoğan, medeniyetler arası bir çatışmanın engellenmesi için atılan adımlar olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, "Ayın 17'sinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılan oylamada da Türkiye BM Güvenlik Konseyi'nin 2009-2010 geçici üyesi olarak 15 ülkeden bir tanesi oldu. 151 oy almak suretiyle birinci sırada seçildi. Birleşmiş Milletler çatısı altında İspanya ile birlikte Medeniyetler İttifakı girişimini başlattık. Önemli mesafeler kat ettik" dedi.

Türkiye'nin AB katılım sürecinin aynı kararlılıkla sürdüğünü ifade eden Erdoğan, AB içindeki bazı ülkelerin engelleyici ve süreci yavaşlatıcı tutumlarına rağmen reformların kararlılıkla sürdüğünü söyledi. Erdoğan, "Halkı Müslüman bir ülkenin AB'ye tam üye olması, bölgesel ve küresel barışa eşsiz katkılar sağlayacaktır. Doğu ile batının birbirini daha iyi anlaması ve tanımasını da beraberinde getirecektir. Türkiye, bütün bu adımları atarken bir hassasiyeti gözden kaçırmıyor. Dünyada biz medeniyetler çatışmasını istemiyoruz. Bu ülkede farklı inanç grupları bir arada yaşayabiliyor, farklı dinler ve mezhepler bir arada yaşayabiliyor. Ülkemizdeki bu yaşam sürecinde, demokratik olarak vatandaşlarımızın haklarını en rahat bir şekilde kullanabilmesi ispat edilmiştir, gösterilebiliyor. Bunu gösteren bir Türkiye var. Kafkasya'daki, özellikle Gürcistan olayında Türkiye sürece hemen dahil olmuş ve Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu'nu bir çözüm önerisi olarak getirmiş, Rusya Federasyonu, Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan'ı içine alacak şekilde bir adım atmıştır" diye konuştu.

Buna dolaylı olarak katılabilecek ülkeler olduğunu da belirten Başbakan Erdoğan, "Bunlardan bir tanesi Amerika. Çünkü Ermenistan Azerbaycan arasındaki sıkıntının üç aktörü var. ABD, Rusya ve Fransa. ABD ve Fransa da bu çözüme dolaylı olarak katılabilir. Bölgenin mutluluğu ve huzuru için bu ülkelerin birbiriyle uyumu şart. Balkanlardaki sorunun giderilmesinde inisiyatif yüklenmiş durumdayız. İsrail, Filistin ve Suriye tarafında da inisiyatifimiz var" açıklamasında bulundu.

Terör konusunda değinen Erdoğan, "Terör bugün tüm dünyada barış ve huzura yönelik ciddi bir tehdit oluşturuyor. Küreselleşen dünyamızda artık terörün yerelliğinden bahsetmek mümkün değil. Terör örgütleri bazı ülkelere doğrudan tehdit oluşturmayabilirler ancak, önlem alınmazsa dünya üzerindeki hiçbir ülkenin de terörün etki alanının dışında kalması mümkün olmayacaktır. Küreselleşme ile birlikte artık terör kavramının da değiştiğini görüyoruz.

Terör sadece silahla değil, uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığıyla dünyayı tehdit ediyor" dedi. Başbakan Erdoğan, terör konusunda dünyanın tüm ülkelerinden ortak bir tavır ve dayanışma beklediklerini söyledi. Irak'ın kuzeyine yerleşmiş olan terör örgütünün, sadece Türkiye'yi tehdit ettiğine inananların yanıldığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu terör örgütü bölgenin istikrar ve huzurunu, ekonomik ve sosyal gelişmesini de tehdit ediyor. Terör örgütü aynı zamanda uyuşturucu yoluyla, silah kaçakçılığı yoluyla hem bölge ülkelerini, hem de Avrupa ülkelerini tehdit ediyor. Teröre karşı tüm dostlarımızdan da ortak bir tavır bekliyoruz. İşadamlarının da bu noktada özellikle hassas olmalarını diliyoruz. Ekonomik kalkınma ve ticaretin önünde önemli bir engel teşkil eden terörün panzehiri aynı zamanda ekonomik kalkınmadır. Terör örgütü bölgedeki projelerden büyük rahatsızlık duyduğu için panik içinde gerilimi tırmandırmaya çalışmaktadır. Barajların yapıldığı bölgede tehdit oluşturma gayreti içinde. Baraj ve sulama istemiyor. Bölgenin kalkınması onlar için adeta nemalarının kesilmesi anlamına geliyor. Bölgenin kalkınması tamamlandığında terör örgütü de zemininin önemli ölçüde kayacağını görüyor."

Erdoğan sözlerinin sonunda, toplantıya katılan yabancı işadamlarına Türkiye'de yatırım yapma çağırısında bulundu. Türkiye'nin finans ve bankacılık sisteminin sağlam olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Toplu konutta hedefimiz 500 bin konuta ulaşmak. Biz havayı satmadık, malı sattık" dedi.

Başbakan Erdoğan, dünyada yaşanan krize değinerek, sınırsız tatmin tutkusunun dev bankalar ve dev şirketleri bir anda çöküşün içine çektiğini söyledi. Yapılan yolsuzluklara dikkat çeken Erdoğan, "Acaba dünyada bu finans krizlerinin arkasında yolsuzluklar var mı yok mu. Bu da düşünülmelidir, araştırılmalıdır. Olayı farklı yerlere yormanın anlamı yok. Orada büyük oyuncular var, büyük oynadılar ve bedeli ağır oldu. Bizler dayanışma ve yardımlaşmayı, yoksullarla paylaşmayı tavsiye eden bir medeniyetten geliyoruz. Bu kriz, ilgili ülkelere paylaşmayı ve dayanışmayı öğretecektik. Özellikle bölgesel saalacak şekilde bir adım atmorunlar ve işbirliği noktasında ilişkilerimizi daha da arttırmamız artık gerekli hale gelmiştir. Bölgesel örgüt ve teşkilatların bu meselelere daha yoğun eğilmesi gerektiğini de belirtmek istiyorum" açıklamasında bulundu.