İlçe, son yıllarda belediye, müftülük ve özel sektörün girişimleriyle adeta bir cazibe merkezi haline geldi.
Eyüp Camii, yine bir pazar sabahında tıklım tıklım dolu. Kalabalık, dışarılara kadar taşmış, kilimlerin tamamı cami avlusuna serilmiş. Saatler 05.00’e yaklaşırken camide yer bulmak artık iyice zorlaşıyor. Bu dakikalardan sonra 1 YTL’ye kâğıt karton satan çocuklar, geç kalanların imdadına yetişiyor. Özellikle pazar sabahları Eyüp Camii’nde namaz kılmak İstanbullular için adeta bir alışkanlık haline geldi. Sadece İstanbullular için mi? Bursa’dan, Balıkesir’den, Denizli’den hatta Mardin’den sırf Eyüp’te sabah namazı kılmak için gelen binlerce insan var. İlçenin ünü, bütün dünyaya da yayılmış durumda. ‘İnanç turizmi’ açısından Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonra en fazla turist ağırlama özelliğine sahip olan Eyüp’e esnaf, ‘küçük Mekke’ diyor. İsmini Ebû Eyyûb el-Ensari’den alan ilçeye günlük ortalama 40 bin yerli ve yabancı turist geliyor. Eyüp esnafı, ‘inanç turizmi’nden bir hayli nasibini alıyor. Pazar günü tatilini ilçede değerlendirmek isteyenler için pek çok alternatif bulunuyor. Belediye, özel sektör ve müftülük tarafından yürütülen çalışmaların hedefi, ‘ilçeye gelen halihazırdaki yıllık 6 milyon turist sayısını 10 milyona çıkarmak’. Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç, turistlerin ilçeye yıllık 50 milyon doların üzerinde para bıraktığını belirtiyor. Biz de son yıllarda adeta bir ‘cazibe merkezi’ haline gelen Eyüp’te esnaflarla konuştuk, yetkililere ilçedeki trafik ve otopark sorununu sorduk, teleferikle Pierre Loti’ye çıktık ve son olarak da Eyüp Mezarlığı’nı ziyaret ettik.

Eyüp’te sabah namazından sonra kahvaltı yapmak adeta bir gelenek haline gelmiş durumda. İlçedeki kahvaltı salonları, cami cemaatinin dağılmasıyla birlikte hareketlenmeye başlıyor. Tabii, simit ve çay eşliğinde açık alanda kahvaltı yapmakda mümkün. Caminin hemen karşısındaki Sultanzade Sofrası, müşterilerine açık büfe kahvaltı servisi veriyor. İşletme sorumlusu Mustafa Kara, lokantanın Hatay künefesi, Sultanzade kebabı ve tuzda tavuk gibi kendine has lezzetlerinin de bulunduğunu söylüyor. Lokantanın cami manzaralı olması Kara’ya göre müşterileri buraya çeken en önemli etken. Kara, evlenecek olan çiftlerin de özellikle Eyüp Sultan’ı seçtiklerini ifade ediyor. 300 kişilik kapasitedeki salonlarında nişan ve düğün organizasyonlarına ev sahipliği yaptıklarını anlatan Kara, “Çiftlerin Eyüp Sultan’a karşı çok büyük teveccühü var. Salonumuz özellikle yaz aylarında hiç boş kalmıyor. Bazı hafta sonlarına dört ya da beş düğünü birden sığdırıyoruz.” şeklinde konuşuyor. Halit Paşa Konağı ise ilçedeki diğer bir lezzet mekânı. Tarihî konakta 30 kapasiteli bir de butik otel bulunuyor. Halit Paşa Konağı’nın işletme sorumlusu Adem Uyanık, ilçeye Kayseri, Konya, Gaziantep ve Bursa’dan yoğun bir ilgi olduğunu ifade ediyor. İstanbul’a ticaret için gelen esnafların Eyüp semtinde bir gece geçirmek için otellerini tercih ettiklerini aktaran Uyanık, “Eyüp Sultan Hazretleri’nin kabrinin burada bulunması ilçeye ayrı bir manevi atmosfer kazandırıyor. İnsanların yüzlerce kilometre uzaktan gelmelerinin sebebi de bu atmosfer.” yorumunu yapıyor. Uyanık’ın anlattıklarına göre Avrupa’nın farklı ülkelerinden uçak kiralayarak gelen turist grupları da var. Adem Uyanık, Ramazan aylarında Mekke ve Medine’ye gitme fırsatı yakalayamayanların otuz gün boyunca otellerine misafir olduklarını belirtiyor. Pierre Loti tepesindeki Turguhouse Butik Oteli ise daha çok yabancı turistlere hizmet veriyor. 64 odalı otel, tarihî kahvesi, lokantası, hamamı ve kafeteryasıyla toplam yedi konaktan oluşuyor. Turguhouse Genel Müdürü Yalım Tuğsan, Almanya, İngiltere ve Amerika’da sonradan Müslüman olmuş insanların Eyüp Sultan’ı ziyaret etmek için otellerinde konakladıklarını aktarıyor. Osmanlı döneminde yaşayan Subay Pierre Loti’den ismini alan tepeye Fransızların yoğun ilgisi var. Tuğsan, Pierre Loti’ye gelen Fransız turistlerin Eyüp Sultan’ı ziyaret ettiklerini, ilçedeki dükkânlardan alışveriş yaptıktan sonra otele döndüklerini vurguluyor.

