İnsan kaçakçılığı operasyonu
Türkiye üzerinden Avrupa'ya insan kaçakçılığı yapan bir şebekeye baskın düzenleyen mali polis, 29 kişiyi gözaltına aldı.
İran uyruklu 2 kişinin organize ettiği şebekenin Avrupa ülkelerinde "ikamet garantili" olarak çalıştıkları tespit edildi. Kucağındaki küçük kız çocuğuyla dikkat çeten bir kadın ise Avrupa'ya gidemedi ancak kızıyla birlikte geceyi emniyette geçirdi.
İstanbul'da gerçekleştirilen ve bir sahtecilik şebekesine yönelik yürütülen operasyon, uluslararası bağlantıları olan "insan kaçakçılığı" şebekesini ortaya çıkardı. Mali Şube ekiplerinin Fatih ve Küçükçekmece ağırlıklı olarak yaptığı çalışmada sahte ya da çalıntı pasaportlarla Türkiye üzerinden Avrupa'ya insan kaçakçılığı yapan bir şebeke çökertildi. Polis kamerası tarafından görüntülenen ve 29 kişinin gözaltına alındığı operasyonda çok sayıda çalıntı ve sahte pasaport ele geçirilirken, şebeke üyelerinin
10 ila 20 bin euro arasında değişen fiyatlarla insan kaçakçılığı yaptıkları belirlendi. 2 ayrı grup halinde çalışan ve 2 İran uyruklu zanlı tarafından yönetilen şebekelerin "Avrupa ülkelerinde ikamet garantili" olarak çalıştıkları tespit edildi.
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin Fatih ve Küçükçekmece başta olmak üzere İstanbul'un bazı ilçelerinde başlattığı operasyon, insan kaçakçılarının nasıl çalıştıklarını ortaya koydu. Mali polisin bir pasaport sahteciliği olayını takiben başlattığı çalışma, uluslararası boyuta kadar uzanan kaçakçılık şebekesini deşifre etti. Polisin 1.5 aylık izleme ile çökerttiği şebekenin, sadece takip süresi içinde 120 yabancı uyruklu kişiye pasaport temin ederek Avrupa'ya götürdüğü ortaya çıktı.
Gözaltına alınan kişiler arasında şebekelerin lideri konumunda bulunan 2 İran uyruklu zanlının da bulunduğu ifade edildi.
İKİ AYRI GRUP HALİNDEKİ ŞEBEKEYE POLİS BASKINI
Edinilen bilgilere göre polis, İstanbul'da sahte pasaport olayı ile ilgili inceleme başlattı. Bu arada İran uyruklu bir kişinin etrafında bulunan bazı kişilerin Irak ve İran merkezli olarak Avrupa'ya insan kaçakçılığı yaptıkları ve karşılığında yüksek miktarda para aldıkları belirlendi. Araştırmasını derinleştiren polis, olayın tek boyutunun olmadığını, aynı şekilde çalışan ikinci bir grubun daha bulunduğunu belirledi. İnsan kaçakçılığı üzerinden yüklü miktarda maddi kazanç elde eden kişilerin İran
uyruklu 2 zanlı etrafında toplandıkları belirlendi. İki ayrı grup halinde ve birbirinden bağımsız olarak kaçakçılık yapan şebeke üyelerinin özellikle pasaportlar üzerinde çalıştıkları ortaya çıktı. Çalıntı pasaport temin eden, yada pasaportlar üzerindeki fotoğrafları değiştirerek istedikleri fotoğrafları yapıştıran zanlıların diğer özellikleri ise Avrupa'ya gidecek kişilerin bulunmasını sağlamak. İki İranlı'nın Türk kadınlarla evli oldukları öğrenildi.
Alınan bilgilere göre, Irak ve İran'dan Avrupa'ya gidecek kişileri belirleyen şebeke üyeleri, kaçakları Türkiye üzerinden İsviçre gibi Avrupa ülkelerine ulaştırıyor. Avrupa'ya ulaşmanın bedelini 10 ile 20 Bin Euro arasında değişen fiyatlarla kaçaklardan tahsil eden şebekenin başka bir özelliği daha ortaya çıktı. Avrupa'ya götürdüğü kaçaklara pasaport temin eden şebeke üyelerinin "özellikle oturma iznini de içinde bulunduran pasaportlar" sağladıkları belirlendi. Böylelikle kaçaklara, geldikleri ülkelerde "oturma izni ya da yeniden vize almaya gerek olmadan" ikamet etme imkanı veriliyordu.
Gözaltına alındıktan sonra sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar yeniden emniyete getirildi. Kucağında çocuğu bulunan kadınların da aralarında bulunduğu bazı zanlıların, şebekenin mağdur ettiği kişiler oldukları belirtildi. Küçük çocukları ile sağlık kontrolünden geçirilen kişilerin çalıntı pasaport ile Avrupa'ya gitmeyi bekledikleri öğrenildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan zanlılar adliyeye sevk edildi. Zanlıların evlerinde yapılan aramalarda Bin 500 pasaport ele geçirildi.
