İslami basın bölündü

Üzmez’in tahliyesi ve açıklamalarıyla ilgili olarak, Yeni Şafak ‘Utan be adam’ başlığını attı. Bugün ‘Masum insan edepli olur’ diye yazarken, Vakit, Bakan Çubukçu’yu eleştirip Üzmez’i savundu

Mudanya’da 14 yaşındaki B.Ç.’ye cinsel istismardan tutuklanan ve geçen günlerde Adli Tıp Kurumu’ndan verilen rapor sonucu serbest bırakılan Hüseyin Üzmez, İslami kesime yakınlığıyla bilinen gazeteleri ikiye böldü.

Yeni Şafak gazetesi dün manşetten verdiği olayda, “Üzmez’in ekran ekran gezip pişkin konuşmaları herkesi çileden çıkarıyor” diyerek, “Utan be adam” başlığı attı. Gazetenin yazarı Ayşe Böhürler de, Üzmez’i eleştirdiği yazısında şu ifadelere yer verdi: “Hangi yaşta olursa olsun cinsel saldırı sonucunda mağdurun mutlaka fiziki ve psikolojik sağlığı bozulur. Bu nedenle Adli Tıp tarafından verilen raporun bilimselliği tartışılır.”

‘Horoz ölmüş, gözü çöplükte’
Bugün gazetesi yazarı Nuh Gönültaş da dünkü köşesinde, Üzmez’i sert şekilde eleştirerek, şöyle yazdı: “Adamın rezilliği ayyuka çıkmış, ama o utanma sınırlarını aşmış, asla medeniyet tarlasından geçmemiş bir üslupla hala konuşuyor.
Masum insan edepli olur. Edep sınırlarını aşmaz. Haya imandandır. Oysa onun her sözü hayasızlık içeriyor. Yok, kızın annesi evleneceği zaman kız değilmiş de, kızlık zarını diktirmiş de... Yahu bunlar söylenecek sözler mi? Tam bir ‘Horoz ölmüş, gözü çöplükte kalmış’ durumu. Misyonunun adamı hiç değil, asla. Olsa olsa o misyona girmiş bir virüstür. Ayrıca Ergenekon bağlantısı da araştırılmaya değer bir konudur.”

Çubukçu’ya sert tepki
Anadolu’da Vakit gazetesi ise dünkü sayısında Üzmez’e sahip çıkarak, Üzmez’in tahliyesine sağlayan raporu eleştiren Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’yu yerden yere vurdu. Gazetenin 16. sayfasında yer alan “Adli Tıp’tan yalan haber rahatsızlığı” başlıklı yazıda, Bakan Çubukçu’nun medyada yer almak için Adli Tıp Kurumu’nu istismar ettiği öne sürüldü. İsmi verilmeyen bir adli tıp yetkilisinin ağzından verilen haberin altında hiçbir imzanın bulunmaması dikkat çekti.

Haberde, bakanı hayali konuşmakla suçlayan söz konusu yetkilinin şu ifadeler yer aldı: “Bakan hanım, son rapora itiraz etmek istiyorsa, önce dosyayı bir okusun veya okutsun. Bakan dahil, bu konuda konuşanlar, kızı hiç görmeden, muayene ile ilgili tespitleri incelemeden bu yorumları yapıyorlar. Tamamen hayali olarak konuşuyorlar. Bu açıklamaların hiçbirinde, küçücük bir ilmi değer yoktur.

Bakanın açıklaması, yürütmenin yargıya müdahalesi anlamında çok ağır bir baskı ifadesidir. Ne isteniyor bizden, olmayan bir depresyonun varlığını iddia etmemiz mi?”