İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Teksas Üniversitesi ile birlikte yürütülen ''İklim değişikliklerinin İstanbul'un su kaynaklarına etkisi'' çalışmasında, ''yağmur bombalarının işe yaramadığı'' yönündeki habere ilişkin, ''Bizim arzu ettiğimiz yağmur yağdırma değil, bulutların mikro fizik yapısını inceleyerek kirleticileri belirlemek adına bilimsel bir çalışma yapmak'' dedi.

Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde yapılan Özürlüler Komisyonu toplantısının ardından, basın mensuplarının konuyla ilgili sorularını yanıtladı. Bu çalışmayla amaçlarının, İstanbul üzerinde sera gazı etkisine neden olan kirleticileri tespit ederek, çevre mücadelesinde ellerinde veri olmasını sağlamak olduğunu ifade eden Topbaş, şunları kaydetti:

''Bizim arzu ettiğimiz yağmur yağdırma değil, bulutların mikro fizik yapısını inceleyerek kirleticileri belirlemek adına bilimsel bir çalışma yapmak. Yani İstanbul üzerine gelip de bulutların neden yağmur bırakmayarak pas geçtiğini tespit etmek. Burada yer yer birkaç deneme yaptık. Bazı etkileri olduğunu söylediler. Ama bizim, bulutların yapısıyla oynanmaması konusunda bir hassasiyet gösterdiğimizi ifade etmek istiyorum. Çünkü, 'doğal dengeleri olumsuz etkileyebilir' endişemiz var.''

Bu çalışmaların bilimsel aşamada olduğunu ve henüz net sonuçlarının ortaya konulmadığını ifade eden Topbaş, belirlenecek kirleticilere göre onları ortadan kaldıracak çalışmalar yapacaklarını kaydetti.

Topbaş, çalışmanın, 8 aylık uçuş periyotunun ardından, 4 ay da raporlama süresini kapsadığını, aylara ve mevsimlere göre bulutların yapısının incelendiğini belirtti. Şehir içindeki ciddi yapılaşmanın kent atmosferine olumsuz etki yaptığını tahmin ettiğini dile getiren Topbaş, şunları söyledi:

''Şehirler yüzde 75 oranında dünyayı kirletiyor. Yoğun gelişen ve cazibe merkezi olmuş kentlerin sorumluları olarak bu kirliliği ortadan kaldırma sorumluluğumuz var. Yapılarda kullanacağımız malzemelerden tutun, yenilenebilir enerjiye geçişe kadar birçok çalışma yapacağız. Bizim şu anda karbondioksit salınımını azaltmak adına, yenilenebilir enerji konusunda çalışmalarımız var. Özellikle belediye binalarımız başta olmak üzere kendi güneş enerjimizi üretmek üzere çalışmalar da yapıyoruz. Otobüslerimizi ağırlıklı olarak doğalgaza geçirmek suretiyle karbondioksit salınımını minimize etmek istiyoruz. Metrobüs araçları zaten hibrid sistemli. Artık İstanbul'da çevreyi kirletmeyen, karbondioksit salımını oldukça düşüren otobüsleri tercih ediyoruz.''

İSTANBUL'UN SU SORUNU

Topbaş, beklenen yağışların az olması nedeniyle önümüzdeki yaz yaşanacak su sorununa ilişkin olarak da şöyle konuştu: ''Biz 'İstanbulluların suyunu kesmeyeceğiz' dedik ve kesmedik. Önümüzdeki dönemde de kesmeyeceğiz. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Ancak İstanbullular bizim yanımızda olmalı, suyu daha dikkatli kullanmalı ve bu alışkanlık haline gelmeli. Bunu söylüyoruz. Şu anda bizim tedarik çalışmalarımız devam ediyor. Melen'in birinci etabını bitirdik. Rezve Deresi'yle ilgili çalışmalarımız var. Mevcut barajlarımızın su seviyelerini artırma çalışmalarımız var. Su kaçaklarını önleme çalışmalarını devam ettiriyoruz. Melen'in ikinci etabının getirilmesiyle ilgili bir çalışma var. Melen'den gelen hattan Darlık Barajı'na su aktarmak için 26 kilometrelik bir hattı inşa etme çalışmamız var. Hedefimiz İstanbul'u susuz bırakmamak.''

İstanbulluların günde ortalama 2 milyon metreküp su kullandığını, bunun ciddi bir atık su olduğunu ifade eden Topbaş, bu suyu, sanayi, park ve bahçe sulamasında kullanmak üzere çalışma yapıldığını kaydetti.

Kadir Topbaş, Ayamama Deresi ile Avcılar'da Ambarlı İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nde arıtılacak toplam 800 bin metreküp suyun geri kazanılacağını dile getirerek, bu suyun sanayi bölgelerine çekilecek iki ayrı hatla sanayi tesisleri tarafından çok ucuz kullanımını sağlayacaklarını anlattı.

Böylece içilebilir temiz suyun kullanımını düşürmüş olacaklarını ve bunun da 300 milyon metreküplük bir baraj anlamına geldiğini ifade eden Topbaş, artık derin deşarj yerine bütün atık suları ileri biyolojik arıtmadan geçirmek istediklerini ve bütün yatırımları buna göre yaptıklarını söyledi.

Topbaş, bu projelerin gecikmesinin ihaleye girip de kazanamayan firmaların açtıkları davalardan kaynaklandığını belirterek, ''Ambarlı İleri Biyolojik Arıtma Tesisi 2010'da, 2009-2010'da da belki Ayamama bitecek. Tabii ki hukuk devletindeyiz. Yargı yolu açık. Bu yola gidenler bizi engelledi. Ama şimdi yapıyoruz. Bunlar devreye girdiğinde geri kazanım da başlayacak'' dedi.