Eyüp Müftüsü İsa Gürler’in verdiği bilgiye göre, ilçede inanç turizmi açısından önemli 18 tane sahabe mezarı bulunuyor. Gürler’e ilçede bulunan 127 tarihî çeşme ve onlarca tarihî caminin Eyüp’ü adeta bir açık hava müzesi haline getirdiğin söylüyor. Eyüp Mezarlığı’nın da ilçeye ayrı bir değer kattığını kaydeden Gürler, “Necip Fazıl, Mareşal Çakmak ve Esat Coşan’ın da aralarında bulunduğu isimler buraya defnedilmek istemiş. İnsanlar arasında, öldükten sonra da Eyüp Sultan’a yakın olmak duygusu var. Bu yüzden mezarlıkta yer kalmadı.” şeklinde konuşuyor.

“Ücretsiz otoparkımız var ama kimse kullanmıyor”

Eyüp’ün en büyük sorunlarından biri de ‘trafik’. Özellikle Ramazan aylarında ve kandil gecelerinde bu sorun had safhalara ulaşıyor. Haliç’in kıyısından başlayan yoğun trafik, ilçe merkezine giden sürücülere zor anlar yaşatıyor. Geçtiğimiz hafta pazar günü de aynı manzarayla karşılaştık. Sabah namazına gelen sürücüler, arabalarını kaldırımların üzerine ve yol ortasına park etmişti. Biz de bu durumu Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç’e sorduk. Genç, caminin hemen arkasında 500 araçlık belediye otoparkının bulunduğunu söylüyor ve ilçede yaşanan bu sıkıntının önüne geçmek için pazar sabahları otoparkı ücretsiz hale getirdiklerini belirtiyor. Genç, “Sürücülerimizde maalesef otopark bilinci tam olarak oturmamış. Ücretsiz otoparkımız olmasına rağmen araç sahipleri arabalarını yolun ortasına bilinçsizce park ediyor. Belediye olarak sürücülerin bedava otoparkımızı kullanmalarını tavsiye ediyoruz.” diyor. Belediye başkanı, ilçedeki trafiği azaltmak için dolmuş ve otobüslerin güzergâhını da değiştirdiklerini anlatıyor

Zaman

Yayın Tarihi : 5 Temmuz 2008 Cumartesi 15:08:28