6
Mayıs
2024
Pazertesi
İSTANBUL

İstanbul: Mason Locası davasında tahliye

Mahkeme, savcının tahliyesini istediği beş sanık dışındaki üç kişinin tahliyesine karar verdi. Sanıklardan Mehmet Akkoyun, Halim Taş ve İrfan Güneş tahliye edildi. İstanbul Dokuzuncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, sanıkların mahkemeye getirilmesiyle başladı.

Duruşmaya, tutuklu sanıklar Adem Çetinkaya, Engin Vural, Hasan Dağ, Hamza Ali Temiz, Hakan Çalışkan, Mehmet Şifa Yeşil, Mehmet Akkoyun, İrfan Güneş, Halim Taş, Birol Kayalp, Enes Özer, Halil Ekşi ve Bektaş Kukku ile tutuksuz sanıklar Sinan Güneş, Halis Güneş, Yusuf Şengül, Celal Görgün ve Cemil Kızılkaya katıldı. Tutuksuz sanık Nevzat Karakaya ise duruşmaya gelmedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Nurettin Ak, tutuklu sanıklar Birol Kayalp, Enes Özer, Halil Ekşi ve Bektaş Kukku ile tutuksuz sanıklar Yusuf Şengül, Celal Görgün ve Cemil Kızılkaya hakkında açılan iki davanın dosyasının, görülmekte olan davayla birleştirildiğini tutanağa yazdırdı.

Sanık Çetinkaya: "Neden ayağa kalkmam gerekiyor?"

Sanıkların kimlik tespitleri yapılırken, Mahkeme Heyeti Başkanı Ak, tutuklu sanık Adem Çetinkaya’dan ayağa kalkmasını istedi. Çetinkaya, Ak’a ’’neden kalkmam gerekiyor?’’ diye karşılık verdi.

Ak’ın ’’usul böyle de onun için kalkman gerekiyor’’ cevabına rağmen, Çetinkaya oturmaya devam etti. Bu durum tutanağa geçirildi ve sanığın kimlik tespiti otururken yapıldı.

Çetinkaya ifade vermedi

Çetinkaya, daha sonra mahkemeyi tanımadığını belirterek, ifade vermeyi reddetti.

Sanık Engin Vural ise, bombayı Adem Çetinkaya’dan aldığını söyledi. Vural, "bizim başka bir örgütle bağımız yok. Bağımız olsaydı, saldırı bu kadar acemice olmazdı" dedi.

Engin Vural, dernekteki eylem nedeniyle bazı uzuvlarını kaybettiğini, hafızasını toparlayamadığını ve cezaevinde ihtiyaçlarını karşılayamadığını söyledi.

Kimsenin kendisine yardımcı olmadığını, savunmasını da hazırlayamadığını söyleyen Vural, ’’Yedi gün yoğun bakımda kaldım. İfadem alındı, fakat şuurum açık olmadığı için ne dediğimi, ne yazıldığını bilmiyorum. Anayasal düzeni değiştirme amacım yok. Davanın Kartal Adliyesi’ne gitmesini istiyorum. Çünkü herhangi bir örgüt üyesi değilim’’ dedi.

Masonların, Türkiye üzerinde birtakım çıkarları ve oyunları olduğunu, bunları tehlikeli bulduğunu öne süren Vural, saldırıyı olayda ölen Nihat Doğruel ile planlayıp gerçekleştirdiklerini savundu.

Masonlara neden saldırıldı?

Eylemin yapılacağı yerin Doğruel tarafından tespit edildiğini, daha sonra da burada toplantı yapılacak günü belirlediklerini anlatan Vural, ’’İstanbul’daki bombalı saldırılardan sivillerin zarar görmesi nedeniyle, eğer eylem yapılacaksa bunun Türkiye’ye yönelik emelleri olan Masonlara karşı yapılması gerektiğini kararlaştırdık’’ dedi.

Sanıklardan Adem Çetinkaya ile Keşmir’de tanıştığını söyleyen Vural, 2000 yılında bir buçuk aylığına Pakistan’a dini eğitim almak için gittiğini ve Keşmir’de Pakistan kontrolünde gerçekleştirilen bazı faaliyetlere katıldığını belirtti.

Vural, yine 2000 yılında ’insani yardım’ amaçlı olarak Çeçenistan’a gittiğini, ancak burada herhangi bir çatışmaya girmediğini söyledi.

Eylemden önce Adem Çetinkaya’dan, bomba yapımında bilgisi olduğu için yardım aldıklarını belirten Vural, fakat Çetinkaya’nın eylemin nereye ve ne zaman yapılacağını bilmediğini söyledi.

Eylem için gerekli olan yaklaşık 500 milyon liranın kendileri tarafından karşılandığını savunan Vural, Çetinkaya’dan aldıkları malzemelerle eylemi gerçekleştirdiklerini de söyledi.

Vural, ’’Eylem örgütsel bir eylem olsaydı, 200-300 bin dolar dışarıdan gelecek finansmanla daha büyük çaplı olarak gerçekleşebilirdi’’ dedi.

Kod adı kullanmadığını, yakınlarının kendisine ’Ali’ dediğini söyleyen Vural, duruşma salonunda bulunan sanıkların birçoğunu tanımadığını ve neden geldiklerini de bilmediğini öne sürdü.

Vural, hafızasını tam olarak toparlayamadığını ve eylemin ayrıntılarını gelecek celse anlatacağını söyledi.

Yasef Yahya’nın öldürülmesi olayıyla ilişkisi olmadığını da belirten Vural, mahkeme heyetinin sorusu üzerine tanıdığı diğer sanıkları gösterdi.

Diğer sanıkların ifadesi

Davanın sanıkları arasında bulunan Hakan Çalışkan ise ’’bombalı saldırılarla ilgili bazı sanıkları tanıdığı için bu davada sanık durumuna düştüğünü’’ iddia ederek, eylemi gerçekleştiren sanıklarla örgütsel bağlantısını olmadığını ve bu kişileri tanımadığını savundu.

Sanıklardan Mehmet Şifa Yeşil de Afganistan’a giderek eğitim aldığını, ancak El-Kaide ve Selefilik düşüncelerini bilmediğini savundu.

Gürcistan’a insani yardım için gittiğini ve suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Yeşil, tahliyesine karar verilmesini istedi.

Mehmet Akkoyun da Adem Çetinkaya’yı aynı mahallede oturduğu için tanıdığını anlatarak, suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Sorguları yapılan diğer sanıklar da beraat ve tahliye isteminde bulundu.

İddianame: "Eylem, El Kaide bağlantılı"

Davanın 26 sayfalık iddianamesinde, 9 mart 2004 tarihindeki saldırıda ’canlı bomba’ Nihat Doğruel ile garson Hüseyin Kurugöl’ün öldüğü, diğer ’canlı bomba’ Engin Vural’ın da aralarında bulunduğu altı kişinin yaralandığı belirtiliyor.

İddianamede, eylemin uluslararası terör örgütü El Kaide’nin Türkiye’deki bir hücre birimince gerçekleştirildiği öne sürülüyor.

Müebbet ağır hapis cezası isteniyor

İddianamede, tutuklu sanıklar Engin Vural, Adem Çetinkaya, Hasan Dağ, Hamza Ali Temiz ve Hakan Çalışkan’ın, ’anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek’ suçundan müebbet ağır hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Diğer sanıklar hakkında ise dört buçuk ile 22 buçuk yıl arasında hapis cezası öngörülüyor.


CNN TÜRK
Yayın Tarihi : 6 Ağustos 2004 Cuma 18:05:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?