Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Mehmet Şevket Eygi’nin Milli Gazete’deki bir yazısı nedeniyle aldığı bir yıl sekiz ay hapis cezasının bozulması kararına itiraz etti.

Kaldırılan İstanbul Altı No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, Eygi’nin 15 kasım 2000 tarihli ’Din Düşmanlığı Terörü’ başlıklı yazısından ötürü Eygi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Selami Çalışkan’ı TCK’nın 312’inci maddesinin ikinci fıkrasına göre bir yıl sekiz ay hapis cezasına mahkum etmişti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da, tebliğnamesinde kararın onanması yönünde görüş bildirmiş, temyiz incelemesini yapan Yargıtay Sekizinci Ceza Dairesi, ikiye karşı üç üyenin oyuyla kararı bozmuştu. Bozma kararında, yazının 312’inci maddenin ikinci fıkrasında tanımlanan suç tipine uymadığı belirtilmişti.

Bu karara itiraz eden Başsavcılık, bozma kararının kaldırılarak, yerel mahkemenin kararının onanmasını istedi.

İtirazı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.

Dava konusu yazı

Eygi’nin söz konusu yazısında özetle şöyle deniliyor:

"Dünyanın hiçbir medeni, ileri, sağlıklı, hukuklu ülkesinde dinsiz ve şirret bir azınlığın, o ülkede hakim olan dine ve dinlere savaş açtığı, saldırdığı, hakaretler savurduğunu göremezsiniz. Bizdeki gizli ve derin devlet idarecileri ilhamlarını diktatörlükle idare edilen küçük Tunus’tan alıyor.

Orada Müslüman halka din hürriyeti tanınmıyor. Kadın ve kızların sokaklarda tesettürle gezmesi yasaktır. Beş vakit namaz kılmak bir cesaret meselesidir. Camilerde ayrı ayrı zamanlarda vakit ezanları okunmakta, birkaç ihtiyar namaz kıldıktan sonra kapılar hemen kapanmaktadır.

Tunus Müslümanlar için bir zindan, bir cehennem olmuştur. Böyle küçük bir Afrika ülkesi, imparatorluklar kurmuş Türkiye’ye örnek ve model olabilir mi? Elbette olamaz. Devletin temel nizamlarını masonluk, dinsizlik, ateizm, rötaryenlik, lionsculuk, sabetaycılık üzerine oturtmak maksadıyla propaganda yapmak, faaliyette bulunmak serbest ama Müslümanların İslami prensip ve hükümleri hayata hakim kılmak için çalışmaları yasak.

İslam’a ve Müslüman halka düşmanlık yapanların hepsi sabetaycıdır demiyorum ama onların içinde çok militan, çok azılı, çok ileri giden Selanik dönmeleri vardır.’’