'Ergenekon'da özel hayat tartışması

Ergenekon davasının 16’ıncı oturumunda Gazi Güder’e “ÇYDD Başkanı Prof. Saylan’ın özel hayatına ilişkin e-mail’i neden Okkır’a gönderdiği” soruldu. Güder’in avukatı e-mail’in okunmasını isterken, Savcı Pekgüzel, “Dosyadan okuyun” dedi 

Ergenekon davasının 16’ıncı oturumu dün gerçekleştirildi. Duruşmaya, 42’si tutuklu 53 sanık katıldı. Duruşma 6 numaralı tutuklu sanık emekli yüzbaşı ve bilgisayar yüksek mühendisi Gazi Güder’in savunmasıyla başladı.
“Ergenekon terör örgütüne üye olmak ve kişisel verileri saklamakla” suçlanan Güder’e, çapraz sorgu yapıldı. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Kuddusi Okkır’a gönderdiği e-mailler arasında ÇYDD Başkanı Türkan Saylan’ın özel hayatı ile ilgili mail bulunduğunu belirterek, Güder’den Saylan’ı tanıyıp tanımadığını sordu. Bunun üzerine Güder’in avukatı Özbay Demirer, Savcı Pekgüzel’den bahsettiği maili okumasını istedi. Pekgüzel, “Biz onların yaptığını yapamayız, maili okuyamayız. Dosyada içeriği vardır. Oradan okuyunuz” dedi. Güder, “Bahsedilen kişiyi tanımıyorum. Ayşe Asuman Özdemir, bu maili tatilden dönüşünde yazmıştır. Tatili anlatan bir yazıdır” dedi.
Güder, Pekgüzel’in, “Özdemir’in gönderdiği her maili Okkır’a göndermek zorunda mısınız?” sorusuna, “Hayır” yanıtını verdi. Güder, Özdemir’in maillerindeki “Atabeyler” sorulunca, maillerin olaydan çok sonra geldiğini de öne sürdü. Tutuksuz sanık Kemal Alemdaroğlu’nun bilgisayara sonradan belge koymanın mümkün olup olmadığını sorması üzerine Güder, “Son derece basit” diye konuştu.

‘Bana kopya verilmedi’
Alemdaroğlu, bilgisayarı alınırken bir kopyasının kendisine verilmediğini söyledi. Pekgüzel, “İmajı alınmış olan, eşdeğeri alınmış olan bir bilgisayarda oynama yapılırsa belgeli olur mu?” diye sorunca, Güder, sayı değişeceği için bir şey olduğunun anlaşılacağını söyledi.
İncelemeye alınan Güder’in bilgisayarının imajının 8-9 ay sonra verildiğini belirten avukat Demirer, “Bu 8-9 ayda bilgisayar içine, TIR bile sokulabilir” dedi.

Savcıya ‘Firavun olma’ dedi
“Açık istihbarat” adlı internet sitesi sahibi sanık Behiç Gürcihan da savunmasında, “Zekeriya Öz, ‘Gladyo’ diye iki sene evvel evinin karşısına dükkan açılsaydı, bunu İtalyan ayakkabı markası sanırdı. Hukuk adamı ol, Firavun olma” dedi. Gürcihan, “Somut delile dayanmayan, örgütsel ilişki boyutlarına taşınmasını makul gören zihniyetin, Ergenekon şüphelileriyle düzenli olarak bakanları, BM’nin terör finansörü listesine aldığı Yasin El Kadı’ya kefil olan Başbakanı da terörist olarak değerlendirmesi gerekir” dedi. Gürcihan, “Kuddusi Okkır ile tek irtibatım şüphelinin haklarını korumakla yükümlü savcılığın açık ihmali sonrasında rahmetli olmasından dolayı cezaevinde onun boşalttığı yatakta yatmaktır. İddianamede ‘ölen Kuddusi Okkır’ deniyor. Kabul etmiyorum. Öldürülen Kuddusi Okkır’ dedi.
Gürcihan, evinde bulunan taşınabilir USB diskteki silinmiş bomba şeması ve şifreli konuşmaya dair notlara ilişkin ise 2002’de danışmanlığını yaptığı Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne ait bir proje bünyesinde bir grup polisi ABD’de bilgisayar eğitimine götürdüğünü, bu eğitimde yabancı firmanın kendilerine söz konusu flash diski hediye ettiğini söyledi.

Ara kararda, MİT’e yazı yazılarak “Tuncay Güney ile Tuncay Güney İpek’in” aynı kişiler olup olmadığının ve MİT’in Başbakanlık ve Genelkurmay Başkanlığına gönderdiği çizelge ve diğer belgelerin hazırlanmasında Güney’in katkısının olup olmadığının sorulmasına karar verdi.
Yazar Orhan Pamuk’a yönelik ‘suikast iddiasıyla’ ilgili olarak Pamuk’un 2007 Aralık ve 2008 Ocak aylarında yurtdışı giriş-çıkış kayıtlarının sorulmasına karar verildi. Duruşma bugün devam edecek.



Duruşmada yemek yiyen Hoştan dışarı çıkarıldı
- “Arnavut Sami” lakaplı Sami Hoştan duruşma sırasında yemek yediği için mahkeme başkanı Köksal Şengün tarafından dışarı çıkarıldı.
- Ergenekon davasından tahliye olan ilk tutuklu sanık Mahmut Öztürk, “İçeride kaldığım 18 ayda bir şey kaybetmedim. 10 kilo aldım” dedi. Öztürk, tahliye olduktan sonra ilk olarak hamsi yediğini, Kurban Bayramı’nda da kurban keseceğini söyledi.
- Gazi Güder’in avukatı Özbay Demirer, savunmasına başlarken mahkeme heyetine “Diyeceksiniz ki klasörlerle gelmiş, ne anlatacak?” diyerek masanın üzerindeki klasörleri gösterdi. Mahkeme Başkanı Şengün ise “Klasörden gözümüz korkmaz” dedi.